Ali Rıza Karasu/İsmi değişse de İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi tarafından uzun yıllardır dezavantajlı bölgelerde yaşayan ilkokul ve ortaokul öğrencilerine destek sağlanıyor. Gönüllü üniversiteli gençler tarafından yürütülen çocukların eğitimi başta olmak üzere tüm becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmanın daha önce ismi ‘abi abla kardeş’ projesi iken bu yıl ‘Mahallede Dayanışma Var’. Bugün 266 gönüllü genç, 169 çocuğa dokunuyor ve toplam 111 ailenin evlerinin bir ferdi oluyor. Yağmur, soğuk, sıcak demeden her hafta cumartesi günleri belediye servisleriyle belirlenen evlere bırakılan gönüllü gençler, 3 saat boyunca çocukların hayatını değiştiriyor.
O BİR GÖNÜLLÜ ABİ
Çocukken bu projeden faydalanan Turan Can Ada, bugün çocukların abisi olarak görev alıyor. Üniversite mezunu, bir enerji firmasında çalışan 28 yaşındaki Turan Can Ada, bugünkü başarısında bir zamanlar bu projeden edindiklerinin büyük katkısı olduğuna inanıyor. Dünün çocuğu bugünün gönüllüsü genç Turan Can Ada, abi abla kardeş projesinden aklında en çok gezilerin kaldığını anlatıyor: “Ortaokuldayken Karabağlar İhsan Alyanak Mahallesi’nde oturuyorduk. Evimize düzenli olarak abi ve abla geliyordu. Derslerime yardımcı oluyorlar, hiç görmediğim yerlere bizi gezilere götürüyorlardı. Çocuk aklım en çok gezileri hatırlıyor. Vapurla bir gezi yapmıştım. Deniz kokusu duyunca hala hatırlıyorum.”
PAHA BİÇİLMEZ MUTLULUK
Projenin devam ettiğini öğrenince gönüllü olarak başvuran Ada, 1 yıldır abilik yapıyor. Bugünkü deneyimlerini ise şöyle paylaşıyor: “Bir sürü kardeşim var. O çocukların bize çok ihtiyacı var. Mahalleye gittiğimizde kucaklıyorlar. Hatta sokağın başında bizi bekleyip, geldiğimizi görünce koşarak sarılıyorlar. Geçen hafta 10 dakika geç kalınca nerde kaldınız diye kızdılar. Evlere girdiğimizde çocukların rol modele ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Bir gün bir eve gittiğimizde baba, okuma yazma bilmediğini utanarak bizimle paylaştı ve çocuğunun derslerine yardımcı olmamızı rica etti. O zaman ne kadar doğru bir şey yaptığımızı bir kez daha anladım. Benim öğrencim ilkokul 4’e gidiyor. Abisi var ama çalışıyor. İlk başladığımızda okuması zayıftı. Her gittiğimizde önce yarım saat kitap okuyoruz. Sonra çözemediği soruları çözüyoruz. Dışarıda oyunlar da oynuyoruz. Okuma hızı gelişti. Düzenlenen geziler ve oynadığımız oyunlar sayesinde kardeşim şimdi daha sosyal.” Dışarıda yapılan etkinliklerin onların sosyal ve kültürel değişimine çok katkı sağladığını anlatan Ada, ilk defa tiyatroya, hayvanat bahçesine giden çocukların mutluluğunun paha biçilmez olduğunu dile getiriyor.
“İÇİNE GİRİNCE ÇIKMAK İSTEMİYORSUNUZ”
Saliha Hocaoğlu, Ege Üniversitesi Sosyoloji’de okuyan gönüllülerden. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Genç İzmir’ eğitim ve aktivitelerine katılan Hocaoğlu, projeyi duyunca gönüllü olmak istemiş. Hocaoğlu bu projeye dahil olmanın mutluluğunu hiçbir şeye değişmeyeceğini şöyle anlatıyor: “Gönüllü bakış açısından çocuğu mutlu etmek çok değerli. Bu bizim için sorumluluktan çok başka bir şey. Onlarla birlikte aile ortamını yaşıyoruz. Çocukların kapıda bizleri beklemeleri, heyecan ve mutlulukları paha biçilmez… Aynı heyecan ve mutluluk gönüllülerde de var. Gönüllüler de bazen ablası ya da abisi olduğu kardeşiyle o kadar keyifli zaman geçiriyor ki, evden ayrılmak istemiyor. 3 saat bize yetmiyor. Bir gün dış gezi esnasında bir kardeşim bana çiçek kopartıp getirmişti. Böyle küçük anılarımız o kadar çok ki… Bu projenin içine girince çıkmak istemiyorsunuz. Şimdiden bu dönem bitince ne yapacağım diye düşünüyorum.”