Uzun yıllardır Darülaceze’de yaşayan 75 yaşındaki Sevgi Can Danlı, sosyal medyada popüler olan “Tekrar 20 yaşında olsaydım…” akımına katılarak geçmişine dair samimi bir mesaj verdi. 1968 yılında Türkiye Güzeli seçilen Danlı, gençlik yıllarına dair düşüncelerini paylaşarak, “Tekrar 20 yaşında olsaydım, yine Türkiye güzeli olmak isterdim” dedi.
Eski fotoğrafları paylaşılan Danlı’nın gençlik yıllarına ait kareler sosyal medyada büyük ilgi gördü. Pek çok kişi, onun zarafetini ve yaşam mücadelesini takdir eden yorumlar yaptı.
Sevgi Can Danlı Kimdir?
14 Şubat 1950’de Balıkesir’in Manyas ilçesinde doğan Sevgi Can Danlı, 1968 yılında henüz 18 yaşındayken Türkiye Güzeli unvanını kazandı. Güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken Danlı, bu başarısının ardından reklam filmlerinde rol almaya başladı ve kısa sürede Yeşilçam dünyasına adım attı.
Türk sinemasının efsane ismi Yılmaz Güney ile Aç Kurtlar ve Son Kızgın Adam filmlerinde başrol oynayan Danlı, kariyerinin parlak dönemlerini Yeşilçam’da yaşadı. Ancak sinema sektörünün zorlu koşullarına uyum sağlayamayarak evlenme kararı aldı ve kariyerine veda etti.
Evlenmesinin ardından iş dünyasına atılmak isteyen Danlı, yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle zorlu bir süreçten geçti. Boşandıktan sonra ticarete yönelse de genetik bir rahatsızlık olan Huntington hastalığı sebebiyle vücut fonksiyonlarını kaybetmeye başladı. Sağlık durumunun giderek kötüleşmesi üzerine Darülaceze’ye yerleşmek zorunda kaldı.
“Burada Kendimi Çok Mutlu Hissediyorum”
Hayatının büyük bölümünü Darülaceze’de geçiren Sevgi Can Danlı, daha önce Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda buradaki yaşamından memnuniyetini dile getirmişti. “Burada bol bol kitap okuyorum. Ziyarete gelenler bana kitap hediye ediyor, ben de okuduktan sonra kütüphaneye bağışlıyorum. Günlük gazeteleri takip ediyor, arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Bize burada gerçekten çok iyi bakıyorlar” ifadelerini kullanmıştı.
Sinema kariyerinde en büyük şansının Yılmaz Güney ile çalışmak olduğunu belirten Danlı, Yeşilçam yıllarını özlemle anarak, “O dönemde sinema sektörü gerçekten çok zordu. ‘Aç Kurtlar’ filmini çekerken Muş’ta donma tehlikesi atlattık. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, oynadığımız filmler birçok ödül kazandı. Yılmaz Güney’i her zaman sevgi ve minnetle anıyorum” demişti.