Rojda DOLGUN/ Karaburun’un özellikle Saip Mahallesi’nde yaşanan yoğun yapılaşma, kritik bir sorunla gündemde. Kıyı hattında devam eden bir site inşaatının, kendi parsel sınırlarını aşarak doğal alanda yasa dışı uygulamalara giriştiği ortaya çıktı. İnşaat sahasının dışına uzanan yaklaşık 50 metrelik kaçak merdivenin, denize ulaşım sağlamak amacıyla bölgenin doğal dokusu bozulmak suretiyle yapıldığı ve üzerinin toprakla kapatılarak gizlendiği belirtildi.
İnşaatın Güçlü Aydın Kooperatifi tarafından yürütüldüğü, ancak çalışmaların parsel dışına taşarak koruma altındaki alanda gerçekleştirildiği ifade edildi. Kaçak merdivenin kıyıya kadar ulaştığı ve üstünün kamufle edilmesi için toprakla örtüldüğü iddiası bulunuyor.
“EKOLOJİK KIRIMI DURDURUN”
Saip Yaşam Kültürünü Koruma, Geliştirme, Dayanışma ve Ekolojik Üretimi Destekleme Derneği (SAİP EKODER) yaptığı yazılı açıklamada söz konusu uygulamayı ağır bir hukuksuzluk olarak nitelendirdi. Dernek, şu ifadelerle tepkisini dile getirdi:
“Karaburun Saip Mahallesi 427/11 parselde sürdürülen inşaatın kendi sınırları dışında, doğal SİT alanındaki dokuyu bozarak yasa dışı denize ulaşım amacıyla merdiven inşa ettiği tespit edilmiştir. Üzeri toprakla kapatılan bu kaçak yapının yanı sıra denize platform yapılacağı bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Bu hukuksuzluğun durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere Karaburun Belediyesi ve Karaburun Kaymakamlığı’nı acilen göreve çağırıyoruz. Yaşam alanlarımızdaki ekolojik kırım karşısında meşru ve yasal mücadelemizi halkımızın desteğiyle sürdüreceğiz.”
Saip Ekoder Başkanı Abdullah Dinçer şu ifadeleri kullandı:
“30.10.2025 tarihinde doğal dokuya müdahale edildiğini ve merdiven yapımına bağlandığı bilgisi aldık. Ertesi gün belediye başkanını bilgilendirdik. Tarafımıza tekrar 3.11.2025 tarihinde merdiven inşaatının devam ettiğini gösteren resimler ulaştı. Ertesi sabah muhtarımızla birlikte alana gidip, yapılanları yerinde tespit ettik. Şirket yetkilisinden merdivenin bitirilip, üzerinin toprakla kapatıldığını, izin beklediklerini ve platform yapılacağını öğrendik. Polis ve Zabıtayı çağırdık. Zabıtadan, 31.10.2025 tarihinde geldiklerini, kendi görevleri olmadığı için yapı ile ilgili bir işlem yapılmadığını, durumu Tabiat Varlıkları Karuma Kuruluna sorduklarını ve haber beklediklerini öğrendik. Muhtarlık olarak 5.11.2025 tarihinde Belediyeye ve Kaymakamlığa,
6.11.2025 tarihinde İzmir Çevre ve Şehircilik müdürlüğü ilgili kurumuna dilekçeyle durumu bildirdik.”
Dernek, yalnızca bölge sakinlerinin değil, tüm kamuoyunun bu uygulamaya karşı ses çıkarmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
