Kitaplarının sayısı hazırladığı öykü yıllıklarıyla birlikte otuza yakın. On sekiz ortak kitapta yer alan yazı, öykü ve şiirlerini de unutmamalı. Bugüne dek yazdığı dergilerin sayısını belki o da tam olarak bilmiyordur.

Şiir, öykü, roman, deneme, inceleme, eleştiri…

     Kitaplarının sayısı hazırladığı öykü yıllıklarıyla birlikte otuza yakın. On sekiz ortak kitapta yer alan yazı, öykü ve şiirlerini de unutmamalı. Bugüne dek yazdığı dergilerin sayısını belki o da tam olarak bilmiyordur.

     Yayını bekleyen daha nice yazı, şiir, öykü, inceleme, deneme dosyalarının olduğunu da kendisinden çok duymuşumdur.

     Kim mi bu  üretken yazar, şair, eleştirmen? Dostluğuyla da donandığım Kemal Gündüzalp (1953). Hadi ona bir  komşu olalım.

                                                 ***

     Geçtiğimiz günlerde  bir toplantıda sevgili Mehmet Yaşar Bilen, Sincan İstasyonu Dergisi’nin Mart-Nisan 2023 tarihli 124. sayısında Kemal Gündüzalp’in  çok önemli bir yazısından söz etmişti.

     Sincan İstasyonu benim de ilgiyle, beğeniyle izlediğim bir yazın dergisi.  Yazın-sanat, özellikle şiir dergiciliğinin  yılmayan, usanmayan bir emekçisi Abdülkadir Budak,   16 yıldan bu yana Ankara Sincan’dan  SİNCAN İSTASYONU dergisiyle, kitap yayınlarıyla okurlarına ulaşıyor.

     Derginin bu sayısında ilgiyle okunacak şiir ve yazıların yanında Kemal Gündüzalp’in “1970’lerin Egemen Şiiri Toplumcu Gerçekçilik” başlıklı yazısına odaklandım.

     Gündüzalp, yazını önemseyen, ciddiye alan, özenli davranan, düzeyli, tutarlı bir çizgiyi geliştiren,  ele aldığı konunun hakkını veren, verimli, üretken bir şair- yazar.

     “70’li yıllar şiiri genel ve ortak özellikleri nedeniyle salt bir dönem şiiri olmamıştır, o yüzden de kuşak denilmesi daha doğru olacaktır.

     Nitekim bunun adını koyan kişi de dönemin en önemli genç eleştirmeni Mehmet Yaşar Bilen’dir.” vurgusuyla başladığı yazısı 70’lerin toplumsal, siyasal koşulları içinde nasıl bir ivme kazandığını da açımlıyor Demiralp

     “70 Şiiri aslında bir tür açık şiir’dir. Çok az da olsa zaman zaman gizini ele vermeyen; örtülü,  karmaşık ve kapalı olan şiirlere rastlanmış olabilir; ama genel özellikleriyle anlaşılırdır, çünkü gerçekçi ve toplumcu bir şiirdir.”    

     Bu yazıya hazırlanırken, sevgili Kemal Demiralp’in  Alkali Yayınları’ndan çıkan dört kitabı daha ulaştı adresime: Yalnızlığın  Boyutları (şiir), Yangın Gülleri (öykü),  Hayat Gri (roman), Eleştiriye Doğru (deneme, eleştiri, inceleme).

        Kemal Gündüzalp’le ilgili  yazılacak o kadar çok şey var ki… Benim köşemin sınırları yetmez. Böyle verimli, donanımlı bir yazarı mutlaka daha çok tanımalı, okumalı, yararlanmalısınız diye  düşünüyorum.

      Aslında  şiir eleştirisi bağlamında oldukça  geri kaldığımızın da ayrımındayım. Bir zamanlar Hüseyin Cöntürk, Memet Fuat, Fethi Naci, Rauf Mutluay, Eser Gürson, Atilla Özkırımlı,  Veysel Öngören, Mehmet H. Doğan, Doğan Hızlan, Mehmet Yaşar Bilen. Mustafa Öneş, Mehmet Ergün… vardı. Onları bugün de saygıyla, özlemle anımsıyorum.

          Herkes kendini eleştirmen sayar, bir çırpıda yerer, kırar, çırpar; ama eleştirilmeye hiç dayanamaz, katlanamaz.

     Kemal Gündüzalp’in salt “Eleştiriye Doğru” kitabını okumak yetmez; şiirlerini, öykülerini, romanlarını, deneme ve eleştiri yazılarını da okuyun. Şiire hevesle, özenle başlayan genç dostlarım, okumadan, kitaplarla buluşmadan sakın uzun şiir yolcuğuna çıkmayın.

                                                         ***

     Bu arada güzel bir haberi de dostlarıma duyurmak isterim. Yazar-şair Aydın Şimşek, Mehmet Yaşar Bilen’in “70 Kuşağı Şiirimizi Tartışıyor” adlı, bir dönem şiirimizin değişim ve dönüşümünü içeren kitabın gözden geçirilmiş baskısını, Kanguru Yayınları’ndan baskıya hazırlıyor.

     Günümüz şiirine ve şairine de ışık tutacak bu yapıtın yeniden okurla buluşmasını sağlayan Yaşar Bilen ve Aydın Şimşek dostlarımı kutluyorum.