İzmir Büyükşehir Belediyesi artan akaryakıt, bakım, personel ve işletme giderlerine rağmen, toplu ulaşımı erişilebilir tutmak için tarihinin en yüksek sübvansiyonlarından birini devreye soktu. Böylece İzmir, Türkiye’de toplu ulaşımın en fazla kamu desteğiyle yürütüldüğü kentlerden biri haline geldi.
Yüksek sübvansiyon
Türkiye genelinde ekonomik koşulların ağırlaşması, toplu ulaşım işletmelerini de doğrudan etkiledi. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, bütçesinden ayrılan yüksek sübvansiyon sayesinde bilet ücretleri sınırlı tutuldu, aktarma sistemleri yeniden düzenlendi ve indirimli tarifeler genişletildi.
90 dakika uygulaması yeniden sahada
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay öncülüğünde, daha önce kaldırılan 90 dakika ücretsiz aktarma sisteminin yeniden hayata geçirildi. Bu uygulama sayesinde İzmir’de yaşayanlar, aktarma sayısından bağımsız olarak 90 dakika içinde yaptıkları yolculukları tek ücret üzerinden tamamlayabiliyor. Özellikle işe gidiş-geliş saatlerinde birden fazla araç kullanmak zorunda kalan yurttaşlar için bu sistem ciddi bir ekonomik rahatlama sağladı.

Halk Taşıt ve indirimli tarifeler genişledi
Toplu ulaşımı daha kapsayıcı hale getirmek için Halk Taşıt uygulaması da sürdürüldü ve kapsamı korundu. Sabah erken saatler ve akşam geç saatlerde uygulanan indirimli tarifeler, özellikle sabit gelirliler ve vardiyalı çalışanlar için önemli bir destek mekanizması oldu. Bunun yanı sıra öğrencilere yönelik abonman genç kartlar, Anne Dayanışma Kartı ve kırsal bölgelerde yaygınlaştırılan İZTAŞIT uygulamaları da ulaşım politikasının sosyal boyutunu güçlendirdi.
Hat sayısında rekor dönem
Sübvansiyon politikaları yalnızca tarifelere değil, hizmet kapasitesine de yansıdı. İzmir genelinde hizmet veren hat sayısı 471’e ulaştı. Bu rakam, kentin tarihindeki en yüksek hat sayılarından biri olarak kayıtlara geçti. Yeni hatlarla birlikte daha önce toplu ulaşıma sınırlı erişimi olan mahalleler sisteme dahil edildi, aktarma ihtiyacı azaltıldı ve ulaşım ağının kapsayıcılığı artırıldı.
Bütçede ulaşım payı büyüdü
Ulaşım politikalarının sürdürülebilirliği için bütçe planlaması da yeniden şekillendirildi. 2025 yılı bütçesinde yıl başında 9 milyar TL olarak öngörülen ulaşım yardım kalemi, yıl içinde yapılan ek düzenlemelerle 11,2 milyar TL’ye yükseltildi. 2026 yılı için ise yalnızca ESHOT Genel Müdürlüğü adına 14 milyar TL tutarında destek öngörüldü. Bu kaynak, sübvansiyonların devamı ve hizmet standartlarının korunması açısından kritik önem taşıyor.
30 TL ile kent içinde yolculuk
Türkiye genelindeki büyükşehirler arasında yapılan karşılaştırmalar, İzmir’in tarifesini daha da görünür kılıyor. Birçok kentte aktarma sayısına bağlı olarak ulaşım maliyetleri ciddi biçimde artarken, İzmir’de 90 dakika sistemi sayesinde bir yetişkin yolcu 30 TL ile yolculuğunu tamamlayabiliyor. Bazı büyükşehirlerde 2 aktarmalı bir yolculuk 50 TL’nin üzerine çıkarken, 4-5 aktarmalı güzergâhlarda bu rakam 80-90 TL seviyelerine kadar yükseliyor.




