Denizli’nin Çal ilçesinde 852 yıldır süren “Sudan Koyun Geçirme” geleneği, bu yıl kuraklığa dikkat çekmek amacıyla farklı bir şekilde gerçekleştirildi. Normalde suyun içinden yüzdürülerek karşıya geçirilen koyunlar, Büyük Menderes Nehri’nin tamamen kuruması nedeniyle bu kez kuru nehir yatağından yürütüldü.
Aşağıseyit Mahallesi Muhtarlığı, Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Çallı İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği etkinlikte vatandaşlar, Köprübaşı mevkisinde toplandı. Katılımcılar ellerinde “Su hayattır, can suyu haktır” yazılı pankartlarla nehirdeki kuraklığa dikkat çekti.
“Geldiğimiz nokta trajedi”
Çallı Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Mehmet Atılsın, nehrin kurumasının yalnızca ekonomik değil ekolojik sonuçlar da doğurduğunu belirterek, “Son 5 yıldır Menderes Nehri’nin kuruması sonucu ekolojide bozulma oldu. Üzümler erken hasat ediliyor, doğanın dengesi değişti. Bir nehrin akmaması sadece tarımı değil, kültürel devamlılığı da yok ediyor. Geldiğimiz nokta trajedi” dedi.
Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Bülent Topuz ise, “Ortalıkta sudan geçirilecek bir Menderes kalmadı. Bu acıklı bir durum. Biz suçlu değil, çare arıyoruz. Menderes’in mutlaka can suyuna ihtiyacı var. Kurda, kuşa, böceğe bir damla su lazım. Bir millet kültürüyle var olur, kültürü yok ederseniz millet de yok olur” diye konuştu.
“Geleneğin yaşaması için su şart”
Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan ve Aşağıseyit Mahallesi Muhtarı Saffet Oğuz da geleneğin sürdürülebilmesi için nehrin yeniden suya kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Bu yıl şap hastalığı nedeniyle büyük çaplı organizasyon iptal edilirken, gelenek 30 kadar hayvanın katılımıyla sembolik olarak gerçekleştirildi. Etkinlik, hem geçmişten gelen kültürel mirasın yaşatılması hem de bölgedeki kuraklık sorununa dikkat çekilmesi açısından anlamlı bulundu.
