Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilk kez yayımladığı Yapay Zeka İstatistikleri, Türkiye'de iş dünyasının teknolojiye adaptasyonunda önemli bir sıçrama yaşandığını ortaya koydu. 2021 yılında sadece yüzde 2,7 olan yapay zeka teknolojisi kullanan girişimlerin oranı, 2025’te yüzde 7,5’e yükseldi. Bu dönüşüme, büyük ölçekli şirketlerin öncülük ettiği dikkat çekiyor. Çalışan sayısı 250 ve üzeri olan büyük girişimlerde yapay zeka kullanım oranı yüzde 24,1’e ulaşırken, bu oran 10-49 çalışanı olan daha küçük ölçekli işletmelerde yüzde 6,6 seviyesinde kaldı. Bu veriler, büyük şirketlerin teknolojik yenilikleri benimseme konusunda daha çevik davrandığını gösteriyor.

Bilgi ve iletişim sektörü açık ara önde

Yapay zekanın en yoğun kullanıldığı ekonomik faaliyet alanı, beklendiği gibi teknoloji odaklı sektörler oldu. Bilgi ve iletişim faaliyeti yürüten girişimlerin neredeyse yarısı (yüzde 47,1) yapay zekayı iş süreçlerine entegre etmiş durumda. Bu sektörü, yüzde 21,1 ile finans ve sigorta faaliyetleri ve yüzde 15,2 ile “bilgisayarların ve iletişim araçlarının onarımı” faaliyeti yürüten girişimler izledi. İmalat ve ticaret gibi geleneksel sektörlerde ise kullanım oranları henüz daha düşük seviyelerde seyrediyor.

Pazarlama ve satış, en popüler kullanım alanı oldu

Peki, şirketler yapay zekayı en çok hangi amaçlarla kullanıyor? TÜİK verilerine göre, 2025 yılında girişimlerin en yaygın kullanım amacı yüzde 46,5 ile pazarlama veya satış oldu. Müşteri davranışlarını analiz etme, hedefli reklamlar oluşturma ve satış süreçlerini otomatikleştirme gibi uygulamalar öne çıkıyor. Pazarlamayı, yüzde 41,1 ile üretim veya hizmet süreçlerinin optimizasyonu, yüzde 41,0 ile Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ve yüzde 40,0 ile işletme yönetimi takip etti. Bu da yapay zekanın sadece müşteriyle temas eden noktalarda değil, aynı zamanda verimliliği artırmak ve yeni ürünler geliştirmek için de kritik bir araç olarak görüldüğünü kanıtlıyor.

Togg'un yeni gözdesi T10F satışa sunuldu: İşte Togg T10F fiyatı ve göz alan özellikleri
Togg'un yeni gözdesi T10F satışa sunuldu: İşte Togg T10F fiyatı ve göz alan özellikleri
İçeriği Görüntüle

Uzman eksikliği ve yüksek maliyetler en büyük engel

Yapay zeka teknolojisinin parlak potansiyeline rağmen, yaygınlaşmasının önünde ciddi engeller bulunuyor. Teknolojiyi henüz kullanmayan ancak kullanmayı düşünen girişimlerin yüzde 74,2’si, en büyük engelin şirket içindeki ilgili uzmanlık eksikliği olduğunu belirtti. İkinci sırada yüzde 67,4 ile maliyetlerin çok yüksek olması, üçüncü sırada ise yüzde 62,4 ile hukuki sonuçların net olmaması yer aldı. Özellikle yapay zeka kullanımından doğacak bir zararda sorumluluğun kimde olacağına dair belirsizlikler, şirketleri temkinli davranmaya itiyor.

Gençler üretken yapay zekayı hızla benimsedi

TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması kapsamında ilk kez ölçtüğü üretken yapay zeka kullanım oranları ise toplumun bu teknolojiye ne kadar hızlı adapte olduğunu gösterdi. 16-74 yaş grubundaki bireylerin yüzde 19,2’si, metin, görsel veya kod üretmek için yapay zeka araçlarını kullandığını beyan etti. Bu alanda asıl dikkat çeken ise Z kuşağının ezici üstünlüğü oldu. 16-24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 39,4’ü üretken yapay zeka kullanırken, bu oran yaş ilerledikçe kademeli olarak düşüyor ve 65-74 yaş grubunda yüzde 1,7’ye kadar geriliyor.

Eğitim seviyesi arttıkça kullanım da artıyor

Veriler, yapay zeka kullanımı ile eğitim seviyesi arasında da güçlü bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Yükseköğretim mezunlarının yüzde 36,1’i yapay zeka kullanırken, bu oran lise mezunlarında yüzde 22,8’e, ilkokul mezunlarında ise yüzde 2,2’ye düşüyor. Bireylerin yapay zekayı kullanım amaçları incelendiğinde ise yüzde 79,7 ile özel amaçlar ilk sırada geliyor. Bunu yüzde 33,8 ile mesleki amaçlar ve yüzde 31,4 ile örgün eğitim takip ediyor. Yapay zeka kullanmayanların en büyük gerekçesi ise oldukça basit: Her 10 kişiden 6’sı (yüzde 63,3) buna ihtiyaç duymadığını belirtiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