Haber: Gökmen KÜÇÜKTAŞDEMİR/Fotoğraf: Çağlar VAROL -İzmir yeni tiyatro grupları ile renkleniyor. Genç tiyatrocular kendi ekiplerini, kendi sahnelerini kuruyor. Gençler ayrıca kent dışına çıkmak yerine artık isim yapan tiyatro gruplarının içinde de kendilerini gösteriyor. Bu da İzmir’de tiyatronun kültürel anlamda zenginleşmesine, farklı işler çıkmasına ve seyirciyi de kendilerine çekmelerine neden oluyor. Alsancak’ta Bi’nevi Sahne gibi Pasaport’ta açılan Pier Sahne de yeni tiyatrolara kapılarını açarken Mevzu Tiyatro, Fısıltı, 6 Üstü Tiyatro, Altın Sanat, Rastgele Doğaçlama gibi yeni ekipler oyunlar sahneliyor.

“YENİ NESİL ÇOK CESUR”

“Gençlerin yeni tiyatrolar açması iyi bir şey” diyen İzmir Tiyatroları Derneği Başkanı Haydar Bayak, “Umarım doğru işler yaparlar, yoksa tamamen güme gidecek bu sanat. O yüzden sorumlulukları büyük” uyarısında bulundu. Bayak, “Gelenekle, ustalarla bağ kurmaları bu anlamda çok önemli. Doğru bir şekilde yapmanın yolunu bu şekilde öğrenebilirler” diye konuştu. Bayak şunları söyledi: “Ben gençlerin cesur olduklarını görüyorum. Hatta bana göre çok cesurlar. Çevremde yeni tiyatrolarını kuran, okullarından mezun veya mezun olmayan gençler var. Burada geleneğe sahip çıkmak için ustalarının yanında pişmeleri de çok önemli. Gençler alkış ve ün istiyorlarsa bunu belirli bir ölçüde sağlayabilirler. Tiyatro toplumsal bir sanat, topluma ayna olamadığınızda pek de bir yer bulmak mümkün değil.”

Marangozların patroniçesi Marangozların patroniçesi

“PARA KAZANMAK ZOR”

Gençlerin tiyatrodan ne alacaklarının yine bu sanata ne verdikleriyle bağlantılı olarak değişeceğine dikkat çeken Başak, “Toprağı işlemek gibi düşünelim. Ne kadar iyi işlerseniz o kadar verim alabilirsiniz. İyi, nitelikli işler üreten seyircisini yaratır. Tiyatro da seyirci olmadan var olabilen bir sanat değil. Tiyatroda gençleri bırakın, duayenler bile para kazanmakta zorlanıyor. Eğer ünlü değilseniz seyirci bulmak sorun. Sahne kirasını çıkaramayan çok gösterim oluyor. Belediye oyun alımları ise para kazandırmayacak kaşelere sahip. Onlar da İstanbul’dan gelen oyunlara doygun kaşeler veriyorlar.”

“GENÇLERLE ÇALIŞMAK HEYECAN VERİCİ”

Şafak Sipahi (Yönetmen/ Oyuncu)

Tiyatro Konak-Konak Belediyesi Tiyatro Topluluğu, Ahmet Önel’in “Aldatmak Üzerine Güldürü ya da Tam Tersi” adlı oyunu için hazırlanıyor. Mayıs ayında prömiyeri yapılacak oyunun yönetmeni Şafak Sipahi, çok genç ve başarılı bir ekiple çalıştıklarını söyledi. Zor ama keyifli bir süreç yaşadıklarını anlatan Şafak Sipahi, “Kendimi bildim bileli tiyatro ile ilgiliyim. Çocukluğumdan başlayarak yazdığım skeçler, parodiler ve taklitlerle dolu özel gösterilerim oldu. Bildiklerimi insanlarla paylaşmayı seviyorum. Gençlerle çalışmak çok heyecan verici. Heves ve tutkularını gözlerinden okuyup, onlara bir nebze de olsa ışık olabilmek, yol gösterebilmek büyük bir anlam taşıyor benim için. Aktardıklarımı nasıl kullandıklarına hayret ediyorum bazen” dedi.  

“HAYAL GÜÇLERİ DAHA ÖZGÜR”

Baran Öztürk (Fısıltı Tiyatrosu Kurucusu/ Oyuncu)

Baran Öztürk, 24 yaşında genç bir tiyatro sevdalısı. Tiyatro ile 8 yıldır ilgilendiğini anlayan Öztürk, oyunculuk adına bir özel kurumdan ve bir özel hocadan eğitimler aldığını, almaya da devam ettiğini söyledi. Şu anda Tiyatro Fısıltı bünyesinde kendilerine ait olan ve gençlere bir üretim evi sağlamak amacıyla da açılan Kuluçka Sahne'de “Ada” adlı oyunu oynadıklarını belirten Öztürk, “Çıkış Yok”, adlı oyunun da mayıs sonunda sahnede olmasını planladıklarını açıkladı. Öztürk şunları söyledi: “Genç bir ekibiz. Gençlerle çalışmak demek yaratıcılığın ve hayal gücünün günlük hayatın ve maddi manevi kaygıların baskısından kurtulmak demek. Gençler bunlara sahip olsa bile yokmuş gibi dilediğini yapabiliyor. Bu üretim için önemli bir avantaj.”

