Leonardo da Vinci herkes uykudayken, gökyüzü karanlıkken erken uyanmış bir adamdır. (S.Freud)

“Görmeden bakan, duymadan dinleyen, hissetmeden dokunan, düşünmeden konuşan insanlardan uzaklaşın…”
Bu söz, Rönesans’ın günümüzde hala güncelliğini koruyan, tartışmasız dahi sanatçısı, döneminin ölümsüz ilk kadın portresi 'Mona Lisa' ve 'Son Akşam Yemeği' tablolarıyla da
hemen akla gelen ünlü İtalyan ressam Leonardo da Vinci’nindir. Simge sanatçıdır, yenilikçi kompozisyonlar elinden çıkmıştır. Heykeltraştır, yazardır, düşünürdür, mimardır, astronomdur, müzisyendir (mükemmel lir ve flüt çalar), matematikçidir, araştırmacıdır o!..

***
İlginç bir özelliği vardır; bir eliyle resim yaparken diğeriyle de yazı yazmayı becerebilendir. Notlarını da ayna karşısında okunabilen ters harflerle yazıyordu. Mikelanj, Botticelli gibi, 67 yıllık yaşamının büyük bir bölümü Floransa’da geçmiştir. El yazması kitapları servettir. Örneğin; Codex Lieicester’ini (20 yaprak), Bill Gates 48.4 milyon dolar ödeyerek sahibi olmuştur. Ünlü ressamımız Bedri Baykam, Vinci’nin doğum günü olan '15 Nisan'ı Meksika’da 9 yıl önce katıldığı Uluslararası Sanat Derneği Genel Kurulu’nda “Dünya Sanat Günü” olarak önermiş ve kabul ettirmiştir.

***
Vinci’nin sözleri, tabloları kadar popülerdir. Her biri, yaşamda rota belirler aslında. Biraz örnek verelim; “Üç insan sınıfı vardır; Görenler, gösterileni görenler ve görmeyenler”, “Engeller zorluklar beni durduramaz! Her bir engel kararlılığımı daha da güçlendirir”, “Hayatın sunduğu yol dikse, sen de başını dik tut!..”, “Kötü huylu ve kıt zekalı kaba insanların, böylesine nitelikli bir araca (bedene) ve bu düzenek yığınına layık olmadıklarını düşünüyorum”, “Görmeyi öğrenin. Herşeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark edeceksiniz”, “Zenginlerin hatıraları ölünce biter”, “Hayata değer vermeyen onu hak etmemiştir”, “Bir ressam resim yapmaya tuvali tamamen siyaha boyarak başlamalıdır. Çünkü ışık vurana kadar doğada herşey karanlıktır.!”
Veeee… “Aklın yorulmadığı, korkmadığı ve asla pişmanlık duymadığı tek şey; öğrenmektir!..”

***
“Çağları şaşkınlığa uğratan” da Vinci, ölümünün 500'üncü yılında dünyada pek çok kentte düzenlenen sergilerde eserleriyle sanatseverlerle buluşurken, ülkemizde de çok değerli ressamlar, heykeltraşlar, yazarlar, şair ve tarihçiler etkinlikler kapsamına Türkiye’yi de dahil ettiler. Mersin’in Yenişehir Belediyesi de büyük ustaya saygı çerçevesinde sanatçılarımızın duygulanımlarını anlatan yeni eserlerini bünyesindeki kültür merkezinde bir sergide sanatseverlerle buluşturdu. “Uğur Dündar’la Demokrasi Arenası” programı için gittiğim Mersin’de bu muhteşem sergiyi ziyaret olanağı buldum. Sergide; eserleri bulunan sanatçılar arasında Bedri Baykam, Yalçın Gökçebağ, Bahar Oganer, Barış Sarıbaş, Burçin Erdi, Cem Sağbil, Devrim Erbil, Ergin İnan, Fevzi Karakoç, Mercan Dede, Onay Akbaş, Tülin Onat’ın yanı sıra; tarihçi İlber Ortaylı, şair Ahmet Telli, yazarlar Nedim Gürsel, Sunay Akın, İbrahim Karaoğlu, Metin Celal, Dr. Mustafa Tolay, Durmuş Akbulut ve Yalın Alpay da yer alıyor. Hepsi de Leonardo da Vinci’nin yaşadığı ortamı gördüler, deneyimleme imkanı yaratan yolculuk yaptılar.

***

Sergiyle tüm dünyanın hayranlığını kazanmış “Rönesans’ın eşsiz ve ebedi lideri” Leonardo da Vinci’yi; “sanatıyla, matematiksel dehasıyla, iş azmiyle, tükenmez merak duygusuyla, evrensel insan kimliği ve hümanizmasıyla, erdemli insan olma yaklaşımıyla ve daha nice özelliğiyla tanıma fırsatı” buluyorsunuz. İnsanlığın hafızasına bir yolculuk yapmış oluyorsunuz eserleri incelerken. Çağdaş Türk Sanatı’nın temsilcilerinin birikimlerine, yaratıcı güçlerine de tanıklık! Bedri Baykam’ın ifadesiyle; “Leonardo da Vinci, dünyaya kalıcı izler bırakmış diğer sanatçıların boyunu biraz geçendir.”

***

“Leonardo da Vinci’ye Saygı” sergisinin Türkiye’den çıkmış olması, gerçekten “çok anlamlı bir asırlar arası kültürler arası diyalog…”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, çalışma arkadaşlarını ve sanatçılarımızı içtenlikle kutluyorum. “İşte size Rönesans üstadı da Vinci! Hayallerimizin büyük şövalyesi; ışığı karanlığı aydınlatmaya devam ediyor ve o ışık hiç sönmeyecek.”

Yaşasın hayat, Yaşasın sanat!