Türkiye genelinde 2025-2026 eğitim öğretim yılı için geri sayım bitti; okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri bu sabah okulla ilk randevusuna çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda başlayan uyum haftası, 5 Eylül’e kadar sürecek bir dizi tanışma, oyun, gözlem ve rehberlik etkinliğini kapsıyor. Amaç, çocukların yeni ortama güven içinde adım atmasını sağlamak; veliler ve öğretmenler ise bu süreçte en kritik yol arkadaşları olacak. Küçük yaştaki öğrenciler için tanışma etkinlikleri ve sınıf içi paylaşımlar, okula ait hissetmenin ilk ve en güçlü halkasını oluşturacak. Bu yüzden sınıfın kapısından içeri girilen her dakika, uyum haftası planlamasının parçası olarak değerlendiriliyor.
Uyum haftasının nabzı sınıflarda atacak
Bakanlığın rehberlik çizelgelerine göre okul öncesi ve birinci sınıf düzeyinde öğrenciler, öğretmenleriyle bol bol vakit geçirip akranlarını tanıyacak. Programın merkezinde çocukların sosyal-duygusal güvenini artırmak, okula karşı olumlu bir tutum geliştirmek ve aile-öğretmen iş birliğini güçlendirmek var. Rehberlik uzmanlarının hazırladığı içerikler, sınıfın ritmini bozmadan kısa oyunlar, iletişim egzersizleri ve ritüellerle destekleniyor. Bu süreçte rehberlik faaliyetlerinin bir parçası olarak “okulun haritasını tanıma”, “benim sıram-benim sorumluluğum” ve “duygumu anlatıyorum” gibi uygulamalar ön plana çıkarılıyor. Erken yaşta kurulan bu bağlar, 2025-2026 eğitim öğretim yılı boyunca akademik motivasyonu besleyecek kritik bir altyapı sunuyor.
Dijital destek: Materyal platformu ilk kez sahnede
Bu yıl ilk kez devreye alınan “Okul Öncesi Okula Uyum Materyalleri Platformu”, öğretmenlerden yöneticilere, rehber öğretmenlerden ailelere kadar geniş bir kitleye açık. Platform, sınıf içi etkinlik akışlarından aile bilgilendirme bültenlerine, görsel materyalden kısa uygulama videolarına kadar pratik içerikler barındırıyor. Böylece uyum haftası yalnızca okulda değil, evde de devam ediyor; veliler çocuklarının gün içindeki kazanımlarını ev rutiniyle pekiştirebiliyor. Dijital içeriklerin modüler yapısı, farklı okul profillerinde aynı hedefe farklı yollardan ulaşma esnekliği sunuyor. Eğitimciler, sınıfın ihtiyacına göre etkinlikleri sadeleştirip zenginleştirerek tanışma etkinlikleri ve oyun tabanlı öğrenmeyi kişiselleştirebiliyor.
‘Yeşil vatan’ için minikler sahada
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzalı genelgeyle bu yıl uyum haftasına çevre bilinci güçlü bir halka eklendi. Doğa sevgisini artırmaya dönük “yeşil vatan” teması kapsamında fidan dikimi, orman temizliği ve doğa gözlemi gibi uygulamalar planlandı. Aile, çocuk ve öğretmenin birlikte yer aldığı fidan dikimi etkinlikleri, okulun yalnızca dört duvardan ibaret olmadığını; bulunduğu mahallenin, kentin ve doğal çevrenin ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatıyor. Orman yangınlarına karşı farkındalık çalışmaları ve “doğaya saygı” başlıklı sınıf içi sohbetler, çocukların erken yaşta çevre bilinci kazanmasına katkı sunacak. Bu yaklaşım, uyum haftasının yalnızca psikososyal değil, aynı zamanda değerler eğitimine açılan bir kapı olduğunu da gösteriyor.
Ortaokula hazırlıkta ikinci perde
Bu yıl ortaokula başlayacak öğrenciler için takvim 8-12 Eylül’de ayrı bir uyum penceresi açıyor. İlkokuldan ortaokula geçiş, ders sayısının artması, yeni branş öğretmenleri ve farklı akademik beklentiler nedeniyle özel bir rehberlik gerektiriyor. Okullar, bu dönemde bilgilendirme çalışmaları ve kampüs tanıtımlarının yanı sıra laboratuvar ve kütüphane oryantasyonlarına da ağırlık verecek. Öğrencilerin kulüp seçiminden ders dışı etkinliklere kadar uzanan yelpazede “kendine uygun alanı bulma” yolculuğu desteklenecek. Böylelikle ortaokulun ilk haftalarına yayılan adaptasyon süreci, kaygıyı azaltırken merakı diri tutmayı hedefliyor.
Öğretmenler için mesleki çalışma haftası
Eğitimin görünmeyen hazırlık cephesinde ise 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında öğretmenler ve yöneticiler için mesleki çalışma programı yürütülüyor. Bu kapsamda alanında öğretim programı değişikliği olanlar, güncellenmiş kazanımlara yönelik eğitimlere katılıyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) çerçevesinde planlanan oturumlar, sınıf içi uygulamaların güncel müfredatla uyumunu hızlandırmayı amaçlıyor. Program değişikliği olmayan öğretmenler ise okul müdürlüklerinin hazırladığı yerel planlar doğrultusunda atölye ve paylaşım toplantıları yapıyor. Özellikle trafik güvenliği, görsel sanatlar, beden eğitimi ve oyun ile müzik alanlarında yeni içeriklere yönelik eğitimler, sınıf içi pratiğe doğrudan yansıyacak güncellemeler sunuyor.