Önceki akşam, İstanbul’da Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) 50. Yıl Ödül Töreni vardı. Töreni, televizyondan değil internet yayınından izleyebildim. Nedenini tahmin ediyorsunuz herhalde... Artık hiçbir televizyon kanalı, sinema ve tiyatro alanlarındaki ödül törenlerini canlı olarak vermeye cesaret edemiyor. Ödül alacak sanatçıların sahnede ne söyleyeceklerinden emin olamadıklarından...
SİYAD Ödül törenleri, bu açıdan en tehlikeli olanlar. Çünkü, geri planda ne bir belediye ne de sermaye grubu var. Tam anlamıyla özgür bir ortam. ‘Günümüz Türkiyesi’nde tahammül edilmesi mümkün olmayan bir atmosfer…
Sayıları her yıl artan film festivallerimizin jürilerinin yanılgılarına çokça tanık olmuşuzdur. Ama, SİYAD ödülleri, genellikle yılın en az tartışılan ödüllendirmesi olmuştur. 50 yıl içinde ödüllendirilen filmlere baktığımızda, sonuçların geçen zamana karşın hala geçerliğini koruduğunu görüyoruz.
1967’de Lütfi Ö. Akad’ın “Kızılırmak Karakoyun”undan, Süreyya Duru’nun “Kara Çarşaflı Gelin”, Tunç Okan’ın “Otobüs”, Erden Kıral’ın “Bereketli Topraklar Üzerinde”, Ömer Kavur’un “Ah Güzel İstanbul” ve “Anayurt Oteli”, Ali Özgentürk’ün “At”, Atıf Yılmaz’ın “Adı Vasfiye” ve “Ah Belinda”, Zeki Ökten’in “Pehlivan”, Ertem Eğilmez’in “Arabesk”, Yusuf Kurçenli’nin “Karartma Geceleri”, Fehmi Yaşar’ın “Camdan Kalp”, Derviş Zaim’in “Filler ve Çimen”, Nuri Bilge Ceylan’ın “Uzak”, “Bir Zamanlar Anadolu’da” ve “Kış Uykusu”, Özcan Alper’in “Sonbahar”, Reha Erdem’in “Beş Vakit” ve “Kosmos”, Erdem Tepegöz’ün “Zerre”, Emin Alper’in “Abluka” filmlerine uzanan görkemli bir liste... Bu listeden en sevdiğim filmleri seçtim, izlemedikleriniz varsa bulup izlemenizi önermek için..
Bu yıl, En İyi Film Ödülü “Koca Dünya”ya verilirken, filmin yönetmeni Reha Erdem En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu, Florent Herry En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerinin sahibi oldu. Reha Erdem ödülünü alırken, gençlerle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiriyordu. “Gençlerle olmak, özgür sinemadan yana olmak”tı çünkü.
Ödüller, SİYAD’ın yaklaşık 100 üyesinin oylarıyla belirlendi; iki aşamalı bir değerlendirme sonucu... Önce, adaylar beşe indirildi. İkinci oylamada, sonuca gidildi. En İyi Film dalında ilk beşe giren filmlerin dördü genç yönetmenlerin imzasını taşıyordu, Reha Erdem’in vurguladığı gibi… İstanbul Film Festivali’ne En İyi Film seçilen Fikret Reyhan’ın “Sarı Sıcak”ı, SİYAD ödüllerinden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ile ayrıldı. İstanbul Film Festivali’nden sonra bir kez daha aynı ödülün sahibi oldu Aytaç Uşun... Ankara Film Festivali’nde En İyi Film seçilen “Genco” ise, bu kez En İyi Fantastik Film Ödülü ile yetindi.
İstanbul, Adana ve Malatya Film Festivallerinde Pelin Esmer’in “İşe Yarar Bir Şey” filmindeki rolü ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Başak Köklükaya, bir kez de SİYAD tarafından ödüllendirilerek bir rekora imza attı. Köklükaya, heyecanlı, öfkeli ve üzgündü. Ödülünü “yitip gidenlere armağan” ederken, “inşallah güneş doğacak en kısa zamanda” diyordu. “İşe Yarar Bir Şey” SİYAD Ödülleri'nde ayrıca En İyi Senaryo (Pelin Esmer, Barış Bıçakçı) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Yiğit Özşener) ödüllerini de kazandı... “Aile Arasında” filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu seçilen Ayta Sözeri, “Beni görünür kılarak, bütün öteki melekleri görünür kıldığınız için teşekkür ediyorum” diyordu ödülünü alırken.
İlk filmini çeken genç yönetmenlerden Emre Yeksan’ın “Körfez”i törenden ödülsüz ayrılırken, sinema yazarlığından yönetmenliğe geçiş yapan Ceylan Özgün Özçelik “Kaygı” ile En İyi İlk Film Ödülü'nü kucakladı. Ceylan, ödülünü alırken seyircinin ana akım dışı filmleri izlememesinden yakınarak, “Beş aday filmin toplam izleyici sayısı elli bini geçmiyor“ sözleri ile acı gerçeği vurguluyor ve “Yalvarıyorum filmlerimiz izleyin” dedikten sonra, sektörü “cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik” konusunda duyarlı olmaya davet ediyordu.
SİYAD, özgürlükten yana tavır koyan genç sinemacıları ödüllendirirken, Duygu Sağıroğlu, Deniz Türkali ve İbrahim Enez’e verilen Onur Ödülleri ile sinemamızda kuşaklar arası bir buluşma gerçekleştiriyordu. Ödül alan dostlarımızı kutluyor, SİYAD’a nice elli yıllar diliyoruz…