Geçtiğimiz cumartesi günü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bornova Gökdere’de inşa ettiği Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü hizmete girdi. Tesisi yakından inceleyebilmek için ben de açılışa katıldım.

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki; bir hayvan bakımevinin Sosyal Yaşam Kampüsü olarak adlandırılması ortada güzel bir niyetin olduğunu gösteriyor.

Biliyorsunuz, Türkiye’nin birçok yerinde hala daha barınak denilen korkunç yapılar varlığını sürdürüyor. Buralarda hayvanlar hapis tutuluyor, bakımsız, aç ve susuz bırakılıyor, ölüme terk ediliyor. Bizim artık bu resmi değiştirmemiz, barınakları tarihin utanç sayfasına temelli gömmemiz şart!

İşte bunu yapabilmenin yolu da hayvanlara kıymet veren bir bakış açısıyla yeni projeler üretmekten geçiyor.

Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü de bu bakımdan önemli bir proje.

*

Hayvan sevgisi ile bilinen ve yazılarıyla hepimizin kalbine dokunan merhum gazeteci Bekir Coşkun’un köpeğinin adını taşıyan kampüsün fark yaratan özellikleri şöyle:

·       37 bin metrekarelik kampüste 16 barınak, 4 hizmet binası var ve toplamda 3 bin köpeği ağırlayacak potansiyele sahip.

·       Her türlü operasyonun yapılabileceği tam teşekküllü bir veterinerlik birimi bulunuyor.

·       Barınaklarda yavrular, yetişkinler, boylarına ve karakterlerine göre farklı köpek cinsleri için ayrı bölümler oluşturulmuş. Anne ve yeni doğan yavruları da sadece onların kalacağı küçük bölümlerde tutuluyor. Yasaklı ırklar için ayrı barınak alanları ve ayrıca karantina bölümleri de mevcut.

·       Merkezde sokağa terkedilmiş yük hayvanları için 4200 metrekarelik barınma alanı kurulmuş.

·       Eğitim ve workshopların düzenleneceği etkinlik alanları ile bir de amfi tiyatro bulunuyor.

*

Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’ndeki barınak alanları son derece temiz. Mama kapları dolu, otomatik suluklar yerleştirilmiş.

Tesisin büyük kısmı aslında yeşil alanlara ayrılmış. Tabii yeşil alanlar henüz tam olarak yeşermemiş ama bir süre sonra daha hoş bir görüntü oluşacaktır.

Kampüsün hiç mi eksiği yok? Elbette var. Benim izlenimim, alanın daha çok ağaca ihtiyacı olduğu yönünde… Sağlam bir ağaçlandırma çalışmasıyla bu sorun kolayca giderilebilir.

Tabii bir diğer önemli konu da, barınak alanlarında tutulan patili dostların mutlaka ama mutlaka açık alanlarda dolaşabilmesi gerekiyor. Sonuçta köpekler yeşil alandan faydalanmayacaksa, yeşil alanları olan bir bakımevi kurmanın da bir anlamı yok.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu ile ayaküstü sohbet etme ve aklımdaki bu soruyu ona da sorma şansını buldum. Şükran hanım patilerin mutlaka yeşil alanlara basacağının garantisini verdi. Haftanın belli günlerinde ziyaretçilerle can dostlar bir araya gelecek. Ziyarete gelenler köpekleri dolaştıracak ve onlarla açık alanlarda vakit geçirme fırsatı bulacak. Bu etkinliklerin sahiplendirmeyi özendirmesi de hedefleniyor.  

*

Aslında gönül isterdi ki, tüm patili dostların bir ailesi olsun, ne sokakta zorluk çeksinler ne bakımevlerinde tutulsunlar; ama o gün gelene kadar bu tip tesislerle en azından can dostlarımızın daha iyi şartlarda bakılmasının sağlanması son derece değerli bir çabadır.

