Fevzi Efe Sekitmez // Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın başlattığı sahte diploma soruşturmasında birçok kişinin ismi geçiyor. Osmanlı torunundan tutun da televizyon programlarında ünlenmiş psikologlara kadar çok sayıda ismin diploması sahte çıktı. Sahte diploma kapsamında başlatılan soruşturmada adı geçen 400 kişiden 11’i ise Ege Üniversitesi’nde çıktı. Farklı bölümlerden 11 kişinin de diploması sahte çıkması sebebi ile İzmirlinin aklına, Ege Üniversitesi sahte diploma fabrikası mı yapılmak isteniyor sorusu düştü.

İZMİR’İN ÜNİVERSİTELERİ MERCEK ALTINDA

İzmirliler Dikkat! 6 Ağustos'tan İtibaren Su Kesintisi Başlıyor: İşte Saatler ve Detaylar
İzmirliler Dikkat! 6 Ağustos'tan İtibaren Su Kesintisi Başlıyor: İşte Saatler ve Detaylar
İçeriği Görüntüle

Aralarında akademisyenlerin, memur adaylarının ve çeşitli meslek gruplarından kişilerin de bulunduğu şüphelilerin, sahte mezuniyet belgeleriyle kamuda görev almaya çalıştıkları belirlendi. Eylemler arasında not ortalamasının 1.29’dan 3.29’a çıkarılması, başkası adına e-imza düzenlenmesi, mevcut olmayan kişilerin mezun gibi gösterilmesi ve YÖK sistemine sızılarak kayıtların manipüle edilmesi yer aldı. Sahtecilik ağı, Ege Üniversitesi başta olmak üzere Yıldız Teknik, Atatürk, İnönü ve Mersin gibi çok sayıda üniversitenin sistemlerini hedef aldı. En çarpıcı vakalardan biri olan Abdullah V. U., Ege Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu gibi gösterildi; fakat YÖK kayıtlarında adı dahi geçmiyor. İddianameye göre Ege Üniversitesi’nde yetkisiz erişim ve manipülasyon suçu işleyen 11 isim tespit edildi.

“SU ÇÜRÜDÜ ÜNİVERSİTE NASIL DAYANSIN”

Kurumların ve sistemin çürümekte olduğunu söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. İdris Şahin, “Hırsızlığın her türlüsü kötüdür. Bu bozulmuş ahlakta bir kurumun çürümeden ayakta kalması çok zor. Ahlaksızlık akademinin de her yanına işlemiş durumda. Haberlerde bir şebeke sanki bu durumun sebebiymiş gibi gösteriliyor. Ancak şunu söylemek lazım asıl sorumlu sistem ve sistemi bu hale getirenler. Herkes parayla bakıyor işe. Kar ederim düşüncesi içerisinde. Bütün rektörlerin işi önce üniversitelerde para. İşletme sıfatıyla bakılıyor yani üniversitelere. Dekanların ve pek çok hocanın da durumu bu. Çünkü topluma egemen kılınan görüş kar odaklı bir yaşam. Her şeyi kar etme ve daha fazla kazanma mantığı ile yürüyorlar. 30 yılı aşkın süredir üniversiteler özel sektöre peşkeş çekiliyor. Yazar diyor ya, ‘Su çürümüş’ tam olarak öyle bir dönem. Üniversite nasıl dayansın? Bu E-İmzaların çalınmış olması biraz şaşırtıcıdır. Bir yıl önce veriler çalındı dendiğinde bir şey olmaz deniyordu. İşte olan ortada. Bilgilerimiz birilerinin elinde kâr amacı için kullanılıyor” diye konuştu.

Muhabir: Fevzi Efe Sekitmez