Aydın’da berber dükkanına molotof kokteylli saldırı
Aydın’da berber dükkanına molotof kokteylli saldırı
İçeriği Görüntüle

Haziran ayının son günlerinde İzmir kırsalını sarsan orman yangınları, birçok haneyi yaşanmaz hâle getirdi; bazı aileler eşyalarını bile alamadan güvenli bölgelere çekilmek zorunda kaldı. Krizin hemen ardından devlet kurumları hasar tespit çalışmalarını tamamladı; 29 Haziran tarihli yangının etkilediği alanlarda yerleşik köylerde yeni konut üretimi için düğmeye basıldı. Alınan karara göre Ödemiş’te dört mahallede 138 konut, Seferihisar’da ise 143 konut inşa edilecek. Proje TOKİ koordinasyonunda yürütülüyor ve resmi takvime göre evler bir yıl içinde tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilecek. Bu plan, felaketin ardından aylarca barınma belirsizliği yaşayan ailelere somut bir yol haritası sunuyor.

Yangınların yarattığı tahribat yalnızca fiziksel değildi; köy yaşamının dayanışmacı dokusu da yara aldı. Komşular, bir gecede küle dönen evlerin eşiğinde birbirine sarılarak teselli buldu. İşte tam burada devreye giren TOKİ projesi, sadece yeni birer konut değil, aynı zamanda köylerin sosyal hafızasını yeniden kurma iradesi anlamına geliyor.

Yöreye yakışan ev planı

Resmî açıklamalarda yeni köy evlerinin bölgenin yöresel mimari çizgilerini taşıyacağı vurgulanıyor. Evlerin temel atma töreni ise 29 Ağustos 2025 Cuma günü yapılacak ve şantiye resmen çalışmaya başlayacak.

“Evimize kavuşacağımız güne sayıyoruz”

Yangından en fazla etkilenen yerleşimlerden biri olan Üzümlü Mahallesinde muhtarlık, sürecin başından bu yana koordinasyon görevini üstlenmiş durumda. Muhtar Savaş Yıldırım, yangın günlerinde tarımsal kayıpların telafisi için sağlanan desteklerin moral verdiğini, şimdi ise asıl beklentinin evlerin hızla bitirilmesi olduğunu anlatıyor. Yıldırım, köy meydanında komşularla yaptığı sohbetlerde en çok tekrarlanan cümlenin “Yeniden aynı avluda buluşmak” olduğunu söylüyor.

Karadoğan Mahallesinde ise “Zamanlamanın önemi” konuşuluyor. Yangında evini kaybeden Mustafa Akın, ilk günden bu yana hızlı bir sürecin işletildiğini, dosyaların gecikmeden ilerlediğini belirtiyor. Akın’ın beklentisi net: “Kışa girmeden duvarları yükselen evlerimizi görmek, çocukların okul dönüşü ‘kendi evimize’ girdiğini bilmek.” Benzer sözler Üzümlü’de evi tamamen kül olan Mehmet Atıcı’dan geliyor. Atıcı, “Modern ama yöresel mimari ile uyumlu” bir planın köyde kabul gördüğünü, asıl niyetin “şehirde geçici kiralar yerine köyde kalıcı yuva” olduğunu vurguluyor.

Kaynak: AA