Bir hayvansever olarak hem İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni hem de projenin hayata geçmesinde büyük emeği olan HAYTAP’ı ve tüm temsilcilerini kutluyorum.

Umarım Pako Kampüsü, insanların uğramaktan keyif alacağı, bol bol sahiplendirmenin yapıldığı, mutsuz gelen köpeklerin mutlu bir şekilde yeni yuvalarına gittikleri bir yer olur.

Haftanın Karesi

Ukrayna-Rusya savaşı sürerken, savaş alanlarından patili dostların da fotoğrafları gelmeye devam ediyor. İşte bu tatlı kedicik de bombalı saldırıdan kurtulmuş, enkaza dönmüş binaların arasında yaşam mücadelesini sürdürüyor.

Fotoğraf: @UAarmy_animals

Kimi Takip Etsek?

İzmir’de hayvan haklarına yönelik çalışan platformlardan biri de Afalina. Afalina Hayvan Hakları Topluluğu barınaklarda gönüllü olarak çalışan hayvanseverlerden oluşuyor. Topluluk etkinliklerini ve farkındalık çalışmalarını Instagram üzerindeki hesabından paylaşıyor. Henüz küçük bir topluluk olan Afalina, kendileri gibi hayvan severleri de aralarına katılmaya çağırıyor. Siz de “Afalina Hayvan Hakları Topluluğu” diye aratarak platforma ulaşabilirsiniz.

İzmir Kurtarılmış Hayvanlar Çiftliği’nde festival

İzmir Kurtarılmış Hayvanlar Çiftliği, diğer adıyla Angels Farm Sanctuary Ramazan Bayramı’nın son günü olan 4 Mayıs’ta çok özel bir festivale ev sahipliği yaptı. Çiftliğin, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Kemalpaşa Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdiği organizasyon 7’den 70’e vatandaşları ağırladı. Kurtarılmış hayvanlar yararına düzenlenen festivalde konserler, çeşitli etkinlikler ve çiftlik gezisi gerçekleştirildi.

Şiddet görmüş, kaza geçirmiş, terk edilmiş, engelli, güçten düşmüş 2 bin 700'den fazla çiftlik hayvanın yaşadığı Kurtarılmış Hayvanlar Çiftliği, Kemalpaşa Vişneli Köyü’nde yer alıyor. Anadolu Halk ve Barış Platformu (AHBAP) Genel Başkanı, sanatçı Haluk Levent öncülüğünde kurulan çiftliğin kapıları ziyaretçilere de açık.

Kırmızı tasmasıyla sokakta bulundu

Boynunda kırmızı tasmasıyla Balçova Teleferik mahallesi Akıncılar sokakta bulundu. Bir yaş civarında olduğu tahmin edilen kısırlaştırılmış, sevgi dolu bu can ya kayboldu ya da sokağa terk edildi. Eğer kaybolduysa sahibi, terk edildiyse acilen yeni yuvası aranıyor. Tel: 0554 852 85 44

Bu güzel yavrunun gülen yüzü solmasın

O henüz 3-4 aylık bir Cane Corsa-Tiger Box melezi. Bu yakışıklı oğlan büyük ırk olacak. Küçücükken kulakları jiletle kesilmiş. Hayvanseverler onu sokak köpeklerinden kaçarken buldu. Son derece uslu ve sevgi dolu. Geçici evin bahçesinde süresi dolmak üzere. Tel: 0530 340 94 91

Latte yeni yuvasına kavuşmak istiyor

Bu güzel kızın adı Latte. 1,5 yaşında, kısırlaştırılmış bir can. Latte yuva şansı olsun diye barınaktan çıkarıldı. Veteriner kontrolünden geçti, aşıları yapıldı. Son derece sağlıklı olan Latte’nin tuvalet terbiyesi var. Akıllı, söz dinleyen, havlama yapmayan bu cana acil yuva. Tel: 0532 407 35 30