İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin altyapısında yıllardır gözden uzak ama hayati öneme sahip bir hatta yoğun bir temizlik süreci yürütüyor. İZSU Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen çalışmalar, İzmir’in atık suyunu Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne taşıyan ve kamuoyunda Büyük Kanal olarak bilinen ana kuşaklama hattında gerçekleştiriliyor. Yerin yaklaşık 5,5 metre altında yürütülen bu temizlik, yalnızca teknik bir bakım faaliyeti değil; aynı zamanda çevre sağlığı, kent hijyeni ve İzmir Körfezi’nin korunması açısından kritik bir görev olarak öne çıkıyor.
Büyük Kanal’da sıfır toleranslı altyapı mesaisi
Kent yaşamının sorunsuz devam edebilmesi için altyapıda “aksamaya yer yok” anlayışıyla hareket eden İZSU, 65 kilometrelik ana kolektör hattında kapsamlı bir temizlik programı uyguluyor. Çalışmalar, çift hatlı sistemde yer alan ve çapı 2 bin 200 milimetreyi bulan dev boruların içinde yıllar içinde biriken katı atıkların temizlenmesini kapsıyor. Bu atıkların zamanında temizlenmemesi durumunda hem koku oluşumu hem de taşkın ve çevre kirliliği riski ortaya çıkabiliyor. Yapılan müdahalelerle, kanallarda biriken atıkların İzmir Körfezi’ne ulaşması da engellenmiş oluyor.
Bu kapsamda, Basmane Meydanı ile Smyrna Meydanı arasındaki 13 kilometrelik kolektör hattında yürütülen çalışmalar için 350 milyon liralık bir maliyet öngörüldü. Yetkililer, bu hattın İzmir’in en kritik altyapı damarlarından biri olduğunu ve burada yaşanacak bir aksamanın, kent genelinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Yer altında 7 gün 24 saat süren titiz çalışma
İZSU Genel Müdürlüğü Merkez Güney Bölge Kanal Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Ömer Yapan, çalışmaların aralıksız ve yüksek hassasiyetle sürdürüldüğünü belirtiyor. Yapan, temel hedeflerinin atık suyu Çiğli’deki arıtma tesisine kesintisiz ve sağlıklı şekilde ulaştırmak olduğunu ifade ederek, bu hattın son derece hassas bir sistemle işletildiğine dikkat çekiyor. Temizlik yapılmadığı takdirde koku, çevre kirliliği ve Körfez’de ekolojik sorunların kaçınılmaz olacağını belirten Yapan, “Bizim işimiz sorun çıktıktan sonra değil, sorun oluşmadan önce sistemi ayakta tutmak” diyor.
Çalışma yöntemi ise çift hatlı sistemin avantajına dayanıyor. Bir hat kontrollü biçimde devre dışı bırakılırken, atık su akışı diğer hatta yönlendiriliyor. Böylece hizmet tamamen durdurulmadan, boş kalan hatta personel girerek kombine araçlar, iş makineleri ve ekip desteğiyle temizlik gerçekleştiriliyor. Sahadaki ekiplerin 7 gün 24 saat esasına göre çalıştığı belirtiliyor.
Körfez için altyapıdan arıtmaya bütüncül yaklaşım
İZSU’nun yürüttüğü bu çalışmalar, yalnızca kanal temizliğiyle sınırlı değil. Kent gündeminde uzun süredir yer alan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde de önemli yatırımlar hayata geçirildi. Tesisin kapasitesini yüzde 36 artıran dördüncü faz, nisan ayında devreye alındı. Günlük 820 bin metreküp kapasiteye ulaşan tesis, bu alanda Türkiye’nin en büyük atıksu arıtma tesisi konumuna yükseldi. Dördüncü faz yatırımının maliyetinin 1 milyar lirayı aştığı açıklandı.
Bununla birlikte, 2025 yılı boyunca kent genelinde 152 kilometre yeni atık su hattı ve 68 kilometre yeni yağmur suyu hattı imalatı tamamlandı. İzmir Körfezi’nde ise yıl boyunca 492 bin metreküp dip çamuru tarama çalışması gerçekleştirildi. Tüm bu yatırımlar, Körfez’in ekolojik dengesini korumaya ve uzun vadede kalıcı iyileşme sağlamaya yönelik bütüncül bir altyapı politikasının parçaları olarak değerlendiriliyor.
