Türkiye’nin ağustos ayı elektrik üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,1 artarak 34 milyon 765 bin 986 megavatsaat oldu. Elektrik tüketimi ise sıcak hava koşullarının etkisiyle yüzde 3 artışla 34 milyon 365 bin 931 megavatsaat olarak kaydedildi.
Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre toplam üretimin yüzde 41,7’si yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandı. Bu oran geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 11 artış anlamına geliyor. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi, hidroelektrikte yaşanan üretim kaybını kapatmada belirleyici rol oynadı.
Rüzgar ve güneş elektrik üretiminde öne çıktı
Ağustos ayında kaynak bazında en büyük artış, 1 milyon 298 bin 967 megavatsaatle rüzgar enerjisi santrallerinde görüldü. Rüzgarı, 994 bin 724 megavatsaatlik üretimle güneş enerjisi santralleri izledi. Bu tablo, Türkiye’nin yenilenebilir kaynaklarda attığı adımların enerji arz güvenliğine katkısını net şekilde ortaya koydu.
Doğal gaz santrallerinde 119 bin 136 megavatsaatlik sınırlı bir artış yaşanırken, hidroelektrik santrallerinin üretimi 846 bin 359 megavatsaat azaldı. Bu kayıp, artan rüzgar ve güneş üretimiyle telafi edilerek sistemde enerji arzında herhangi bir sıkıntı yaşanmasının önüne geçti.
Klima kullanımı tüketimi artırdı
Sıcak havaların etkili olduğu ağustos ayında, klima kullanımı elektrik talebini belirgin şekilde yukarı çekti. Uzmanlar, bu tür dalgalanmaların özellikle yaz aylarında enerji arzı ve talep yönetiminde kritik önem taşıdığını belirtiyor.
Verilere göre, ay genelinde 8 milyon 532 bin 188 megavatsaat üretimle doğal gaz santralleri ilk sırada yer aldı. Onu 7 milyon 263 bin 242 megavatsaatle ithal kömür, 4 milyon 552 bin 804 megavatsaatle rüzgar, 4 milyon 474 bin 554 megavatsaatle hidroelektrik ve 4 milyon 31 bin 42 megavatsaatle güneş takip etti.
Doğalgaz tüketimi de yükseldi
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) verilerine göre, ağustosta şebekeye verilen doğal gaz miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,8 artarak 4,3 milyar metreküpe ulaştı. Ancak elektrik üretiminde doğalgazın katkısı sınırlı kaldı.
Enerji uzmanları, rüzgar ve güneş üretimindeki bu yükselişin Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmada kritik rol oynadığını vurguluyor. Hidroelektrikteki düşüşe rağmen yenilenebilir kaynakların güçlü katkısı sayesinde üretim artışı sürdürüldü.
