İzmir’de düzenlenen TÜBİTAK 4007 İkiz Dönüşüm İzinde Teknoloji ve Bilim Şenliği, anaokulundan lise düzeyine kadar binlerce öğrenciyi teknoloji ve sürdürülebilirlik çalışmalarının merkezine taşıdı. Buca Eğitim Fakültesi yerleşkesinde gerçekleştirilen etkinlikte İzmir’in 30 ilçesinden gelen çocuklar, 50’nin üzerinde atölyede hem yeni beceriler kazandı hem de geleceğe ilham veren projelerle tanıştı.
İHA üretim atölyesinde gençler kendi uçaklarını tasarlıyor
Şenliğin en çok ilgi çeken bölümlerinden biri, Buca Süleyman Şah Meslek Lisesi Bilgisayar Öğretmeni Barış Tufantepe’nin yönettiği İnsansız Hava Araçları Üretim Atölyesi oldu. Tufantepe, öğrencilerin ilk aşamada maket uçak yapmayı öğrenip, ardından profesyonel uçak tasarımına geçtiğini anlattı. Bir yıllık eğitimin sonunda gençler kendi tasarladıkları uçakları simülasyon programlarında test edip uçurmayı başarıyor. Tufantepe, “Sensör ve programlama sayesinde uçaklar bilgisayar üzerinden otonom bir şekilde uçabiliyor. Hatta tasarladığımız bir model sınır bölgelerine veya ulaşımı zor alanlara kumanya ve ilaç taşıyabiliyor. Bu hem maliyeti düşürüyor hem de güvenliği artırıyor” dedi.
Kameralı gözlükle uçağın içindeymiş gibi deneyim
Atölyede üretilen uçakların üzerine takılan kameralar ve uzun menzilli gözlük sistemi, öğrencilere uçağı kokpitten yönetiyormuş hissi veriyor. Tufantepe, “İlk kez deneyen bir çocuk bile sanki uçağın içinde oturuyormuş gibi kalkış ve iniş yapabiliyor” diyerek bu teknolojinin heyecanını aktardı. Sekiz yıldır robotik ekibinde görev alan öğrencileri olduğunu vurgulayan Tufantepe, bu atölyelerin yeni kuşakların hayallerini gerçeğe dönüştürdüğünü söyledi.
Geleceğe uzanan hayal
Şenliğe katılan Buca Süleyman Şah Meslek Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Alper Yoldaş ise, “İlk atölyede öğretmenimizin desteğiyle uçakları nasıl tasarlayacağımızı öğrendik, şimdi kendimiz tasarlıyoruz. Burada projemizi gelen ziyaretçilere sunuyoruz” dedi. Siber güvenlik uzmanı olmayı hedeflediğini belirten Yoldaş, atölyeden kazandığı yeni bilgilerin bu yolda ona büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Göktürk harflerinden Sümer tabletlere uzanan tarih yolculuğu
Şenlikte yalnızca teknoloji değil, kültürel miras da çocuklarla buluşturuldu. Cumhuriyet Eğitim Müzesi Müdürü Erol Keklik tarafından hazırlanan Kil Atölyesinde, Göktürk ve Sümerce yazılar 3D yazıcılarla yeniden üretildi. Keklik, “Göktürk harflerini çıkarıp çocuklara hem harf aidiyetini hem de dönemin genetik mirasını aktarmayı hedefliyoruz. Çocuklar kendi isimlerini Göktürkçe yazıyor, Sümerce kelimelerle magnet ve madalya yapıyor” dedi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilen killerin çocukların yaşına uygun şekilde hazırlandığını belirten Keklik, bu atölyelerin gençlere Anadolu’nun kültürel mirası ve eğitim tarihinin derinlikleri hakkında farkındalık kazandırdığını vurguladı.
İzmir’in 30 ilçesinden gelen öğrencilere ev sahipliği
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Biriminde görevli Dr. Feriha Hande İdil, şenliğin amacının anaokulundan liseye kadar öğrencileri teknoloji ve sürdürülebilirlik ile buluşturmak olduğunu ifade etti. Buca Eğitim Fakültesi yerleşkesinin bu açıdan ekolojik bir alan sunduğunu vurgulayan İdil, “Beydağ’dan Konak’a kadar İzmir’in 30 ilçesinden öğrencilerimizi burada misafir ettiğimiz için çok mutluyuz” diye konuştu.
Üniversite ve milli eğitim iş birliğinin gücü
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Yeşildere İmre ise şenlikte ev sahipliği yapmaktan ve paydaş olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 13 akademisyenin atölyelerde görev aldığını, dezavantajlı bölgelerdeki okullardan gelen öğrenci ve öğretmenlere de kapılarını açtıklarını aktaran İmre, “Amacımız, öğrencilerimizde bilim merakı oluşturmak ve geleceğin Aziz Sancarlarını yetiştirecek ilhamı onlara vermek” dedi.
