Özge UYANIK/İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay yerel seçimlere 5 gün kala bir önceki başkan Tunç Soyer'in Belediye iş sendikası ile imzaladığı toplu iş sözleşmesini gerekçe göstererek sedikanın eylül ayındaki maaş artışından feragat etmemesi halinde İzdoğa, İzulaş ve İzbeton şirketlerinde çalışan 1030 işçiyi işten çıkaracağını açıklamıştı.

İlk etapta yaklaşık 400 işçi işten çıkarıldı. İşçilerin örgütlü olduğu Belediye İş Sendikası işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla 1 Temmuz'da meydanlara ineceklerini açıkladı. Fakat İzmir'de art arda meydana gelen orman yangınları nedeniyle sendika 1 Temmuz'da yapacağı eylemi iki kez ertelemek zorunda kalmıştı.

İzmir futbolunda Tahir Şahin yası
İzmir futbolunda Tahir Şahin yası
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 07 09 At 11.35.29

Bugün sokağa çıkan işçiler Belediye-İş İzmir Şubesi önünde toplanarak Başkan Tugay'ın makamının yer aldığı Egemenlik Evi'ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme hem işten çıkarılan hem de hala iş başında olan çalışanlar katıldı.

Whatsapp Image 2025 07 09 At 13.32.59

“İnat ederseniz İzmir’i kaosa sürüklersiniz”

Yüzlerce işçi yürüyüşün ardından Egemenlik binası önünde. Burada yapılan basın açıklamasında “geri adım atmayacağız” denildi.

Türk İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak şöyle konuştu:

“Teslim olmayacağız, mücadeleye devam edeceğiz. 360 arkadaşımızı işten çıkardılar. Sebebi 16 ay önce bitirdiğimiz sözleşmeden feragat etmemizi istiyorlar. Kazanılmış hakkımızı istiyorlar. Sendika “bir ekmek fazla nasıl alırız” diye mücadele eder. Biz asla teslim olmayacağız. Ayın 12’sinde İZULAŞ’ta bir tane su tesisatçısı olan arkadaşımızı işten çıkardılar, taşeron işçi için ilan açtılar. Kamuoyunu yanıltarak asla başaramayacaksınız. Bir an önce bu krizin çözülmesini istiyoruz. Mahkemeye gittiniz kaybettiniz, daha da devam edeceğinizi söylüyorsunuz. Eğer devam ederseniz bu egemenlik binası, İzmir’in kent meydanları mücadele alanlarına dönecek. Yanınızdaki iki hukukçudan bir görüş alın da, bu davadan vazgeçin. Artık bu uğraşmaları bırakın da kente nasıl hizmet ederiz diye mücadele edin. İşçinin yakasından düşün!. Ekmeğimize kan doğramayı bırakın. Eğer bu inattan vazgeçmezseniz İzmir’i kaosa sürüklersiniz”

Whatsapp Image 2025 07 09 At 13.32.59 (1)

Yüzlerce işçi adına basın açıklamasını yapan Belediye-İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Savaş Atalay şunlar söylendi:

“Değerli arkadaşlar, İzmir’de sadece ormanlarımız değil; haksız, hukuksuz uygulamalarla emekçilerin de içi yanıyor. Bugün, yirmi beş yıldır sosyal demokrat anlayışa oy veren, bu anlayışa destek veren, performans sergileyen İzmir’de; ülkemizin en büyük emekçi kıyımına karşı bir aradayız. Sosyal demokrat anlayışa oy veren, adaleti, eşitliği savunan, meydanlara çıkan emekçilerin bu kez kendileri işsizliğe, yoksulluğa, açlığa mahkum edilmeye çalışılıyor. Bugün ekmeğimize, onurumuza, geleceğimize sahip çıkmak için meydanlardayız.

Belediyelere bağlı şirketlerde çalışan işçilere yönelik yapılan işten çıkarmalar aslında bir cezalandırma politikasıdır. Kendi siyasi anlayışlarıyla ters düşen, farklı düşünen emekçiler topluca işten atılıyor ve 'Asla yoksulluğa terk etmeyeceğim' diyen anlayış şimdi tam tersini yapıyor. Her bir emekçinin bir hikayesi var. Çocuğu olan, okuyan, hasta annesine bakan, evine ekmek götüren kadın ve erkek emekçiler var. Her biri ailesi için çalışıyor, ayakta durmaya çalışıyor. İzmir’de mimardan mühendise, şehir plancısından çay ocağı çalışanına kadar yüzlerce emekçi işten çıkarıldı. Bu süreç sadece emekçileri değil, onların ailelerinin de umutlarını yok ediyor.

Başkan Tugay’ın iptal etmek istediği TİS’in imzalanmasından bilgisi olduğunu söyleyen Atalay, “Başkan Tugay sözleşme döneminde bizi aradı, ‘Bu işi bitirin, bana zarar veriyorsunuz’ dedi. Yıllık enflasyonla sözleşmeyi bitirdik. Biz çakma enflasyonla bu sözleşmeyi bitirdik. Bizim bugün arkadaşlarımızın aldığı ücret 55 ila 65 bin TL arasıdır. Başkan, ‘Eylül’de maaşlar 130 bin TL olacak’ diyor, biz de diyoruz ki biz fedakarlık yapalım, 90 bin olsun. Bakın tekrar söylüyorum, bu bir grev değil. 360 arkadaşımız işinden, ekmeğinden oldu. Sokaklarda arkadaşlarımıza beddualar ediliyor. Hiçbir belediye başkanı işçisini halkın önüne atamaz” dedi.

Emeğin onurunu yok sayıyor. Açık konuşalım: Bu yapılanlar emekçilere açık bir şantajdır. “Ya işinizden ya aşınızdan vazgeçin” demektir. “Bana boyun eğmezseniz sizi yoksulluğa mahkum ederim” demektir. “En büyük emekçi kıyımını ben yaparım” demektir. Ama yılmayacağız. Asla boyun eğmeyeceğiz.” diye konuştu.

Muhabir: Özge Uyanık