Türkiye, 2025-2026 Adli Yılı'na Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kapsamlı ve kararlı mesajlarıyla başladı. Sosyal medya hesabı üzerinden adalet camiasına ve kamuoyuna seslenen Bakan Tunç, yeni dönemin yol haritasını çizerken, adaletin devlet ve toplum hayatındaki vazgeçilmez rolüne dikkat çekti. Tunç, adaleti "devletin temeli, toplumsal huzur ve güvenliğin teminatı" olarak tanımlayarak, bireysel hakların korunması için olmazsa olmaz bir değer olduğunun altını çizdi. Mesajının merkezine hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı kavramlarını yerleştiren Bakan, "Güçlü bir hukuk devleti ancak bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemiyle mümkündür. Adalet politikalarımızın temelini ise hukukun üstünlüğüne olan bağlılığımız ve bu sisteme olan güçlü inancımız oluşturmaktadır," diyerek, hükümetin bu konudaki tavizsiz duruşunu ortaya koydu. Bu ifadeler, yeni adli yılın sadece rutin bir başlangıç olmadığını, aynı zamanda mevcut adalet politikalarının temel felsefesinin ve kararlılığının yeniden deklare edildiği önemli bir dönemeç olduğunu gösterdi. Bakanın mesajı, adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, aynı zamanda milletin ortak vicdanında tecelli etmesi gerektiği fikrini merkeze alarak, yeni dönemin ruhunu yansıttı.

Reform süreci hız kesmeyecek

Bakan Yılmaz Tunç, mesajında sadece ilkesel bir çerçeve çizmekle kalmadı, aynı zamanda adaletin daha hızlı ve etkin işlemesi için atılacak somut adımlara da işaret etti. "Gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi" vizyonunu yineleyen Tunç, bu hedefe ulaşmak için çok yönlü bir çabanın devam edeceğini belirtti. Adalet hizmetlerinin kalitesini artırma yolunda, fiziki ve teknolojik altyapının geliştirilmesinin öncelikli hedefler arasında olduğunu vurguladı. Bu, yeni adliye saraylarının inşasından, mevcut binaların modernizasyonuna ve UYAP gibi dijital sistemlerin daha da ileriye taşınmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. İnsan kaynağının güçlendirilmesi başlığı altında ise hakim, savcı ve yardımcı personel sayısının artırılmasının yanı sıra, hizmet içi eğitimlerle mesleki yetkinliğin en üst düzeye çıkarılmasının hedeflendiği anlaşıldı. Bakan, mevzuat çalışmalarının da kesintisiz bir şekilde devam edeceğini, toplumsal ihtiyaçlara ve çağın gereklerine uygun yasal düzenlemelerin hayata geçirileceğini ifade etti. Bugüne kadar yapılan reformların devamının geleceğini belirten Tunç'un bu sözleri, yargı sisteminin dinamik bir yapıya sahip olduğunu ve sürekli bir iyileştirme süreci içinde olacağını gösterdi.

Özel'den dengeleri değiştirecek 'Mansur Yavaş' çıkışı!
Özel'den dengeleri değiştirecek 'Mansur Yavaş' çıkışı!
İçeriği Görüntüle

Vesayet ve dezenformasyona karşı demir yumruk

Adalet Bakanı'nın mesajındaki en sert ve net ifadeler, yargı bağımsızlığını tehdit eden unsurlara yönelik oldu. Yılmaz Tunç, demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan her türlü girişime karşı kararlı bir duruş sergileneceğini vurguladı. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimini bir milat olarak işaret eden Bakan, "Demokrasimizi, milli iradeyi, ülkemizin geleceğini hedef alan vesayetçi zihniyete ve uzantılarına 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi bundan sonra da kesinlikle fırsat vermeyeceğiz," diyerek, devlet içindeki hiçbir paralel yapılanmaya ve demokrasi dışı müdahaleye geçit verilmeyeceğinin altını çizdi. Tunç, yargı kurumuna yönelik dışarıdan gelen saldırılara karşı da aynı kararlılığın gösterileceğini belirtti. Son dönemde artan ve yargı kararlarını hedef alan eleştirilere, sosyal medya üzerinden yürütülen karalama kampanyalarına atıfta bulunan Bakan, "Milletimiz adına karar veren yargımızın hedef gösterilmesine, yargı mensuplarımıza yönelik iftiralara, yalanlara, dezenformasyonlara asla müsaade etmeyeceğiz," sözleriyle yargı mensuplarını koruma iradesini açıkça ortaya koydu. Bu ifadeler, yargının sadece iç tehditlere değil, aynı zamanda kamuoyu baskısı ve organize yıpratma faaliyetlerine karşı da korunacağına dair güçlü bir taahhüt olarak yorumlandı.

"Terörsüz Türkiye" ve "Adaletin Yüzyılı" vizyonu

Bakan Tunç, adalet politikalarının, Türkiye'nin daha geniş kapsamlı ulusal hedefleriyle tam bir uyum içinde olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna atıfta bulunan Tunç, bu vizyonun adalet ayağını "Adaletin Yüzyılı" olarak tanımladı. Bu yeni yüzyılda atılacak her adımın adaletin rehberliğinde olacağını ve tüm çalışmaların adaletin ışığıyla aydınlatılacağını belirtti. Bu vizyonun en somut hedeflerinden birinin ise terörle mücadele olduğunu ifade etti. Bakan, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner ve güçlü liderliğinde, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini adalet temeli üzerinde başarıya ulaştıracak, gelecek nesillerimize daha güvenli ve daha huzurlu bir ülke emanet edeceğiz," diyerek, güvenlik ve adaletin bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu vurguladı. Bu süreçte birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe sahip çıkarak hedeflere ulaşılacağını belirten Tunç, terörle mücadelenin sadece silahlı bir mücadele olmadığını, aynı zamanda hukukun üstünlüğü çerçevesinde, adil yargılanma ilkelerinden taviz vermeden yürütülen bir adalet süreci olduğunu da ima etti. Bu yaklaşım, devletin terörle mücadelesinin meşruiyet zeminini hukuk ve adalet üzerine kurma kararlılığını gösterdi. Bakan Tunç, mesajının sonunda, adaletin tecellisi uğruna görev yaparken şehit olanlar ile 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden yargı mensuplarını ve adalet personelini rahmetle andı. Ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm hakim, savcı, avukat ve adalet teşkilatı mensuplarına teşekkür ederek, yeni adli yılda başarılar diledi.

Kaynak: HABER MERKEZİ