SEYİRCİ BULMA SORUNU

Binnur Taş (Oyuncu)

Binnur Taş, oyuncu olma hayaline 23 yaşında Han Tiyatrosu’nda kavuştu. Bugün 25 yaşında olan Binnur Taş, şöyle konuştu; “Birçok oyunda rol alma fırsatım oldu. Yönetmen asistanlığından ışık ve sese kadar tiyatronun her alanını öğrenmek için çabaladım. Geçen sezon üç farklı ödüle aday gösterildim, Direklerarası Seyirci Ödülü’ne layık görüldüm. Tiyatro kurmaya cesaret etmek isteyen çok genç var. Ama uygulayabilen çok sınırlı. Çünkü sanat konuşmak isteyen herkes önce mecburen ekonomi konuşuyor. Buna rağmen başarabilen herkesi tebrik etmek lazım. Eskilere oranla yeni gelen her neslin sahneye çıkma konusunda bir öncekinden daha cesur olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden belki de gün geçtikçe daha da genç topluluklar görebiliriz. Tiyatroya olan ilginin maalesef bilinirlikle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Genç tiyatrocuların ortak olan bir derdi varsa o da seyirci.”

“CİDDİYE ALINMIYORUZ”

Özgün Aytar (Mevzu Tiyatro Kurucusu / Oyuncu)

İlk kez 2003 yılında ''Teneke Şovalyeler'' adlı okul oyununda ''Dede'' rolünde sahne alan 33 yaşındaki Özgün Aytar, o günden bu yana sahnede. 2013 yılında İstanbul’a gidip 2018 yılında tekrar İzmir'e dönen Aytar, 2019 yılında ''Mevzu Tiyatro''yu kurdu.

“Halen kendi tiyatrom için ‘Katil Kim?’ ‘Bir Hoş Hikayet’ gibi oyunlar üretmeye, oynamaya devam ediyorum” diyen Aytar, sözlerini şöyle sürdürdü; “Aynı zamanda eğitim de vererek kendi öğrencilerimi yetiştiriyorum. Kendimden genç arkadaşlarla çalışmaktan son derece keyif alıyorum. Taptaze bir yaratıcı zekaya sahipler. Tiyatroculuk halk arasında çok ciddiye alınan bir meslek değil. O yüzden gençler tiyatrodan istediğini tam olarak alamıyor.”

“EN BÜYÜK ÇILGINLIĞIM SAHNE”

Çağatay Gevrekçioğlu (Yönetmen / Oyuncu)

26 yaşındaki Çağatay Gevrekçioğlu, Altın Sanat’ta hem oyun yönetiyor hem de oyunculuk yapıyor. Mayıs ayında toplam üç gösterileri Alsancak’ta olacak. Bunlar ‘Finitto’ gibi komedi oyunu veya doğaçlama gösterileri. Sinema sektörünün cin filmlerini ele alan ‘Neden Cin Filmi Çekmemeliyiz’ de ilk gösterimini yapacak. Ayrıca, İşgaliye Meyhanesi ve Rövanş da mayıs ayında sahne alacak. Bir başka oyunları ise henüz ilk gösterimini yapmayan interaktif tiyatro oyunu ‘Korkunçlar Gecesi’. Gençlerle çalışmaktan mutlu olduğunu belirten Gevrekçioğlu, “Gençlerin yetişkinlerden şöyle bir artısı oluyor, hayat sorumluluğu bakımından daha rahat oldukları için tiyatroya karşı daha fazla sorumluluk alabiliyorlar. Özellikle İzmir gibi ölü bir pazarın içinde gençlerin kendilerinden çok fazla ödün vermeleri gerekiyor. Yetişkin bir insandan çok fazlasını istemek haksızlık olur. Ben tiyatro kuran gençlerden biriyim. Ama epey zorlu süreç oldu. Çoğu gencin hayatında yaşadığı çılgın dönemler vardır. Veya hayalinin peşinden döktüğü paralar olur. Ben o konuda çılgınlığım anca sahnede oldu” dedi.

KELEBEK ETKİSİNE DİKKAT

Elif Alp (Oyuncu)

Tiyatro ile 12 yaşında sokakta gördüğü ve üzerinde Haldun Dormen’in resmi olan bir kurs duyurusunun peşine takılmasıyla tanışan Elif Alp, bugün 18 yaşında. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun küçük yaş grupları için olan kurs programına başlayan Elif Alp, bugünlerde 6 Üstü Tiyatro’nun Yüzleşme oyunu için yeniden sahnede olacak. Henüz yolun başında olduğunu belirten Alp, şunları ifade etti; “Benim için hiç bir şey bu yolda ilerlemeye ve daha çok öğrenmeye duyduğum istek kadar büyük değil. Çevremdekilerin ‘Aç kalırsın’ cümlesi artık zihnine işlediği halde bu işe başlama cesaretini gösterebilen bir kişinin gelecekte ideallerinden vazgeçmesi zordur. Fakat gerek ekonomik, gerekse sektörel faktörler, yıllanmış bu cesareti güzelce yontuyor. Gençler için yaratılmış her imkan, gelecekte katlanarak geri döner. Kelebek etkisi yaratır. Gençlere olanak sağlamak bu anlamda çok değerli.”

Muhabir: Gökmen KÜÇÜKTAŞDEMİR