Alman gazeteci ve televizyoncu
Johannes Gross sorar; “Gazetecinin görevi nedir?”
Sonra da yanıtını hemen kendi verir:
“Gazetecinin görevi, kanatları pazarlamak ya da inançlar uğruna kargaşa yaratmak  değildir.
Onun görevi; araştırma yaparak gerçek verileri kurgulamaktır.
Çünkü gazetecilik  etiği bir hizmet etiğidir.”
Çok doğrudur bu tespit.
Gazetecilik siyasal ve entelektüel meslektir.
Gazeteciler, siyasal, sosyal, iktisadi konular başta olmak üzere, toplumu igilendiren bütün alanlarda haber, yorum, analiz yapar, gördüğünü duyduğunu araştırır, böylelikle de halkın
-doğru bilgilenme hakkına- hizmet eder.
Gazeteci susmaz, vicdanın sesidir o!

**
“Yediğim ekmeği, aldığım parayı çalmamış olmak için, doğruyu duymak, gerçeği görmek zorundayım.
Ben sustum mu 'korkuyorum' demektir. Çirkin olan bu.
Ama bugün fıkrasını yayınladığımız adam,
iki haklı çıkışması, üç tenkidi yüzünden yarın cezaevini boylayacaksa,
korku düpedüz içime girmiştir.
Ben işimi namusumla gördüğüm için belâya çatmamalıyım.
Ben dokuz köyden kovulmamalıyım."
"Edebiyatın Kaptanı"
Attilâ İlhân,
“Kurtlar Sofrası” romanında yıllar ötesinden, bir gazeteci kahramanı aracılığıyla (Romanda eserin ana karakteri Gazeteci Mahmut Ersoy’un ekonomik yolsuzluğu ortaya çıkarma çabaları, öldürürlüşü anlatılır.) bugün de tüm gazetecilerin katılıp onaylayacağı yukarıdaki sözlerle seslenir.

Whatsapp Image 2024 07 06 At 12.09.04 (1)

Timur Soykan...
Muhalif duruşu,
cesur kişiliği, özgün tarzıyla medyamızın yıldızlarından bir gazetecidir.
O; objektif ve ilkeli gazeteciliğiyle, ödünsüz duruşuyla hep toplumun, emekçilerin, kimsesizlerin, geniş kitlelerin, sesini duyurma olanağı bulamayanların yanında olmuştur.
Mesleğin en temel kurallarından birinin "haber kaynağıyla ilişkilerdeki temas-mesafe kuralı" olduğunu -çok iyi- de bilmiştir.
Meslek büyüklerimiz
hep söyler ya;
bu temel ilkeye uyulmayınca,
iş gazetecilik olmaktan çıkar.
Tetikçiliğe kadar uzanır.
Günümüzde örnekleri de çoktur...

**
Gazeteci Barış İnce
"nehir söyleşi" tarzı kitabı ”İyi Gazetecilik İyi Ki Gazetecilik”te
Soykan’ı şu ifadelerle anlatır;
“90’lar Türkiyesi’nde  yükselmeye başlayan
yeni medya düzeninin  kuruluşuna birinci elden tanıklık eden gazetecidir
Timur Soykan.
Sanki normal demokrasi koşullarında yaşıyormuşsun gibi gazetecilik yapamazsın Türkiye’de.
Kötülüğün etrafını sardığı karanlığın içinde küçük bir umut ışığı oldu Timur Soykan; diğer pek çok gazeteci gibi.
Suskun dönemlerin  ‘ses’lerinden  birine dönüştü zamanla.
Yaptığı iş, cesaret ve kahramanlık olarak görüldü pek çokları tarafından.
Oysa ona göre bu onun işiydi zaten.
Hayatı pahasına da olsa, sadece gerçekleri söylemek…”

**
Radikal’de çalıştı,
şimdi BirGün’de yazıyor Timur Soykan.
Elbette Halk TV’de Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Şule Aydın’la çıktığı program da, o gecenin en çok izlenenleri arasında ilk sıralarda.
“İblisi Öldür”, “Baronlar Savaşı”, “ Badeci Şeyhin Sır Odası”, “Liste”, “Baron İstilası” da en çok okunan kitaplarından...
Türkiye’nin nasıl mafya cenneti olduğu, uyuşturucu gerçeği, tarikatların iç yüzü, yolsuzluklar; onun belli başlı haber alanlarıdır. Yaptığı haberler, ele aldığı dosyalar gündem oluşturmuştur.
Muhabir ruhu kaybetmemiş, aydınlık yüzlü, yürekli bir yurtsever gazetecidir Timur Soykan.

Whatsapp Image 2024 07 06 At 12.09.05Türkiye Gazeteciler Cemiyeti–TGC de,
''Basın Özgürlüğü Ödülü''nü,
bu yıl kişi dalında
Timur Soykan’a verdi.
Soykan'a verilen ödülün gerekçesi,
"Halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkı adına yaşadığı her türlü baskıya rağmen, iktidarın karartma uyguladığı hukuk, insan hakları alanlarındaki ihlaller ve yolsuzluklarla ilgili kamu yararını önceleyen araştırma haberlerini ısrarla sürdürmesi" ifadeleriyle anlatıldı.
Yüzde yüz hak edilmiş bir ödüldür bu...

**
Gazetecilik mesleğini -hakkını vererek yapan- çok az gazeteciden birisin Değerli Meslektaşım, Dostum Timur.
“Gördüğünün tanığı, hissettiğinin araştırıcısısın.”
Sen vicdanın gazeteciliğe bürünmüş halisin. İçtenlikle kutluyorum...