İzmir'de çocuk hastalar sanal gerçeklikle korkularını yeniyor
İzmir'de çocuk hastalar sanal gerçeklikle korkularını yeniyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de organ bağışı oranlarını artırmak ve bürokratik süreçleri azaltmak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan "Organ Nakli Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenleme, organ bağışı sürecini dijital çağa taşıyarak, vatandaşların bu kutsal kararı almasını ve beyan etmesini hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor. Artık, organlarını bağışlamak isteyen vatandaşlar, hastanelere veya organ nakli birimlerine gitmek zorunda kalmadan, bu irade beyanlarını e-Devlet Kapısı veya kişisel sağlık kaydı sistemi olan e-Nabız üzerinden gerçekleştirebilecek.

Bu işlem, elektronik veya mobil imza kullanılarak yapılacak iki aşamalı bir kimlik doğrulama süreciyle güvence altına alınacak. Bu sayede, beyanların güvenliği sağlanırken, vatandaşların diledikleri zaman, yine aynı dijital platformlar üzerinden bağış beyanlarını güncelleme veya geri çekme imkanı da olacak. Ayrıca, bağışçıların, bu hassas konuda bilgilendirilmesini istedikleri kişileri yetkilendirerek, beyan bilgilerinin e-Nabız üzerinden bu kişiler tarafından görülebilmesini sağlamaları da mümkün olacak. Bu dijitalleşme hamlesinin, özellikle gençler arasında organ bağışı farkındalığını ve katılımını önemli ölçüde artırması hedefleniyor.

Bağışçı yakınına bekleme listesinde 'vefa' önceliği

Yönetmelikte yer alan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran en önemli yeniliklerden biri de, organ bağışında bulunan kişilerin ailelerine yönelik getirilen "vefa" önceliği oldu. Yeni düzenlemeye göre, organları alınarak başkalarına nakledilen bir bağışçının, organ nakline ihtiyaç duyan eşi veya birinci derece yakınları (çocukları, annesi, babası), ulusal bekleme listesinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olacak. Bu kişiler, tıbbi aciliyet gerektiren durumlar hariç olmak üzere, kendi kan gruplarına uygun bekleme listesinin en öncelikli sırasında yer alacaklar.

Bu düzenleme, organ bağışını teşvik etmek amacıyla atılmış çok önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ailesinden birini kaybetmenin acısını yaşarken, onun organlarıyla başka hayatların kurtulmasına izin veren ailelere, devletin bir nevi minnet ve vefa borcunu ödemesi olarak görülen bu madde, organ bağışı kararını vermekte tereddüt eden birçok kişiyi teşvik etme potansiyeli taşıyor. Bu sayede, bir kişinin yaptığı bağışın, gelecekte kendi ailesinden birinin hayatını kurtarabilecek bir "hayat sigortası" anlamına gelebileceği mesajı veriliyor.

Aile içi tartışmalara son: Bağışçının iradesi esas olacak

Yeni yönetmelik, organ bağışında en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan ve birçok bağışın gerçekleşmesini engelleyen "aile onayı" meselesine de net bir çözüm getiriyor. Beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin daha önce organlarını bağışlamış olmasına rağmen, ailesinin bu karara karşı çıkması, Türkiye'de organ nakli önündeki en büyük engellerden biriydi. Yeni düzenleme, bu sorunu ortadan kaldırmak için bağışçıya, kendi iradesini teyit edecek bir kişiyi yetkilendirme hakkı tanıyor.

Buna göre, organ bağışında bulunan kişiler, beyin ölümlerinin gerçekleşmesi durumunda, bağış iradelerini teyit etmek üzere eşlerini, reşit çocuklarını, anne-babalarını veya kardeşlerinden birini, hatta bu kişiler dışındaki herhangi bir yakınını yetkili kişi olarak belirleyebilecek. Bağışçının önceden belirlediği bu yetkili kişinin vereceği teyit beyanı, diğer aile üyelerinin olası itirazlarından veya farklı görüşlerinden üstün tutulacak. Bu madde, kişinin kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkını ve yaşarken verdiği kararın kutsallığını ön plana çıkararak, son anda aile içi tartışmalar nedeniyle kaybedilen organların önüne geçmeyi hedefliyor. Bugün itibarıyla yürürlüğe giren ve Sağlık Bakanı tarafından yürütülecek olan bu yeni düzenlemelerin, Türkiye'de kronik bir sorun olan organ bağışı oranlarını artırarak, nakil bekleyen binlerce hastaya yeni bir umut kapısı aralaması bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