Çeşitli faktörler ülkelerin varolmasında etkin oldular. Dış saldırılar, ekonomik ve siyasi ambargolar, enerji ve su kıtlığı, anarşi, terör bunlardan bazılarıdır.

Bir başka faktör de ülkenin demografik yapısıdır.

Yerel seçimlere doğru gidilirken bu konu üzerinde önemle durulmalıdır. Mülteci, ilticacı, kaçak göçmenler, sığınmacılar adı altında Türkiye’ye girenler, bunların yanısıra 400 bin dolara vatandaşlık hakkı kazananlar, sahte nüfus kaydı yaptıranlar, yerel seçimlerde oy kullanarak sonuçlara etki edecektir. Bunların sayılarının artması belki bu seçimlerde değil ama bir sonraki seçimlerde başat rol oynayacaktır. Bu yapı içerisinde Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Batman gibi illerde Suriyeli, Manavgat, Alanya’da Alman, Antalya’nın bazı ilçelerinde Rus, Didim’de İngiliz aday ve yönetimlerin belediye başkanlıklarına seçildiklerini görürsek sakın şaşırmayın. Yaşadıkları yerlerde kendi “GETTO”larını kuranların doğurganlık oranlarındaki artış hızı bu öngörüyü gündeme getiriyor.

Böyle bir gelişme salt yerel yönetimlerde değil, merkezi yönetimde de söz sahibi olmak istemelerini beraberinde getirecektir. Bu açıdan demografik yapının değişmesi varolma sorunudur. Onun için adına ne derseniz deyin mülteci sorunu öncelikle önlenmesi

gereken bir olaydır. Mart’ta yapılacak seçimler bu hedefin ön provasıdır.