Destansı romanlarıyla tanıyıp sevdiğimiz 2012 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ünlü Çinli yazar Mo Yan'ın kadim bir Çin anlatısından uyarlayarak kaleme aldığı oyunu Elveda Cariyem, özgün dilinden yapılan çevirisiyle yayımlandı. Oyun, 1993 yılında Çinli yönetmen Kaige Chen tarafından sinemaya uyarlanmış ve büyük ses getirmişti.

Kırmızı Kedi, Pekin'de birçok defalar sahnelenmiş olan Mo Yan'ın ünlü oyunu Elveda Cariyem'i geçtiğimiz günlerde yayımladı.

İri Memeler ve Geniş Kalçalar, Yaşam ve Ölüm Yorgunu, Kızıl Darı Tarlaları, İçki Cumhuriyeti gibi destansı romanları, Değişim ve Saydam Turp gibi öykü kitaplarıyla (Bu eserlerin tamamı Can Yayınları etiketiyle yayımlandı) 2012 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Mo Yan'ın ülkemizde çok özel bir okur kitlesi var.

Her 'çok iyi' yazarın sahip olduğu, Çok fazla olmasa da nitelikli bir okur kitlesinden söz ediyorum.

Oysa Mo Yan'ın eserleri, kendisi Nobel ödülü kazanmadan ve Türkçeye çevrilmeden yıllar önce ülkemizde sevilmişti; Elveda Cariyem'in ve Kızıl Darı Tarlaları'nın sinema uyarlamalarıyla.

Yimou Zhang 1987 yılında çektiği Kızıl Darı Tarlaları'nı, Kaige Chen ise 1993 yılında Elveda Cariyem'i uzun metrajlı film olarak beyaz perdeye taşımıştı. İki filmin de başrolünde oynayan Çin sinemasının Hollywood'a armağanı olan Gong Li de ulusralarası şöhretini bu iki Mo Yan eserinin uyarlamasıyla elde elde etmişti.

Türkiyeli sanatseverler de biz Mo Yan ismini işitmeden yıllar önce, sinema uyarlamalarıyla bu iki önemli eseri tanıma imkanı bulmuştu.

Aslında Mo Yan'ın Elveda Cariyem'i de bir uyarlama. MÖ 200’lerin Çin'inde, Batı Chu hükümdarı Xiang Yu ile sevgilisi Yu Ji'nin trajik aşkını konu alan klasik bir halk hikayesi. Aradan geçen yüzyıllar boyunca Çin halkının hafızasında yazılı ve sözlü olarak etmiş bir hikaye. Yazarın ülkesinin geçmişine ve bugüne taşıdığı kadim kültürüne bir saygı duruşu olarak yeniden yorumladığı Elveda Cariyem, uzun yıllar boyunca Pekin Operası’nda sahnelendi ve büyük ilgi gördü.

YERELDEN EVRENSELE...

Sadakat, onur duygusu ve savaşın getirdiği yıkımın insan hayatında nelere mal olduğunu anlatan Elveda Cariyem'in konusu ise şöyle...

Han ordusunun, Xiangyang'ı kuşatmasıyla çıkış yolu kalmayan Batı Chu ordusu, çaresiz kalmıştır. Bu savaşta askerlerin morali, kendi topraklarına ait halk şarkılarını işittiğinde bir kat daha bozulur. Sima Qian bu durumu, Xiang Yu'nün büyük bir lider olarak gururunu koruması rağmen yenilgiyi kabullenmek zorunda kalışını anlatır.

Xiang Yu ile Yu Ji'nin bu hikayesi, Mo yan'a kadar tarihsel kayıtlardan halk şiirlerine ve yerel şarkılara kadar geniş bir edebiyat yelpazesinde tekrar tekrar dile gelmiştir. Ancak Elveda Cariyem, yalnızca Çin tarihinin ve kültürünün bir parçası değil evrensel insani duyguları anlatması bakımından da önemlidir.

Mo Yan okurları kadar Çin sinemasına düşkün olan sinemaseverlerin ilgiyle okuyabileceği Elveda Cariyem, Giray Fidan’ın Çince aslından yaptığı çeviriyle Türkçede ilk kez yayımlandı.

Yazarla yeni tanışacaklar için şu bilgiyi de paylaşmak isterim. 1955 doğumlu yazarın gerçek ismi Guan Moye'dir. Ancak eserlerinde Çince 'dilsiz' anlamına gelen Mo Yan mahlasını kullanır. Öte yandan Mo yan, sürekli sansürlenen ve eserleri korsan yollarla çoğaltılan Çinli yazarlar arasında en meşhuru olarak da bilinir.

Elveda Cariyem / Mo Yan / Kırmızı Kitap

Kadim Baskent

Çinli yazarların öykülerinde Pekin'in dünü ve bugünü

Yüzyıllardır yüzümüzü Batı'ya döndürmüşsek de Doğu ile sarsılmaz bağlarımız vardır. Aramızdaki ilişki, yaşanan savaşların, yapılan ticaretin, sosyal ve kültürel alışverişin çok ötesindedir. Geçenlerde yayımlanan bir öykü derlemesi, geçmişe yaptığı vurgu bakımından çok önemli.

Dergi formatında sunulan bu öykü koleksiyonu, modern Çin'in büyük metropolitan başkenti Çin'in modern hayatına dair.

Çin’in yüzyıllarca başkentlik yapmış bu benzersiz şehir, yaşadığı bayak değişimlere rağmen zengin geçmişinden izler barındırmaya devam ediyor. Bu zengin geçmiş, çağdaş Çin edebiyatının sayısız eserinde farklı biçimlerde yorumlanıyor.

