Türkiye'nin en hızlı gelişen metropollerinden biri olan İzmir'de, dikey yapılaşmanın merkezi haline gelen Bayraklı ilçesi, önceki gün siren sesleriyle yankılandı. Ancak bu kez sirenler bir felaketin habercisi değil, olası felaketlere karşı hazırlıklı olmanın bir göstergesiydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, kentteki yüksek katlı yapıların yangın güvenliğini test etmek ve ekiplerin reaksiyon kabiliyetini ölçmek amacıyla bölgenin en yüksek binalarından birinde geniş kapsamlı bir operasyona imza attı. Bayraklı gökdelenler bölgesinde bulunan 47 katlı binada gerçekleştirilen tatbikat, kurgusu ve uygulanış biçimiyle film sahnelerini aratmadı.
Günümüz kentleşmesinde sayıları giderek artan plaza ve rezidanslar, yangın güvenliği açısından standart binalardan çok daha farklı ve karmaşık riskler barındırıyor. Bu riskleri minimize etmek isteyen İzmir itfaiyesi, sadece teorik eğitimlerle kalmayıp, sahada da aktif bir hazırlık süreci yürütüyor. Yapılan bu son tatbikat, hem itfaiye personelinin yüksek irtifadaki müdahale yeteneğini hem de bina yönetiminin acil durum prosedürlerine uyumunu gözler önüne serdi.
Senaryo gereği 11. kat dumanlara teslim oldu
Tatbikatın kurgusu, günlük hayatta her an karşılaşılabilecek basit bir ihmalin nasıl büyük bir felakete dönüşebileceği üzerine kuruldu. Hazırlanan yangın senaryosu gereği, binanın 11. katında bulunan temizlik odasında, bir personelin sigarasını tam söndürmeden atması sonucu kıvılcımlar kısa sürede alevlere dönüştü. Kapalı alanda hızla yayılan duman, kat koridorlarını kaplarken binadaki yangın algılama sistemleri devreye girdi. Alarmın çalmasıyla birlikte bina çalışanları arasında kısa süreli bir hareketlilik yaşanırken, durum vakit kaybedilmeden 112 Acil Çağrı Merkezi hattına bildirildi.
İhbarın komuta merkezine düşmesinden dakikalar sonra, bölgeye en yakın itfaiye grupları olay yerine sevk edildi. Sirenlerini çalarak trafiği yaran ekipler, gökdelenin önüne geldiklerinde profesyonelce koordine olarak binaya giriş yaptı. Yangın merdivenlerini ve acil durum asansörlerini kullanan ekipler, dumanın yoğun olduğu 11. kata ulaştığında tam teçhizatlı bir şekilde alevlere müdahale etmeye başladı.
Zamanla yarışan ekiplerden hayat kurtaran müdahale
Tatbikatın en kritik aşaması ise binada mahsur kalanların kurtarılmasıydı. Senaryo uyarınca dumanların arasında yönünü kaybeden ve çıkışa ulaşamayan bir temizlik personeli, itfaiyenin arama kurtarma timleri tarafından tespit edildi. Saniyelerin bile hayati önem taşıdığı bu anlarda, ekipler soğukkanlılıklarını koruyarak kazazedeye ulaştı. Dumandan etkilendiği belirlenen personel, güvenli bir şekilde tahliye edilerek bina dışına çıkarıldı.
Olay yerinde hazır bekleyen AKS ekipleri, kurtarılan kişiye ilk tıbbi müdahaleyi sedye üzerinde gerçekleştirdi. Bir yandan yaralı tahliyesi sürerken, diğer yandan yangın söndürme ekipleri alevleri kontrol altına alarak soğutma çalışmalarını tamamladı. Ekiplerin koordinasyonu ve hızı, izleyenlerden tam not aldı.
Dikey yapılaşmada güvenlik kültürü hayati önem taşıyor
Başarıyla tamamlanan operasyonun ardından değerlendirmelerde bulunan İtfaiye Merkez Bölge 3. Posta Amiri Yiğit Uygun, modern kent yaşamında bu tür tatbikatların lüks değil, bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. İzmir'in değişen silüetiyle birlikte yangın risklerinin de boyut değiştirdiğini vurgulayan Yiğit Uygun, yüksek katlı binalarda yaşayan veya çalışan binlerce insanın güvenliğinin, bu provalara bağlı olduğunu belirtti.
Uygun, yaptığı açıklamada tatbikatların teknik boyutunun yanı sıra eğitsel yönüne de değinerek şunları söyledi: "Bu tip devasa yapılarda çok sayıda insan bir arada bulunuyor. Olası bir panik anında neler yapılacağını bilmek hayat kurtarır. Tatbikatlar, insanların tahliye yolları ve acil çıkış kapılarını öğrenmesi, güvenli hareket etme refleksini kazanması için büyük önem taşıyor. Biz bu tatbikatlar sayesinde hem bina kullanıcılarına kaçış yollarını öğretiyoruz hem de bu yolların görünürlüğü, erişilebilirliği ve kullanılabilirliğini sahada bizzat test ediyoruz. Temel amacımız, gerçek bir olay yaşandığında sürecin hiç can kaybı olmadan, en az hasarla atlatılmasını sağlamak."
