Tarih 14 Aralık 1953.
Ortalık toz duman.
İktidarda Demokrat Parti var.
Türkiye Büyük Millet Meclisi sıraları hınca hınç dolu.
Gündemde, “Cumhuriyet Halk Partisinin Haksız İktisaplarının İadesi Hakkında Kanun” teklifi var. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin genel kurulu terkettikleri görüşmede, toplamda 10 maddeden oluşan kanun teklifi 341 oyla mecliste kabul edildi. Kanuna beş milletvekili hayır oyu verdi. Bu vekiller şunlardı: Tezer Taşkıran, Osman Bölükbaşı, Remzi Oğuz Arık, Cezmi Türk ve Hıdır Aydın. 15 Aralık 1953'te Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından onaylanan 6195 sayılı kanun, 16 Aralık 1953 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. 15 gün içinde CHP'nin bütün taşınabilir malları defterdarlıklar eliyle satıldı. Taşınmaz mallar ise hazineye devredildi.
CHP'nin hiç malı ve parası yoktu artık. Öylesine ki, Bursa CHP Merkez ilçe kongresi öncesi gazeteye “Son çıkarılan 6195 sayılı kanun gereğince sandalyelerimiz de alınmış olduğundan, partililerin beraberinde birer sandalye ile gelmeleri ilan olunur” ifadelerini içeren bir ilan verilmişti.
***
CHP Meclis grubu Anayasa Mahkemesi'ne gitti.
1963/124 Esas sayılı davayı Anayasa Mahkemesi 1963/243 karar sayısı ile 11 Kasım 1963 tarihinde sonuca bağladı. Kararda şöyle deniliyordu: “Hukukun ana prensiplerine dayanmayan, devletin amacı ve varlığı sebebiyle bağdaşmayan ve sadece belli bir anda hâsıl olan geçici bir çoğunluğun sağladığı kuvvete dayanılarak çıkarılan kanunlar toplum vicdanında olumsuz tepkiler yaratır. Böyle bir kanun hukukun yüceliğini temsil etmez. Böyle bir kanunun kabulünü ve uygulanmasını hukuk devleti tasarrufu niteliğinde saymak da mümkün değildir. Bu bakımdan 6195 sayılı kanun, aşağıda belirtilen sebeplerle her şeyden önce Anayasamızın Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu ilkesine aykırılık gösterir.”
Ve karar: “Bu sebeplerden ötürü 6195 sayılı kanunun tümünün, Anayasa'nın 2., 4., 7, 11. ve 36 ncı maddelerine aykırı olduğundan iptaline 11/10/1963 gününde oybirliği ile karar verildi.”
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği yasa, doğal olarak yürürlükten kalktı. Ancak siyasi tarihimizde 6195 sayılı yasa olarak hep yer aldı.
***
İşin ilginç yanı nedir bilir misiniz?
Tarihte Cumhuriyet Halk Partisi'nin mallarına el koyma yasası olarak bilinen düzenleme yıllar sonra yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi önüne geldi.
Telaşlanmayın, içeriği aynı değil.
Sadece kanun sayısı aynı.
10 Mart 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 6195 sayılı yasaya göre, “23 Aralık 2009 tarihinde Şam’da imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarım Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat Muhtırası'nın onaylanması uygun bulunmuştur.”
2011 yılında kabul edilen 6195 sayılı kanunun içeriği, Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında belirlenmiştir.
O bildirinin bir bölünde aynen şöyle denilmektedir: “Taraflar, her iki ülkenin ve tüm bölgenin benzer tehdit ve sınamalarla karşı karşıya bulunmalarının ışığında, bölgede güvenlik ve istikrarın tesisinin aralarındaki mevcut işbirliğinin temel boyutlarından biri olduğunun altını çizmişlerdir. Bu çerçevede, güvenlik işbirliği alanındaki mevcut anlaşmalara bağlılıklarını yinelemişler ve aralarındaki işbirliğini yeni bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkilerinin stratejik doğasına uygun bir şekilde geliştirmek hususunda mutabakata varmışlardır. Taraflar, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerinin bölgede örnek teşkil etmesine ilişkin temennilerini dile getirmişlerdir.”
Görüşmelerde Türkiye'yi kim temsil ediyor?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Suriye'yi kim temsil ediyor?
“Kardeşim” Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad...
***
Demem odur ki, iki gece önce sabaha kadar çalışılıp meclisten geçen “ittifak yasası” Türkiye'de demokrasiye inat geliştirilen ilk karşı devrim çabası değildir.
O zaman ne olacak?
Koltuğumuzun altına birer sandalye sıkıştırıp doğruca sandık başına.