Türkiye’yi yasa boğan olayda adalet mekanizması, bilimsel verilerin ışığında yeni bir dönemece girdi. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan ve soruşturmanın seyrini değiştiren kritik mütalaa, savcılık dosyasına ulaştı. 15 sayfalık detaylı raporda, minik bedenin herhangi bir fiziksel travma sonucu değil, doğrudan solunan ve maruz kalınan kimyasallar nedeniyle iflas ettiği belgelendi.
Raporda, bebeğin hastaneye yatış sürecinden ölümüne kadar geçen klinik tablo incelendiğinde, ölümün böcekleri öldürmek amacıyla uygulanan ilaca bağlı zehirlenme sonucu meydana geldiği oy birliğiyle kabul edildi. Bu bilimsel tespitin ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce tutuklanıp sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ilaçlama şirketi sahibi ziraat mühendisi Bülent Öz ile işlem sırasında ona yardım eden Eyüp Gödelezli hakkında derhal gözaltı talimatı verdi.
Bir apartmanı yasa boğan o karanlık gece
Olayın trajik geçmişi, 11 Kasım 2024 tarihine uzanıyor. Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan 4 katlı bir apartmanın en üst katında ikamet eden bir aile, haşere sorunundan kurtulmak amacıyla profesyonel olduğu iddia edilen bir firmayla anlaştı. Ancak yapılan işlem, sadece o daireyi değil, tüm binayı bir gaz odasına çevirdi. İlaçlamanın etkisi kısa sürede alt katlara sızdı ve apartman sakinleri için kâbus dolu saatler başladı.
Olay yerine sevk edilen AFAD Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) uzmanları, itfaiye ve sağlık ekipleri, binayı tahliye ederken içeride yaşam savaşı veren komşulara müdahale etti. Üçüncü katta yaşayan Raziye Kınalı ve Recep Kınalı çifti ile bir yaşındaki oğulları Altay Toprak Kınalı, zehirli havadan en çok etkilenenler arasındaydı. Ayrıca apartmanda bulunan üniversite öğrencisi Gizem Umay ve Yurdaer Çelikörs de hastaneye kaldırıldı.
Minik kalbi 5 kez durdu, 3 gün dayanabildi
Hastaneye kaldırılanlar arasında durumu en ağır olan, henüz 1 yaşındaki Altay Toprak bebek oldu. Minik bedeni, maruz kaldığı ağır kimyasal yüke direnç gösteremedi. Doktorların insanüstü çabasıyla 5 kez duran kalbi yeniden çalıştırılsa da, Altay Toprak Kınalı 3 günlük yaşam mücadelesini kaybederek 14 Kasım 2024’te hayata gözlerini yumdu. Diğer zehirlenenler tedavilerinin ardından taburcu edilirken, Altay bebeğin cenazesi gözyaşları arasında Pınarbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Adli Tıp raporunda, bebeğin hastaneye ilk getirilişinde solunum sıkıntısı, kusma ve genel durum bozukluğu yaşadığı, tedaviye rağmen klinik tablosunun hızla kötüleştiği vurgulandı. Otopsi bulguları, iç organlardaki hasarın ve olay yeri incelemelerinin, zehirlenme tanısıyla birebir örtüştüğünü ortaya koydu.
Evde tarım ilacı dehşeti: Yasaklı maddeler can aldı
Soruşturmayı derinleştiren savcılık, olayın basit bir ihmalden öteye geçtiğini AFAD ekiplerinin analizleriyle tespit etti. Binada yapılan incelemelerde, meskenlerde kesinlikle kullanılmaması gereken, sadece tarımsal arazilerde ve açık alanlarda uygulanması gereken maddelere rastlandı. Evdeki ilaçlamada insan sağlığına son derece zararlı olan Kingphos ve Grainphos adlı tarım ilaçlarının kullanıldığı belirlendi.
Bu tespitler, işin uzmanı olması gereken ziraat mühendisi Bülent Öz’ün, halk sağlığını hiçe sayarak tehlikeli kimyasalları kapalı yaşam alanına uyguladığını gözler önüne serdi. Yasaklı maddelerin kullanımı, olayın bir kaza değil, öngörülebilir bir felaket olduğu tezini güçlendirdi.
Adalet yerini bulsun diye: İkinci kez demir parmaklıklar ardına
Raporun dosyaya girmesiyle birlikte hukuki süreç hız kazandı. Polis ekipleri tarafından dün yeniden gözaltına alınan şüpheliler Bülent Öz ve Eyüp Gödelezli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan iki şüpheli, İzmir 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. İşe aracılık ettiği belirtilen Ethem Gödelezli’nin ise adli kontrol şartının devam ettiği öğrenildi. Aile ve kamuoyu, ihmaller zincirinin tüm sorumlularının en ağır cezayı almasını bekliyor.
