Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde saat 06.40'ta 4,1 büyüklüğünde yaşanan deprem kısa süreli panik yarattı. Görür, "Bu deprem, Muğla Fay Zonu’nun kara içi devamında ve KB-GD yönlü isimsiz bir fayın kesim noktasında gerçekleşti. Fay, düşey atımlı bir faydır. Batı Anadolu K–S yönünde gerilmektedir" dedi. Prof. Dr. Naci Görür İzmir’in çok sayıda deprem üreten kaynaklara sahip olduğunu belirtti.
“Ege’de olan depremlerin tümünün İzmir’i etkileyeceğini söyleyen Görür, sadece Ege değil, Doğu Akdeniz’deki depremlerin de etkili olduğunu söyledi. Manisa ve Büyük Menderes Grabeni’nde meydana gelen sarsıntıların İzmir’e büyük etkisi var. “Bunların ne zaman deprem üreteceğine dair bilgimiz yok” dedi. “Çünkü çalışmıyoruz” ifadelerini kullandı. “Önce deprem olsun, sonra gerekeni yaparız mantığı hala devam ediyor” uyarısında bulundu.
Bayraklı’daki tehlike
Görür, özellikle Bayraklı ve çevresindeki delta bölgelerinin zayıf zemin yapısına sahip olduğunu açıkladı. Bu bölgelerin deprem dalgalarından en çok etkilenecek alanlar olduğunu belirtti. Erzincan örneği üzerinden tarihsel depremlere dikkat çekti. “1939’un üzerine artı 250’yi koy” formülünü paylaştı. Bu formülün büyük depremleri tahmin etmekte kullanıldığını anlattı. İzmir’deki 15 fayın ne zaman deprem üreteceğini bilmediklerini söyledi. “Korku orada” ifadesini kullandı.
Ege’deki sismik hareketlilik için ne dedi?
AFAD verilerine göre Ege’de bir haftada 400’den fazla deprem kaydedildi. Depremlerin büyüklüğü 1.3 ile 4.8 arasında değişti. Görür, Helen-Kıbrıs fayının 8’in üzerinde deprem üretme potansiyeli olduğunu belirtti.
Bu fayın Türkiye’ye 140 kilometre uzaklıkta olduğunu açıkladı. Bölgedeki adalarda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Muğla ve Aydın’a yakın bölgelerde hissedilir depremler olduğunu vurguladı.
Tsunami olasılığı var mı?
Prof. Dr. Görür, 7 üzeri bir depremin Türkiye kıyılarında yıkıcı etki yapabileceğini açıkladı. Santorini’deki normal faylardan kaynaklı hareketlerin tsunami riski yarattığını belirtti. Deniz seviyelerindeki değişimlerin kıyı bölgelerine zarar verebileceğini söyledi.
Yerel yönetimlerin alarma geçmesi gerektiğini vurguladı. Santorini’nin 2012’de 14 ay süren bir deprem fırtınası yaşadığını hatırlattı. Adada en son MÖ 1600’de volkanik patlama olduğunu ve 73 kilometrekarelik alanın sular altında kaldığını aktardı.
