Benim gibi İzmirlilerin “ Kayseri Balığı ne alaka?” dediğini duyar gibiyim. Yıllar önce ilk Kayseri ziyaretimde bölgeyi bana nazaran daha çok bilen arkadaşlarla yemek ararken sıra sıra balıkçıları göstermişlerdi. İlk seferinde tepki bile vermedim ancak 2. ziyaretimde İzmir’den gelen adam Kayseri’de balık mı yer? diye tepki göstererek konuyu hızlıca kapattım.

Gel zaman git zaman  Kayseri’nin hemen hemen tüm lezzetlerinden üstünkörü de olsa denedikten sonra sıra sıra balıkçıların ışıltılı ve kalabalık görüntüsü ilgimi çekti. Balıkçıların tam karşısında meşhur çürük çorbamı yudumlarken bir şans vermem gerektiğini düşündüm.  Çok önyargılı gibi gözüksem de farklı bir tecrübem tam aksini bana fısıldıyordu. Vakti zamanında Kars’ın Arpaçay Belediyesi ile Karşıyaka Belediyesi’nin kardeş olması sebebiyle İzmirli gazeteciler olarak Arpaçay’da ağırlandık. Yoldan gelir gelmez kurulan sofrada kırmızı benekli alabalık olduğunu öğrenince açıkçası hepimiz bıyık altından gülmüştük ama  sonunda tabağımıza konan 3-5 balıktan daha fazlasını istedik. Bir de Çıldır Gölü kenarında sade yağda pişirilen sazanlar vardı ki onlar da ayrı bir efsaneydi. İşte bu tecrübemle Kayseri’de balık yemeye karar verdim. Açıkçası mantı ve yağlama gibi çok klişe olan yemekler artık biraz turist avcılığı için kullanılır hale gelmiş, tıpkı Antep’te beyran, Adana’da kebap gibi. Neyse ki Kayseri'de balık yemeye karar vermişim. Neden mi? İzmir’de orta sınıf için olan balık lokantalarında hesaplı ve taze balık bulamadığımızı böylelikle anlamış oldum. Kayseri’de yediğim kalamarı, hamsiyi, palamutu İzmir’de şimdiye kadar yemedim belki de yiyemedim. Kayseri'nin deniz ürünleri sadece taze olmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı tariflerle de sofraları şenlendiriyor. Geleneksel Kayseri mutfağının zenginliği, deniz ürünleriyle buluşarak unutulmaz lezzetlerin doğmasına olanak tanıyor.

Balık Mantarlı Börek: Kayseri mutfağının vazgeçilmezi mantar, taze balıkla buluşuyor. İncecik hamurlar arasında taptaze balık eti ve lezzetli mantarlar, enfes bir böreğe dönüşüyor.

Zeytinyağlı Hamsi Pilavı: Denizden gelen hamsiler, Kayseri pilavıyla buluşuyor. Zeytinyağlı ve baharatlarla zenginleştirilen pilav, hamsinin lezzetini tamamlıyor.

Balık Köftesi Mezesi: Balık eti, baharatlar ve özel malzemelerle harmanlanarak nefis bir balık köftesine dönüşüyor. Limon ile servis edilen bu meze, Kayseri sofralarının vazgeçilmezi.

Biraz düşününce Kayseri’de balık ürünlerinin bu kadar güzel olmasının sebebini anlamak aslında çok basit. Kayseri her ne kadar denize uzak bir coğrafya gibi gözükse de Akdeniz kıyısındaki Mersin’e sadece 3 saat, Karadeniz kıyısındaki Samsun’a ise 5 saat uzaklıkta. Yani mevsimine göre Akdeniz’in ve Karadeniz’in tazecik balıklarına ve türlü türlü deniz ürünlerine ulaşabileceğiniz tam orta nokta. Bu yüzden Kayseri’ye yolunuz düşerse mutlaka balığa şans verin.
muratbaliket_1692714657010