Ülkemizdeki yeni dönemle ilgili emekçilere,aydınlara ve ev kadınlarına neler olacak bu yeni dönemde diye soruyorum. Yanıtlar karamsar;
“Limon 10 lira, kırmızı soğan 10 lira tane ile alabildim. Asgari ücretle çalışıyorum, param pul oldu. Vallahi uzun süredir tv seyretmiyorum, gazete okumuyorum. Sadece kitap okuyorum”
Peki günlük olayları nereden öğreniyorsun?
Sosyal medyadan.
Aynı sorunun yanıtını yazarlardan, gazetecilerden alalım;
Barış Yarkadaş;
“97 yıl geriye gittik. Parlamentonun kolu kanadı kırıldı. Liyakate önem vermeyen bir kabine kuruldu. Bundan sonra mecliste denetlemeyen, yargılanamayan bakanlar olacak. Bu arada kötü giden ekonomiye çözüm olarak kredi değerlendirme kurulu oluşturacaklar. Bu okulda öğrencinin kendi karnesini kendinin vermesine benziyor.”
Orhan Bursalı;
“Yeni rejimin en göze çarpan yönü, tüm kurumların da sorumluluk ve yetki olarak güçsüzleştirilmesi veya hemen hepsinin Cumhurbaşkanı’na bağlanmasıdır”
Geçen haftaki gibi yandaş medyayı bir tarafa bırakarak yabancı basındaki yorumlara bakalım.
New York Times ;
“Türkiye ekonomisi o kadar sıcak ki eriyebilir. Türkiye’nin bir finansal krize sürüklenme riski giderek artıyor”
Almanya’daki çeşitli gazetelerin yorumlarına bakalım;
"Türk demokrasinin karanlık bir dönemi bu. Parlamentonun neredeyse hiç önemi kalmadı. Türkiye de Mısır ve Rusya gibi devletlerin arasına katıldı. Erdoğan ülkeyi destekçileriyle birlikte diğerlerine karşı yönetebileceğini sanıyorsa, büyük risk alıyor demektir.”
Başka bir gazete de;
“Türkiye'nin durumunun düzeleceğine dair herhangi bir belirti yok. Dev adımlarla Avrupa değerlerinden uzaklaştı. Türkiye'nin AB üyeliği tasavvur bile edilemez. Avrupa Birliği, gümrük birliğini güncelleştirme görüşmelerine şimdilik son vermekle doğrusunu yapmıştır. Bu vesileyle Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki tam üyelik müzakerelerine de son verilebilir. Bu görüşmelerin artık gerçekten önemi kalmamıştır.”
Bir başka Alman gazetesine bakalım ;
“Erdoğan'ın damadı seçim kampanyası sırasında Erdoğan aya dört şeritli otoyol yapacağını söylese iktidar partisinin seçmeni ona inanır demişti. Erdoğan şimdi mutlak kudretiyle yıldızlara uzanabilir. Ancak otoyolun ne bariyeri ne de emniyet şeridi var. İkinci Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidarı kontrol mekanizması olmayacak. Hata sistemde yatıyor. Sistem, Erdoğan'ın sandığı kadar sağlam çıkmayabilir.”
Sözün özü;
Yemin töreninde batı ülkeleri liderlerinin olmayışı Türkiye'in batı ile sorunlarını nasıl çözeceğini düşündürüyor. Bu arada enflasyonun şahlanması ve Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, ağır bir ekonomik krizin bize çok uzak olmadığını gösteriyor.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.