Kağıt üretimi yapan fabrikalarımızın satılması (!), kağıtta dışa bağımlılık, dolar-avro artışları bu gidişle yayıncılık alanında çok acıklı durumlar oluşturacak gibi görünüyor.
Belki bir çok gazete kapanma sorunu yaşayacak, nitelikli yazın, sanat, kültür dergileri çıkmakta, okura ulaşmakta zorlanacak, yine nitelikli kitapların basımında güçlükler yaşanacak. Zaten kıt olanaklarla, özveriyle yaşamaya, yayınlarını sürdürmeye çalışan yazın-sanat dergilerinin kapanması hepimizi üzmez mi?
Ferhat İşlek dostum facebook sayfasında bir döneme damgasını vuran Hasibe Ayten’in SESİMİZ dergisinden, onun anı kitabı "Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor"u yazmıştı. “Sesimiz, sıradan bir edebiyat dergisi olsaydı, eğer bir işlik görevi yapmasaydı, bu denli anı biriktirmesi zordu. Yazıların ve yazarların oluşturduğu bir sevgi, dostluk ortamı söz konusu. Bugün adlarını hepimizin bildiği o günün yazarları, etkileşim yoluyla, tartışma ortamlarıyla kendi doğal gelişim süreçlerini oluşturmuşlar. Bugün bunu yapan ya da yapmaya çalışan pek az edebiyat dergisi kalmıştır” diye de eklemişti İşlek.
Bir derginin işlik görevini üstlenmesi, yeni şair ve yazarların ortaya çıkması az şey mi? Bu bağlamda görev üstlenen, yaşama savaşı veren dergilerin azalması ya da kapanması bize acı vermez mi hiç?
Konu dergilerden açılmışken, Adana’da yayımını sürdüren YAŞAM SANAT’a da değinmek istiyorum.
Yayın kurulunda Mehmet Taşar, Duran Aydın, Gıyasi Aydemir, Demet Duyuler Doğan, Kubilay Altuntaş, Şahin Taş, Ali Ozanemre gibi şair ve yazarların özverili çabaları, destekleriyle çıkan Yaşam Sanat, Eylül-Ekim sayısında yazınımızın değerlerinden Vecihi Timuroğlu’nu “Özgürlük sevdasının Aydını” başlığıyla dosya konusu yapmış.
Eğitimci, yazar, araştırmacı, incelemeci, felsefeci, denemeci, şair, öykücü Vecihi Timuroğlu 23 Ekim 2014’te 87 yaşında aramızda ayrılmıştı.
Vecihi Timuroğlu’yla birebir görüşmüşlüğüm olmadı. Işıklarda olsun yazar dostum Aydın Karasüleymanoğlu’ndan onunla ilgili hep saygı, sevgi, övgü dolu sözler duymuşumdur. Rahmetli Aydın, Ankara’da 1970’li yıllarda yayımladığı Evrim Dergisi’nin yazı kuruluna beni de yazmıştı. Kurulda Vecihi Timuroğlu da vardı. Buluşmamız o dergiyle sınırlı kaldı.
Cemal Süreya “Adı İlhan Berk Olan Şiir”de bir çok şairin, yazarın, eleştirmenin adını anar, hepsine bir yakıştırmada bulunur; Vecihi Timuroğlu’na da “seviştirmen”liği yakıştırır.
İnsanlığın, kültürümüzün, ulusal bilincimizin, yazınımızın aydınlığını ve değerlerimizi sahiplenen, Cumhuriyet’in değerlerine söz söyletmeyen, laiklik düşmanlığına karşı amansız savaşım veren bir aydındı Timuroğlu.
Onu yakından tanıyan yazın dostları,“yurt sevgisiyle, aydınlıkla, özgürlükle” özdeş tutarlar adını. Kimisi onu “öfkeli ve duyarlı” olarak niteler. “Hoşgörülü ve gerçekçi” yanını öne çıkaranlar da çoktur.
Yaşam Sanat’ın bu dosyasında Vecihi Timuroğlu’nun eşi Aysel Timuroğlu, Nevzat Helvacı, Öner Yağcı, Ahmet Özer, Ahmet Telli, Mehmet Yaşar Bilen, Zeki Büyüktanır, Cem Bayındır, Ferhat İşlek, Midran Yokuş ve Mesut Özcan’ın yazıları yer alıyor. Yaşam Sanat sayfalarında sıklıkla İzmirli yazar ve şairlerimize de rastlıyorum. Benim de arada bir yazdığım derginin bu sayısında, İzmir’den Ahmet Günbaş, Bilsen Başaran, Önder Çolakoğlu, Uğur Gürekin, Meral Kutluğ İlsever de yer almışlar.
Edebiyat, sanat, kültür dergileri, gazeteler, kitaplar hep çıksın, okunsun, çok yaşasın…