Şadan Gökovalı rahmet istedi. Yıllar içinde bir grup gazeteciyi iletişim üniversitesine götürmüştü. Amacı bizleri okulun öğrencilerine tanıtmak, ardından da özellikle spor konularını gündeme getirmekti. Uzun ve sorulu-cevaplı konular uzarken yine konu takım tutmalara kadar uzandı. Öğrenciler gönül verdiğimiz takımları öğrenip kendilerince güç kazanırken Şadan hoca öksüz bırakılır mıydı. O da BJK'liyim deyince bir alkış koptu ki insanı şaşırtır. Neyse spor denilince bizim ülkemizde herkesin belleğine futbol geliyor. Oysa spor kelimesinin içine 34 branş giriyor. Demem o ki futbol heyecanlı ve de güzel bir dal ama son yıllarda bu özelliğini kaybeder duruma gelmedi mi? Hafta sonunda oynanan Trabzon ile Fenerbahce arasındaki maça ne demeli. Bana göre küçük çapta da olsa kıyametler koptu. Trabzonlu seyirci sahaya inip rakip oyuncuları hırpalamış. Böylesi bir maçın içinden hakem de çıkamadı. Gerçi defolu olan hakemi böylesine maça vermek doğrusu mu? Bu konuda federasyonun büyük hatası var. Zira defolu bir hakemi böyle iddialı maça vermek asla doğru değildi. Yarın ne olacak sorusu akıllara gelir mi gelir. Bu konuda federasyonun kararı çok önemli. Bakıp göreceğiz bu sonucu heyecanla bekleyeceğiz. Her geçen zaman içinde bizim ülkemizde futbolun ezilmekten öldüğüne tanıklık eden bizler yabancıların da etkisi ile yerlilere şans tanımayacakları bir ortamda kim, hangi takımın taraftarlığını yapacak ki...