8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İzmir iş dünyasının kadın dernek başkanları birer açıklama yaptı.

BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş: Cam tavanları kırma mücadelesi devam ediyor

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bir kutlama günü değil, kadınların tüm Dünyada toplumlar içinde uğradıkları eşitsizliklere, şiddete ve ayrımcılığa karşı verdikleri mücadeleyi onurlandırmak ve desteklemek üzere farkındalığın yükseltildiği bir mücadele günüdür. Kadınların her toplumda birbirinden farklı problemleri olsa da temelde hepsinin buluştuğu yer, erkek egemen bakış ile inşa edilen ve kadınları ikinci sınıf insan olarak gören anlayışın toplumda hakim olmasıdır."

Toplumsal cinsiyet eşitliği, sadece kadınlar için değil, toplumun tüm bireyleri için daha iyi bir gelecek vaat eder. Bu nedenle, erkek kadın eşitliğinin sağlanması, sadece kadınların değil, herkesin sorumluluğu olurken, erkeklerin omuzlarına cinsiyeti yüzünden yüklenen yüklerin de kaldırılması ile sonuçlanır. Bu sebeple toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınlar için değil erkekler için de elzem bir anlayıştır.

Kadınların toplumda layık oldukları saygıyı görmeleri, eşit haklara sahip olmaları ve potansiyellerini tam anlamıyla sergileyebilmeleri için çalışmaya devam ederken, iş yaşamında özgüvenli, ekonomik özgürlüğünü kazanmış, karar alma mekanizmalarında yer alan, cam tavanları kırmış kadınlar yaratma mücadelemizi de her platformda yükselteceğiz. BASİFED olarak üyemiz olan kadın derneklerini desteklemeye, projelerine omuz vermeye devam ederken, atılacak her adımda kadınların yanında olmayı sürdüreceğiz. Her şeye rağmen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun…."

Şahika Aşkıner-1

EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner: Toplumsal cinsiyet eşitliği erkek çocuklara aşılanmalı

"Kadınların temel hak ve özgürlükler mücadelesinin tarihi, bir insan hakları mücadelesi tarihi olduğunu söyleyebiliriz. ‘Kadın hakları savunusu’ olarak ortaya çıkan bu mücadelenin, daha sonraki yüzyıllarda cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması mücadelesine dönüştüğünü görüyoruz. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul ederek bizlere bugünü armağan etmiştir.

Uluslararası insan hakları sözleşmelerinin tamamı, hak ve özgürlüklerin kullanılmasında cinsiyete dayalı ayrımcılığın karşısındadır, yasaklamıştır. 1979 tarihli BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’nde kadınların, kadın-erkek eşitliğine dayalı olarak medeni, siyasi, ekonomik, sosyal veya kültürel hak ve özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran ya da bunu amaçlayan ve cinsiyete dayalı yapılan herhangi bir ayrım, mahrumiyet veya kısıtlamanın yasaklandığı ifade edilmektedir. Ancak bugünün Türkiye’sinde tüm bu hakların kullanımının ötesinde kadınlarımız en temel hak olan yaşam hakkı için mücadele eder konumdadır. Kadına yönelik şiddetin önüne geçmenin temel yolu erkek egemen bakışın kökten, daha ilk öğretim seviyesinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin özellikle erkek çocuklarına aşılamaktan geçiyor. Topyekûn bir mücadele vermedikten sonra bu günlerde kadınları anmaktan ve sonra unutmaktan öteye geçemeyeceğiz gibi duruyor. Bu sebeple bizler kadınları iş yaşamında daha fazla görünür kılmaya, onları desteklemeye ve kız çocuklarının eğitimlerine önem vermeye devam edeceğiz."

Işıklı1

KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yeşim Işıklı: Kız çocuklarının eğitimi birinci öncelik olmalı

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın onuncu maddesinin birinci fıkrasında herkesin kanun önünde eşit olduğu güvence altına alınmıştır. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” Der.  6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 3’üncü maddesinde ise herkesin, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşit olduğu güvence altına alınmış ve cinsiyete dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır.

Tüm bu maddelere baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti’nin Medeni Kanunu’nda kadının hakları güvence altına alınmış, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmış gibi görünmektedir. Ancak ülkemizin temel sorunu yazılı olan kuralların yaşamda karşılığının tam olarak bulunmamasıdır. Tüm hakların kullanımının ötesinde hala yakıcı bir şekilde kadına yönelik şiddet ülkemizin bir gündemi olmaya devam ediyor. Kadının ekonomik özgürlüğü sağlanmadıkça bu erkek şiddeti ile mücadelede yol alamayacağımızı düşünüyorum. Bu sebeple kız çocuklarının eğitimi, meslek sahibi olmaları ve kendi ekonomik özgürlüklerini kazanmaları, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesisinde başat rol oynamaktadır. Bu vesile ile tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, şiddetsiz, ayrımsız, tam demokratik bir Türkiye hayalimi paylaşıyorum."

