İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü titiz bir soruşturma sonucunda, kent genelinde faaliyet gösteren ve çok sayıda vatandaşı mağdur eden büyük bir tefecilik ağını ortaya çıkardı. Ekonomik sıkıntı içinde olan bireyleri hedef alarak yasa dışı yollarla yüksek faiz oranlarıyla borçlandıran ve ardından bu borçları tehdit, şantaj ve baskı yöntemleriyle tahsil etmeye çalışan organize bir yapıya yönelik düzenlenen operasyonlarda, bugüne kadar 139 mağdur tespit edildi. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, bu organize suç örgütüyle bağlantılı olduğu değerlendirilen 49 şüpheli hakkında kapsamlı bir iddianame hazırlandı.
1039 sayfalık dev iddianame: Şüphelilere 9 yıla kadar hapis istemi
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, tam 1039 sayfadan oluşuyor. Bu devasa iddianamede, şüphelilerin tefecilik suçunu nasıl işledikleri, mağdurları nasıl ağlarına düşürdükleri, kullandıkları tehdit ve baskı yöntemleri detaylı bir şekilde anlatılıyor. Soruşturma kapsamında, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesi uyarınca yapılan iletişim tespiti ve teknik takip kayıtları da önemli deliller arasında yer alıyor.
Toplanan tüm deliller ışığında, Başsavcılık toplam 49 şüpheli hakkında "tefecilik" suçundan dava açılmasını talep etti. İddianamede, her bir şüpheli için Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca 9 yıla kadar hapis cezası istendi.
Operasyonun detayları: 12 şüpheli tutuklandı
Soruşturma kapsamında, elde edilen somut deliller ve mağdur beyanları doğrultusunda, 14 Şubat 2025 tarihinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonlarda çok sayıda adrese baskın yapılarak, aralarında örgüt lideri olduğu iddia edilen kişilerin de bulunduğu 12 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen bu 12 şüpheli, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler hakkında ise adli kontrol tedbirleri uygulanabileceği belirtiliyor.
Tefecilik ağı nasıl çalışıyordu? Mağdurlar tehdit ve baskı altında
İddianamede yer alan bilgilere göre, İzmir genelinde faaliyet gösteren bu tefecilik ağı, özellikle acil nakit ihtiyacı olan, bankalardan kredi alamayan veya ekonomik zorluklar yaşayan vatandaşları hedef alıyordu. Şüpheliler, mağdurlara piyasa koşullarının çok üzerinde, fahiş faiz oranlarıyla borç para veriyorlardı. Borçlarını zamanında ödeyemeyen veya faiz yükü altında ezilen mağdurlar ise, örgüt üyeleri tarafından sistematik bir şekilde tehdit ediliyor, baskı altına alınıyor ve hatta şiddete maruz kalabiliyorlardı.
Mağdurların evlerine ve iş yerlerine gidilerek taciz edildikleri, aile bireylerinin de tehdit edildiği, senet ve çek gibi değerli evrakların zorla alındığı iddialar arasında yer alıyor. Bu durum, birçok mağdurun hem maddi hem de manevi olarak büyük bir çöküntü yaşamasına neden oluyordu. Tefecilik ağının, mağdurları adeta bir borç sarmalının içine sokarak hayatlarını kararttığı belirtiliyor.
Başsavcılıktan kararlılık mesajı: "Organize suçla mücadele sürecek"
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, operasyon ve iddianame sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, organize suç örgütlerine yönelik mücadelenin kararlılıkla devam edeceğinin altını çizdi. Açıklamada, "Organize suç örgütlerine yönelik mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Ekonomik suçlar toplum huzurunu ve güvenliğini tehdit etmektedir" ifadelerine yer verildi.
