Beslenme alışkanlıklarının önemli bir unsuru olan tuz, aşırı tüketildiğinde vücutta ciddi hasarlara yol açıyor. Yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği ve kalp hastalıkları gibi birçok sağlık sorununu tetikleyen tuz, uzmanlar tarafından "sessiz katil" olarak nitelendiriliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zeki Şimşek, tuzun fazla tüketilmesi halinde vücutta meydana gelen etkileri açıklarken, kaya tuzu ile ilgili yaygın inanışları da çürüttü.
Vücut için gerekli olan sodyum, günlük besinlerden alınıyor
Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zeki Şimşek, insan vücudunun sağlıklı işleyişini sürdürebilmesi için sodyuma ihtiyacı olduğunu ancak bu ihtiyacın günlük besinlerden fazlasıyla karşılandığını ifade etti. Doç. Dr. Şimşek, sebzelerden, meyvelerden ve paketli gıdalardan yeterli miktarda sodyum alındığını belirterek, ekstra tuz kullanımına gerek olmadığını vurguladı.
Fazla tuz tansiyonu yükseltiyor
Tuz tüketiminin en büyük risklerinden biri olan hipertansiyon, uzun vadede hayati organlara zarar verebiliyor. Dr. Şimşek, aşırı tuz tüketiminin vücutta fazla sodyum birikimine neden olduğunu ve bunun sonucunda kan basıncının yükseldiğini ifade etti. Kan basıncındaki bu artış ise başta kalp, böbrekler ve beyin damarları olmak üzere birçok organa zarar veriyor.
Kalp en büyük zararı görüyor
Dr. Şimşek’e göre, fazla tuz tüketimi kalbin iş yükünü artırarak yıpranmasına neden oluyor. Kan basıncının yükselmesiyle birlikte kalbin kas yapısı bozuluyor, damar sertliği gelişiyor ve uzun vadede damar tıkanıklıklarına yol açabiliyor. Ayrıca, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği riskinin de arttığını belirten Şimşek, tansiyon hastalarının tuz tüketimini en aza indirmesi gerektiğini vurguladı.
Beyin ve böbrekler de tehdit altında
Beyin damarları da yüksek kan basıncından olumsuz etkileniyor. Yüksek tansiyon, beyin damarlarında küçük plaklar oluşmasına, ilerleyen süreçte ise bu plakların yırtılarak beyin kanamalarına ve damar tıkanıklıklarına neden olmasına yol açabiliyor. Ayrıca, yapılan araştırmalar, yüksek tansiyona sahip kişilerin Alzheimer ve demans hastalıklarına daha yatkın olduğunu ortaya koyuyor.
Böbrekler de aşırı sodyum alımından büyük zarar görüyor. Böbrek fonksiyonları bozuluyor, zaman içinde böbrek yetmezliği riski artıyor. Özellikle genç yaşlardan itibaren yüksek tuz tüketen bireylerde bu tür rahatsızlıkların daha hızlı geliştiği belirtiliyor.
Kaya tuzu sanıldığı kadar masum değil
Tuz tüketiminin zararları tartışılırken, birçok kişi kaya tuzunun sağlıklı bir alternatif olduğunu düşünüyor. Ancak Dr. Şimşek, kaya tuzunun da yüksek miktarda sodyum içerdiğini ve hipertansiyon riskini artırdığını söyledi. Özellikle bazı kaya tuzu türlerinde iyotlu tuzlara kıyasla daha fazla sodyum bulunabildiğini belirten Şimşek, bu durumun kan basıncı üzerindeki olumsuz etkilerini artırdığını ifade etti.
Paketli gıdalar da tehlike saçıyor
Dr. Şimşek, özellikle hazır ve işlenmiş gıdaların içerdiği yüksek tuz miktarına dikkat çekerek, raf ömrünü uzatmak için sodyum benzoat gibi katkı maddelerinin kullanıldığını söyledi. Bu katkı maddelerinin, kalp-damar hastalıkları ve yüksek tansiyon riskini artırdığı uyarısında bulundu.
Tuz yerine hangi alternatifler kullanılabilir?
Tuz tüketimini azaltmak isteyenler için baharatlar iyi bir alternatif oluşturuyor. Dr. Şimşek, tuz yerine şu baharatları kullanmayı öneriyor:
- Kırmızı biber ve pul biber: Yemeklere tat verirken, metabolizmayı da hızlandırıyor.
- Karabiber: Aromatik tadıyla tuzun yerini alabiliyor.
- Kimyon: Sindirimi kolaylaştırırken, yemeklere lezzet katıyor.
- Sarımsak: Doğal antibiyotik özelliği taşıyor ve kan basıncını dengelemeye yardımcı oluyor.
Dr. Şimşek, bu baharatların yemeklerde kullanılmasıyla tuz ihtiyacının azaltılabileceğini ve bunun uzun vadede sağlığa büyük katkı sağlayacağını belirtti.