İzmir'in tarımsal üretim merkezlerinden Kemalpaşa, ne yazık ki bu kez bereketli topraklarıyla değil, vicdanları yaralayan bir olayla gündeme geldi. Doğayla iç içe huzurlu bir emeklilik hayali kuran ve yıllardır alın teriyle toprağı işleyen 70 yaşındaki Ahmet Kemal Kahya, bir sabah uyandığında 20 yıllık emeğinin yerle bir edildiği gerçeğiyle yüzleşti. Mehmet Akif Ersoy ve Sütçüler mahallelerinde bulunan bahçelerinde yetiştirdiği yüzlerce ceviz ağacından 30 tanesi, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce acımasızca kesildi. Gövdelerinden hızar veya testere darbeleriyle devrilen ağaçları gören yaşlı çiftçi, durumu hemen kolluk kuvvetlerine bildirerek şikayetçi oldu.
Emeğe ve doğaya hain saldırı
Yıllar önce babasından miras kalan toprakları işleyerek hem aile bütçesine katkı sağlayan hem de ülke ekonomisine değer katan Kahya, yaşadığı travmayı atlatabilmiş değil. Emekli olduktan sonra tüm zamanını bu bahçelere adayan ve ceviz yetiştiriciliği ile geçimini sağlayan talihsiz adam, bahçesindeki manzarayı "katliam" olarak nitelendiriyor. Toplamda 250 ağacın bakımını üstlenen Kahya, 23 Kasım günü bahçesine rutin kontroller için geldiğinde, en verimli çağındaki 30 ağacının yerde yattığını gördü.
Olayın şokunu üzerinden atamayan Kahya, ağaçların neden hedef alındığına anlam veremediğini belirterek, yaşadığı hayal kırıklığını şu sözlerle dile getirdi: "Bu iş tam bir sevda işidir. Biz bu ağaçların gölgesinde dinleniyor, meyvesini topluyorduk. Kime ne zararı vardı? Bunu yapmak ne memleket ekonomisine ne de insanlığa sığar. Büyük bir ayıp ve vicdansızlık." Kesilen ağaçların sadece odun yığını olmadığını, arkasında yılların sabrı ve emeği olduğunu vurgulayan Kahya, faillerin bir an önce bulunmasını istiyor.
Torunlara bırakılacak mirası yok ettiler
Ceviz ağacının bakımının ne kadar meşakkatli ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu bilenler, Kahya'nın acısını derinden hissediyor. Eşiyle birlikte dişinden tırnağından artırarak, gece gündüz demeden bu bahçeyi yeşerttiklerini anlatan yaşlı çiftçi, ağaçlarla kurduğu duygusal bağı "evlat" benzetmesiyle özetliyor. "Kendi ellerimizle diktik, evladımız gibi büyüttük" diyen Kahya, asıl amacının maddi kazançtan öte, geleceğe ve torunlarına yaşayan bir miras bırakmak olduğunu söyledi. Ancak bu saldırı, sadece ağaçları değil, bir dedenin torunları için kurduğu hayalleri de yıktı.
Jandarma faillerin peşine düştü
Olayın duyulmasının ardından ailenin diğer fertleri de büyük üzüntü yaşadı. Kahya'nın kızı Öznur Gazel, çocukluğunun geçtiği, her köşesinde anılarının olduğu bahçenin bu hale gelmesine tepki gösterdi. Babasının ve annesinin 20 yıllık emeğinin bir hiç uğruna heba edildiğini belirten Gazel, "Bunlar da bir canlı. Burada 30 ağaç kesilmemiş, sanki 30 insan ölmüş gibi hissediyoruz. Bunu yapan kişi acaba hayatında bir tek fidan dikip büyütmüş müdür?" diyerek tepkisini ortaya koydu.
Olay yerinde detaylı incelemelerde bulunan jandarma ekipleri, bahçedeki izleri sürerek saldırıyı gerçekleştiren şüpheli ya da şüphelilerin kimliğini tespit etmeye çalışıyor. Bölgedeki güvenlik kameralarını ve görgü tanıklarını araştıran ekipler, bu vicdansız eylemi gerçekleştirenlerin adalet önüne çıkarılması için geniş çaplı bir soruşturma yürütüyor. İzmir kamuoyu ise doğaya ve emeğe yapılan bu saldırının cezasız kalmamasını bekliyor.
