Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, "İzmir'de sıcaklık rekoru 9 Temmuz 2000'de kırıldı. 23 yıl önce kırılan rekorda sıcaklık 42.6 dereceye ulaşmıştı. Daha sonra sıcaklık 2017'de 40 dereceyi geçmişti. 2017'den sonra, hiç temmuz ayında 40 dereceyi görmedik. İlk kez bu cuma 40-41 dereceleri göreceğiz. Belki de yeni rekor kırılacak" dedi.

Meteoroloji 2'nci Bölge Müdürlüğü bugün İzmir, Aydın, Manisa, Balıkesir ve Çanakkale'nin sıcak hava dalgası etkisine gireceğinin tahmin edildiğini açıkladı. Yapılan son değerlendirmelere göre, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5-8 derece üzerine çıkması beklendiği bildirildi. Meteoroloji yetkilileri, başta kronik rahatsızlığı olanlar ile yaşlılar ve çocukları, günün en sıcak zamanı olan 11.00- 16.00 saatleri arasında mümkün olmadıkça dışarı çıkmayıp, dikkatli ve tedbirli olmaları konusunda uyardı. İllere göre beklenen hava sıcaklıkları ise şöyle; İzmir 36-40, Aydın 37-44, Çanakkale 36-39, Balıkesir 33-40, Manisa ise 37-43 derece.

'SICAKLIK TARIM ÜRÜNLERİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ'

'Sıcak hava' uyarısının ardından DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Daha önce 2000'li yıllarda sıcaklık rekorunun kırıldığını söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, sıcaklıkların iklim kriziyle bağlantısı olmadığını, son derece olağan karşılanması gerektiğini ifade ederek, "İzmir'de sıcaklık rekoru 9 Temmuz 2000'de kırıldı. 23 yıl önce kırılan rekorda sıcaklık 42.6 dereceye ulaşmıştı. Daha sonra sıcaklık 2017'de 40 dereceyi geçmişti. 2 Temmuz 2017 yılından sonra biz hiç temmuz ayında 40 dereceyi görmedik. İlk kez bu cuma 40-41 dereceleri göreceğiz. Belki de yeni rekor kırılacak. Nisan ayından itibaren çok serin bir dönem yaşadık. Mayıs ve haziran ayı da serin geçti. Havanın ısınması ve sıcaklığın artması bu kadar anormal değil. Olması gerekiyor. Bu sıcaklık tarım ürünleri açısından çok önemli. Özellikle pamukçular bekliyor. Korkulacak bir şey yok ancak işi olmayan perşembe gününden itibaren dışarı çıkmamaya özen göstersin" ifadelerini kullandı.

'ÖNEMLİ OLAN, İKLİMSEL DEĞİŞİKLİKLERE HAZIR OLABİLMEK'

Prof. Dr. Yaşar iklim krizinin olmadığını belirterek, "İklimler hep değişir. Bizim aslında konuşmamız gereken bunu yönetmektir. Tarımı, suyu, enerjimizi ve balıkçılığı konuşmamız gerekir. Önemli olan soğuma ve ısınma dönemlerinde bu parametreleri nasıl kullandığımızdır. İklim krizi yoktur, iklimsel değişikliği kullanamama krizi vardır. Sıcaklıklar olur. Rekorlar da kırılır. Bunlarda korkacak hiçbir şey yok. Önemli olan iklimsel değişikliklere hazır olabilmek. İzmir şu anda su yönünden pek sorunlu değil ancak ısrarla biz yer altından suyu çekiyoruz. Manisa'nın altından her gün 550 bin metreküp su çekmekle beraber Manisa'daki Gölmarmara'yı kuruttuk. Suyu çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Kurak dönemlerde bizim kurakçıl ürünlere geçmemiz lazım. Soğumadan korkulur, sıcaklıktan değil. Enerjimizi çok iyi planlamamız lazım. Kurak dönemlerde yağmur yağmadığında, hidroelektrik santrallerimiz boşalıyor" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA