Narlıdere Belediyesi, kadınların toplumsal yaşamda karşılaştığı şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelede önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Kentteki 27 belediyeden kadın danışma merkezi yöneticileri, “Kadına Şiddetle Mücadelede İşbirliğinin Artırılması Toplantısı” için Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Meclis Salonu’nda buluştu.
Her ay farklı bir ilçede düzenlenen bu buluşma, Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği ve İzmir Kadın Dayanışma Derneği tarafından organize edildi. Toplantıya katılan temsilciler, şiddete maruz kalan kadınlara sunulan sosyal, psikolojik ve hukuki destekler ile önleyici politikaların geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
Kadın danışma merkezlerinin önemi vurgulandı
Toplantı, İzmir Kadın Dayanışma Derneği’nin yaptığı kapsamlı sunumla başladı. Sunumda, kadın danışma merkezlerinin standartları, mevcut durumları, işleyişleri ve ihtiyaç analizleri ortaya konuldu. Katılımcılar, yerel yönetimlerin kadınlara sunduğu hizmetleri daha etkili hale getirmek için deneyimlerini paylaştı.
Kadın danışma merkezlerinin, yalnızca kriz anlarında değil, kadınların yaşamlarının her alanında güvenli bir liman işlevi gördüğü vurgulandı. Sunumlarda, şiddete maruz kalan kadınların yalnız bırakılmaması gerektiğinin altı çizildi.
Belediyelerin katkıları öne çıktı
Buluşmada söz alan Narlıdere Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Semra Pektopal, belediyenin kadınlar ve dezavantajlı gruplar için hayata geçirdiği projeleri anlattı. Pektopal, sosyal destek programlarından eğitim çalışmalarına, farkındalık kampanyalarından hukuki danışmanlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede yürütülen çalışmaları detaylandırdı.
Katılımcılar, yerel yönetimlerin bu süreçte oynadığı kritik role dikkat çekti. Belediyelerin, yalnızca altyapı hizmetleriyle değil, toplumun en kırılgan kesimlerine sağladıkları destekle de önemli bir sorumluluk üstlendiği belirtildi.
Şiddetle mücadelede ortak çağrı
Toplantının en güçlü mesajı, kadına yönelik şiddetin yalnızca kadınların değil, tüm toplumun sorunu olduğu yönünde oldu. Konuşmacılar, şiddetle mücadele konusunda kurumların işbirliği kadar toplumun da bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ortak çağrı, “Bu mücadele topyekûn yürütülmeli” sözleriyle özetlendi. Katılımcılar, yerel yönetimlerden sivil toplum örgütlerine, akademiden basına kadar tüm kesimlerin aynı sorumlulukla hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yerelden genele yayılan dayanışma
Toplantıda dile getirilen bir diğer önemli nokta ise yerel düzeyde başlayan bu dayanışmanın ulusal politikalarla desteklenmesi gerektiği oldu. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yerel yönetimlerin sahadaki deneyimlerinin merkezi idareyle paylaşılmasının kritik bir adım olacağı ifade edildi.
Katılımcılar, özellikle kadın danışma merkezlerinin güçlendirilmesi, personel sayısının artırılması ve daha geniş bir bütçeyle çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
