Gazeteci ve televizyon yorumcusu Fatih Altaylı, 20 Haziran 2025’te kendi adına kayıtlı YouTube kanalında yaptığı yayın gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla gözaltına alındı. İstanbul Emniyeti'nde ifadesi alınan Altaylı, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek herhangi bir tehdit kastı taşımadığını söyledi.

Altaylı, savcılığa verdiği ifadede, yayın sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret amacı bulunmadığını dile getirdi. Gazeteci, söz konusu yayında kamuoyu anketleri üzerinden anayasa değişikliği tartışmasına değindiğini, konuşmasının tarihsel bir çerçevede yapıldığını vurguladı.

“@fatihaltayli isimli YouTube hesabı tarafıma aittir (…) Cumhurbaşkanına karşı herhangi bir tehdit veya hakaret maksadım yoktur,” diyen Altaylı, programın kurgulanarak çarpıtıldığını ve kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulduğunu ileri sürdü.

“Algı operasyonu yapıldı” dedi

Emniyet ifadesinde Altaylı, yayınla ilgili orijinal video ile manipüle edilmiş videolar arasında büyük fark olduğunu belirtti. Savcılığa sunduğu USB'deki kayıtlara atıfta bulunan gazeteci:

Komşudaki yangın İzmir'den görüntülendi
Komşudaki yangın İzmir'den görüntülendi
İçeriği Görüntüle

"Yukarıdaki kimlik bilgileri bana aittir ve doğrudur. Üzerime atılı suçlamayı anladım. Emniyette vermiş olduğum ifadeyi aynen tekrar ederim. @fatihaltayli isimli–rumuzlu youtube hesabı tarafıma aittir, 20/06/2025 tarihinde yapmış olduğumuz yayında Cumhurbaşkanına karşı herhangi bir tehdit veya hakaret maksadım yoktur. Araştırma şirketinin yapmış olduğu anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaydı hayat şartıyla Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri yönünde araştırma yapılmış, vatandaşların %70 de böyle bir anayasa değişikliğine onay vermeyeceklerini söylemiştir. Yapmış olduğumuz bu yayında da, bu konu ile ilgili Türk halkının tanzimattan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini ve herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında, devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını beyan ettim, Türk halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini, padişahlar döneminde dahi padişahların eleştirildiğini, tarihe meraklı entelektüel kimliğim ile ifade ettim. Söylemiş olduğum şeylerin aynıları ya da benzerleri daha önceki tarihlerde, Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi yakın tarihimiz üzerine uzman olan bilim insanları tarafından da defalarca söylenmiştir. Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur. Olayın bu şekilde anlam bütünlüğü değiştirilerek saptırıldığını, sadece tarihe bilgi vermeye yönelik beyanlarımın bilinçli bir şekilde Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi yansıtıldığını görmekteyim. Bu algı bozulmasından ve sözlerimin çarpıtılmasında şahsım sorumlu değildir. Zira sayın savcılık makamına sunmuş olduğum USB içerisinde bulunan suça konu edilen videolar içerisinde, yaklaşık 3 dakika olan orijinal video benim açıklama yaptığım ve tarihsel bilgi verdiğim videodur, diğer yaklaşık 30 saniyelik kısım ise bu videodan kesilerek alınmış ve bu videoların içeriği oluşturulacak şekilde sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum algısı yaratmak için kurgulanmış ve kamuoyuna sunulmuş videodur. