Nobel Barış Ödülü sahibi Dr. Albert Schweitzer, eşi Hemşire Helene Breslau’ya gönderdiği mektupta şöyle diyor: Aşkın en yücesi, başkasının acısına birlikte göğüs germektir.
Geçenlerde kaybettiğimiz bir doktor arkadaşımın eşi hemşireydi. Yıllarca aynı hastanede birlikte çalışmışlar, sonrasında evlenmişlerdi. O hemşire hanım, eşi olan doktor arkadaşımı sadece sağlıklıyken değil hasta olduğu son zamanlardaki ilgisiyle de çok mutlu etmişti.
Meslekler ikiye ayrılır; tıp meslekleri ve diğerleri! Bu sınıflama, bir meslek şovenizmi ile değil, insanın bir mesleği yapabilmesi için sağlık koşullarının uygun olması gerektiği bilinciyle yapılmıştır. Tıp mesleğinin de iki kahramanı vardır; hemşire ve doktor!
Bu ikili, profesyonel rolleri gereği, insan yaşamının en kırılgan anında ona dokunur, hastayı yaşatmak/iyileştirmek için saatlerce birlikte çalışırlar. Başarılı bir operasyonun mutluluk kahvesini de paylaşırlar, kaybedilen hastanın üzüntüsünü de! Çünkü sahip oldukları ekip ruhu ve meslek etiği bunu gerektirir. Ancak, hasta hizmetinin yoğun stresi ve uzun birliktelikler kimi zaman bu ikili arasında derin duygusal bağlar kurulmasına zemin hazırlar; ilişkilerin, hastane duvarlarını aşarak özel alanlara taşındığı olur. Açık ilişkilerde var olan profesyonellik ve güven, gizli ilişkilerde yerini duygulara, sırlara ve etik zorlamalara bırakır.
Gençlik heyecanları geçip de aile içinde yaşlılar arttığında, hemşirenin asıl görevi o zaman başlar. Çünkü herkes onun yardımını bekler, onun becerili yardımları yakınlarını ayakta tutar.
Dönelim hemşire-doktor aşklarına ve birkaç ünlü örnek verelim:
1- Dr. Joseph Lister (1827-1912) ile Hemşire Agnes Syme’ın aşkı; Lister, modern cerrahinin babası, Agnes, Edinburgh Kraliyet Hastanesinde hemşire. Evlenmediler. Mektuplarında birbirlerine “Ahlakın ve insanlığın refakatçisi” diye hitap ederlerdi.
2- Florence Nightingale, Sidney Herbert’in platonik aşkı. Biri modern hemşireliğin kurucusu, diğeri (hekim değilse de cephelerde sağlık hizmetlerini yönetmiş) İngiltere Savaş Bakanı. Evli olan Herbert, Florence’ın Kırım savaşına katılmasını istemiş. Herbert ölünce Florence, “Ruh eşimi kaybettim!” demiş.
3- Dr. Hulusi Behçet, Fatma Hanım aşkı: Behçet, dünya çapında Türk doktoru, Fatma Hanım Darülfünun Tıp Fakültesinde hemşire. Evlenmeden önce hastanede ve laboratuvarda sabahlara kadar birlikte çalışmışlar.
4- Dr. Albert Schweitzer ile Helene Bresslau aşkı. Schweitzer; müzikolog, yazar, ilahiyatçı bir tıp adamı. 1952 yılında Nobel Barış Ödülü almış.