Kadim Başkentten Yeni Hikayeler adlı dergi, Kırmızı Kedi Yayınevi ve Beijing Edebiyat ve Sanat Çevresi’nin (Beijing Wenlian) işbirliğiyle hazırlanmış. Dergide günümüz Çinli yazarların Pekin'in yaşadığı gelişim değişim ve dönüşümün yanı sıra, geçmişten ne gibi izler taşıdığıını yorumlayan öyküleri var.

Dergideki Feng Jicai, Sun Rui, Tie Ning, Ma Xiaotao ve Qiao Ye'nin, içinde eskisi ve yenisiyle Pekin'in türlü hallerinii anlatan öyküleri, Doğu kültürünü merak edenler için zengin bir okuma zevki sunuyor.

Kadim Başkentten Yeni Hikayeler / Kolektif / Kırmızı Kedi Yayınevi

Bagımsızlık

Terra Alta

üçlemesinin

yeni macerası

Yanılmıyorsam onu ilk kez Salamina Askerleri ile tanımış ve sevmiştik. Bu üçlemesinin yanı sıra Sahtekâr, Kiracı ve Saplantı gibi romanlarıyla dünya çapında bir üne kavuşan Javier Cercas, Terra Alta üçlemesinin ikinci kitabında dikkatimizi Barselona’nın güç odaklarına çekiyor.

Polis memuru Melchor Marín’i üçlemenin ilk kitabında, Barselona'dan Katalonya’nın güneyindeki huzurlu Terra Alta bölgesine geldikten sonra

yaşanan bir cinayetin faillerini bulmaya çalışıyordu. Melchor Marin, serinin ikinci kitabı Bağımsızlık’ta ise Barselona’yı sarsan bir siyasi - sosyal skandalın ortasına düşüyor. Şehrin belediye başkanı, cinsel içerikli bir videoyla şantaja uğrayınca poyisimiz bu karmaşık vakayı çözmesi için göreve çağrılıyor.

Bağımsızlık, polisiye hikâye diliyle yazılsa da paranın ve iktidarın mutlak sahiplerine karşı öfkeli bir başkaldırı manifestosu olarak da okunabilir.

Bağımsızlık / Javier Cercas / Everest Yayınları

Sarı Kehribar Internet

Çok dilli, çok katmanlı

ve çok zamanlı bir roman

Sarı Kehribar

Mehmet Yaşın bu romanında ilginç bir edebi deneye girişiyor ve çok dilli, çok katmanlı, çok zamanlı bir bellek arkeolojisini inşa ediyor. Sarı Kehribar, Kıbrıslı bir ailenin arşivinden çıkan fotoğraflarla örülmüş; bireysel hafıza ile kolektif tarih arasında gezinen sinematografik bir anlatı.

Olaylar, Lefkoşa’da Mnemosyne Nehri’ne uçan bir arabanın içindeki iki kişiden birinin kaybolmasıyla başlıyor. Kaza mı suikast mı olduğu belirsiz bu olay, hem bir polisiye hikâyeyi tetikliyor hem de okuru dolambaçlı bir yolculuğa çıkarıyor.

Yaşın'ın Sarı Kehribar'ı, Levant coğrafyasının Osmanlı sonrası dönüşümünü, Kıbrıs’ın yarım kalmış modernitesini ve kimlik parçalanmalarını bir dedektif hikâyesi estetiğiyle ele alırken, aynı zamanda romanın sınırlarını ve imkanlarını da sorguluyor.

Sarı Kehribar / Mehmet Yaşın / İthaki Yayınları

İnsanlık Krizi Internet

Camus'ye göre

insanlık krizi

İnsanlık Krizi ve Diğer Konferanslar, Albert Camus’nün çeşitli konferanslarda yaptığı siyaset, edebiyat, savaş ve insanlığın genel çöküşü gibi çok çeşitli konuları kapsayan otuz dört konuşma metnini bir araya getiriyor. Camus her konferansta bir “insanlık krizi” teşhisi koyuyor ve yarım yüzyıl boyunca seslerinden mahrum bırakılanlara seslerini ve haysiyetlerini geri kazandırmak için yola çıkıyor.

Bir dipnot: İnsanlık krizi, en azından yarı yarıya, dünya üzerinde biriktirmeye devam ettiğimiz aptal ilkeler ve kötü eylemler karşısında bireylerin kapıldıkları tembellik ve yorgunluk hallerinden oluşur.

İnsanlık Krizi ve Diğer Konferanslar 1937-1958 / Albert Camus /Can Yayınları


Kahve Kitabı

70 tarifle kahve keyfi

Kahve Kitabı ve içindeki 70 leziz tarifle kahve bilginizi derinleştirin; farklı çekirdekler, yöntemler ve aromalarla denemeler yapın ve evinizin baristası olun.

Kahve Kitabı, öncelikle 40 ülke üzerinden kahvenin kökenini ve üretimini keşfetmesine imkan tanıyor ve dünyanın dört bir yanında yetişen müthiş kahve çekirdeklerini tanımanıza yardımcı oluyor.

Öte yandan sunduğu 70 leziz tarifle kahve bilginizi derinleştirmenizi, farklı çekirdekler, yöntemler ve aromalarla evinizin baristası olmanızı teşvik ediyor. Kahve Kokusu, kitap koku kadar bu güzel içeceğin kokusuna tutkun olanlar için farklı bir deneyim sunuyor.

Kahve Kitabı / Anette Moldvaer / Alfa Yayınları