O dönemde kim adını verdi ise tam isabet ettirmiş.
Altay, Demirspor, Yün Mensucat ve Kültürspor'un dışında sahanın sahibi Altınordu, bu toprak zeminde antrenman yaparlardı.
Şaka değil;
İzmir mahalli liginin devleriydi bu takımlar.
Gerçi mahallilide daha fazla takım mücadele verirdi  ama konumuzu kısa tutalım ki dağılmadan hedefe varalım.
Yıllar içinde Altınordu mal sahibi olarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne bu sahayı verip şimdiki Altinordu hastanesini aldı.
Şimdiki haliyle kıyaslanamaz olan alışverişte, o günün şartlarında genel müdürlük karlı çıktı.
Ve şimdiki Atatürk yüzme havuzu yanındaki spor salonunu elde etti.
Yetmedi;
Altınordu sayesinde Altay, şimdiki Mustafa Denizli stadına adım atma şansı yakaladı.
Yetmedi;
Zanan hızla ilerlerken Altay bu durumdan daha fazla yararlanıp, Altınordu'ya verilen kulüp binasını yıllarca kullandı.
Ama Altınordu'yu da hiç unutmadı.
Şimdi genel müdürlük bu stati her iki kulübe vererek haklı bur durum yarattı.
Ve o güzellik bugün de sessizce devam ediyor.  
Önemli olan da bu değil mi?