Pınar Et Genel Müdürü Hüseyin Demir, “Türkiye’nin güçlü marka bilinirliğine sahip bir et üreticisi olarak, hem geleneksel et üretimindeki üstünlüğümüzü sürdürüyor, hem de geleceğin protein ihtiyaçlarına hazırlanıyoruz. Ürün geliştirmeden iletişime, üretim altyapısından perakende operasyonuna kadar tüm süreçlerde dönüşüm odaklı bir yol izliyoruz” dedi.
Sektörünün öncü markası Pınar Et, 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutlarken 21 milyon hanede, 60 milyondan fazla tüketiciyle buluşuyor.
Türkiye’nin ilk özel girişim entegre et tesisi olarak kurulduğu günden bu yana sorumlu üretici kimliğinden ödün vermeden çalışan Pınar Et, sektörün dönüşümüne öncülük eden uygulamalarıyla da öne çıkıyor. Yıllardır “sağlık, doğallık, güven ve nesiller boyu aile markası” ekseninde tutarlı yaklaşımını sürdüren Pınar Et, 2050 yılında karbon nötr yol haritası doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Pınar Et, TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporu yayınlayan sektöründeki ilk marka olma özelliğini de taşıyor. Türkiye’de paketli şarküteri üretiminde pazar lideri olan Pınar Et, yılda 500 milyonun üzerinde paket üretimiyle ölçek ve kalite standartlarını her yıl daha da ileri taşıyor. Sürdürülebilir kaliteyi oluşturan tüm bu teknik altyapı, tüketicide uzun yıllardır var olan “Pınar kalitesi hep aynı” algısının temelini oluşturuyor.
Hüseyin Demir: “Geleceğin protein dünyasına bilimsel, şeffaf ve çok yönlü bir stratejiyle hazırlanıyoruz.”
Ödül töreni kapsamında gerçekleştirilen “Beğeni Liderlerinin İtibar Stratejileri” başlıklı panelde konuşan Pınar Et Genel Müdürü Hüseyin Demir, et ürünleri pazarında hem Türkiye’de hem de dünyada hızla değişen dinamiklere dikkat çekerek, “Bugün Pınar Et’in yüksek beğeni performansının ardında güven, bilimsel üretim, şeffaflık ve operasyonel disipline dayanan bir iş kültürü bulunuyor. Et ürünleri kategorisinde uzun vadeli marka değerimizi kalıcı kılan ise, bu çok katmanlı yapının eş zamanlı ve istikrarlı şekilde yönetilmesi. Tüketiciye sunduğumuz ‘her daim aynı kalite’ duygusunun temelinde de tam olarak bu yaklaşım var. Tüketici sağlığına yönelik hassasiyet, sürdürülebilir üretim beklentileri ve alternatif protein trendleri tüm dünyada et ve et ürünleri pazarını yeniden şekillendiriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2050’de nüfusun 10 milyarı aşacağı ve gıda arzının yüzde 40 artırılması gerektiğine işaret eden raporu gösteriyor ki, gelecekte protein tedariki çok daha çeşitli olmak zorunda. Klasik kırmızı ve beyaz etin yanı sıra organik ürünler, yarı-hazır çözümler, minimal katkılı işlenmiş etler ve bitkisel-hayvansal hibrit ürünler portföylerin doğal bir parçası haline gelecek” dedi.

Pınar Et’in önümüzdeki birkaç yıl için çok yönlü bir dönüşüm stratejisi izlediğini vurgulayan Hüseyin Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketiciler artık sadece ‘et’ değil, sağlıklı, dengeli ve güvenilir bir protein kaynağı arıyor. Daha düşük doymuş yağ, azaltılmış sodyum içeriği, fonksiyonel bileşenlerle zenginleştirilmiş ürünler gibi beklentiler hızla yükseliyor. Türkiye’nin güçlü marka bilinirliğine sahip bir üreticisi olarak, hem geleneksel et üretimindeki üstünlüğümüzü sürdürüyor, hem de geleceğin protein ihtiyaçlarına hazırlanıyoruz. Ürün geliştirmeden iletişime, üretim altyapısından perakende operasyonuna kadar tüm süreçlerde dönüşüm odaklı bir yol izliyoruz. Bu çok yönlü yaklaşım, Pınar Et’in tüketicilerin yeni taleplerine hızlı uyum sağlamamızı mümkün kılıyor.”
3 yıldır üst üste ‘’Paketlenmiş Et’’ kategorisinde en beğenilen şirket seçilen Pınar Et, sektördeki yenilikçi duruşu, sürdürülebilirlik odaklı yatırımları ve bilimsel üretim yaklaşımıyla Türkiye'de et ve işlenmiş gıda kategorisinin lider markası olarak yoluna güçlü adımlarla devam ediyor.