Erten3

İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Özden Erten: Eşitlik İçin Birlikte Güçlenmek

Bayraklı Belediyesinden 8 Mart ve Deprem Haftası’na özel etkinlik Bayraklı Belediyesinden 8 Mart ve Deprem Haftası’na özel etkinlik

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik ve politik alanlarda eşit haklara sahip olması için verdiğimiz mücadelenin bir simgesidir. Kadınlarınişhayatında, teknoloji ve yapay zeka gibi geleceği şekillendiren alanlarda  daha fazla yer alması, sadece bireysel bir kazanım değil, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın da temel taşlarından biridir.

Kadınların işgücüne katılımı ve liderlik pozisyonlarında temsil edilmeleri, ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlarken, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik açısından da büyük önem taşımaktadır. Araştırmalar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının küresel ekonomiye 12 trilyon dolarlık ek katkı sunabileceğini gösteriyor. Buna rağmen, Türkiye’de kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az ve üst düzey yönetici pozisyonlarında kadınların temsili hala yetersiz.

Davos 2025 raporuna göre, dünya genelinde kadınların işgücüne katılımı artırıldığında, küresel ekonomi yüzde 5’e varan büyüme gösterebilir. Ancak, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu 2025 verilerine göre, toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmak mevcut hızla ilerlersek 134 yıl sürecektir. Bunu kabu letmek ve yapay zeka, dijital dönüşüm ve otomasyonun hızla geliştiği bu çağda, kadınların karar alma süreçlerin de yeterince temsil edilmemesi büyük bir kayıptır.

Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında kadınların temsil oranı yalnızca yüzde 29.2 seviyesinde olup, bu oran dijital ekonominin geleceğini şekillendiren bir alan için oldukça düşük kalmaktadır. İş dünyasında daha çeşitli liderlik ekipleri olan şirketler yüzde 30 daha kârlı ve daha yenilikçi olmaktadır. Kadınların işgücüne eşit katılımı sağlandığında, ekonomik büyüme, sosyal refah ve sürdürülebilir kalkınma açısından büyük kazanımlar elde edilecektir.

İZİKAD olarak bizler,iş dünyasında kadınların güçlenmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) destekleyerek, şirketlerin eşitlikçi politikalar benimsemesini teşvik ediyor ve kadın girişimciliğini güçlendirecek projeler üretiyoruz. Ayrıca, dünya genelinde kadın liderlerin desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için uluslararası platformlarla işbirliği yapmaya devam ediyoruz.

Dünya Kadınlar Günü’nde bir kez daha vurgulamak isteriz ki, toplumsal cinsiyet eşitliği sadece bir kadın meselesi değil, ekonomik ve toplumsal gelişim için hepimizin sorumluluğudur. Yapay zekadan Yeşil dönüşüme, sürdürülebilir finansal kalkınmadan iş dünyasında fırsat eşitliğine kadar her alanda kadınların etkin olması, yalnızca bugünün değil geleceğin de şekillendirilmesi için kritik öneme sahiptir."

Hayriye Şendinç 1

BPW İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Hayriye Şendinç: Problemlerin çözümünde kadınlar ile erkekler beraber çalışmalı

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Türkiye’deki kadınların yaşadığı problemleri analiz ettiğimizde bu problemlerin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yattığını görüyoruz. Maalesef en temel insan hakkı olan yaşam hakkına el uzatılan, fiziksel, cinsel, kültürel ve ekonomik şiddetin her geçen gün arttığı ve üstelik bunun da cezasız kalabildiği bir kültürel yapı içinde ülkemiz kadınları olarak yaşam mücadelesi vermek zorundayız.

Ülkemizde her yıl yüzlerce kadın, hayatında bulunan erkekler tarafından öldürülüyor. Kadınların sistematik olarak her tür şiddete uğradığı, bu şiddetin kadınların en temel hak olan yaşam hakkını bile elinden aldığı ortamda bu problemin çözümünde kadınların ve erkeklerin beraber çalışması gereklilik değil zorunluluktur.

İş insanları olarak kadının iş yaşamında daha fazla yer alması, en önemlisi kız çocuklarımızın eğitiminin desteklenmesi, kadının kendi ayakları üzerinde duracak gücü üretebilmesi açısından bu tarz farkındalık günlerine destek vermeye, bunu gözetmeye ve bu konunun görünür kılınması fazlasıyla önemli ve değerlidir.

Tüm bunlara rağmen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlu olmasını diliyor, hiçbir kadının ayrımcılığa uğramadığı demokratik, laik, insan haklarına saygılı Türkiye mücadelemizin süreceğini vurgulamak istiyorum."

Yüksel Bilek

EGEKOBİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Bilek: Kadın emeği iş dünyasını daha güçlü hale getiriyor

"Kadınların emekleri, azimleri ve başarıları, iş dünyasını daha güçlü ve daha yenilikçi hale getiriyor.  Eşit haklara, adil fırsatlara ve cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesin hak ettiği değeri gördüğü bir çalışma hayatına inanıyoruz. Kadın ve erkek omuz omuza, eşit, adil ve kapsayıcı bir gelecek için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, üreten, emek veren ve ilham kaynağı olan tüm kadınları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün de saygıyla selamlıyor ve anıyoruz."

Kaynak: Haber Bülteni