Sydney’deki St Vincent's Hastanesi, kalp nakli tarihine adını yazdırdı. Son dönem kalp yetmezliği teşhisi konan 40’lı yaşlarındaki bir hasta, BiVACOR total yapay kalp ile 100 gün boyunca hayatta kalmayı başardı. Bu süreçte hastanın taburcu edilmesi, tıp literatüründe bir ilk olarak kaydedildi. Operasyonu gerçekleştiren cerrah Dr. Paul Jansz, “Yıllardır bu anı hayal ettik. Avustralya’da bu başarıya imza atmak gurur verici” açıklamasını yaptı.
Manyetik teknoloji nasıl işliyor?
BiVACOR total yapay kalp, Queensland Üniversitesi’nden Dr. Daniel Timms tarafından geliştirildi. Cihaz, manyetik kaldırma teknolojisi sayesinde insan kalbinin doğal kan pompalama işlevini taklit ediyor. Hem sağ hem de sol karıncık görevini üstlenen sistem, vücuda kesintisiz kan akışı sağlıyor. Bu teknoloji özellikle biventriküler kalp yetmezliği olan ve nakil için donör bulunamayan hastalar için tasarlandı.
Avustralya hükümetinden 50 milyon dolarlık destek
Projenin arkasındaki ekip, Avustralya hükümetinin 50 milyon dolarlık finansmanıyla hareket ediyor. BiVACOR’un ticarileştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışmalar sürerken, yetkililer bu teknolojinin kalp nakli bekleyen 100 bin hasta için çözüm olabileceğini vurguluyor.
ABD’deki denemeler neden başarısız olmuştu?
BiVACOR, insanlı denemelerde altıncı kez kullanıldı. Daha önce ABD’deki beş hastada test edilen cihaz, nakil öncesi en fazla 27 gün kullanılabilmişti. Ancak Avustralya’daki hasta, donör kalp bulunana kadar cihazla yaşayarak rekor kırdı. Uzmanlar, bu başarının teknik iyileştirmeler ve hasta takip protokollerinin geliştirilmesi sayesinde geldiğini belirtiyor.
Kalp naklinde küresel dönüşüm mümkün mü?
St Vincent's Hastanesi’nden Prof. Chris Hayward, yapay kalbin 10 yıl içinde kalıcı bir çözüm haline gelebileceğini öngörüyor. Hayward, “Bu teknoloji, özellikle organ bağışı az olan ülkelerde devrim yaratacak. BiVACOR sayesinde hastalar yıllarca sağlıklı yaşayabilir” ifadelerini kullandı.
Uzun vadeli başarı için zorluklar devam ediyor
Queensland Üniversitesi’nden Prof. David Colquhoun, yapay kalbin 3.000 günlük donör kalp performansına ulaşması gerektiğine dikkat çekti. Colquhoun, “Şu anki cihazlar mekanik aşınma riski taşıyor. Manyetik sistemin uzun vadeli dayanıklılığı henüz kanıtlanmadı” uyarısında bulundu. Ayrıca, kalp ilaçlarındaki gelişmelerin hastalık yükünü azaltsa da, kronik kalp yetmezliğinin hala önemli bir ölüm nedeni olduğunu ekledi.
Avustralya’da kalp hastalığı istatistikleri çarpıcı
1967-68 döneminde 11 milyon nüfuslu Avustralya’da yılda 47.000 kişi kalp hastalığından hayatını kaybederken, 2022’de 26 milyon nüfusta bu sayı 45.000’e düştü. Rakamlar, tedavideki ilerlemelere rağmen kardiyovasküler sorunların ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.
Yapay kalbin gelecekteki rolü
Monash Üniversitesi öncülüğünde yürütülen Artificial Heart Frontiers Programı, Avustralya’da seri halinde yapay kalp nakillerini planlıyor. İlk vakanın başarısı, projenin diğer aşamaları için umut verdi. Önümüzdeki beş yıl içinde 20 hastada daha denenecek olan teknoloji, başarılı olursa ABD ve Avrupa’da da onay alabilecek.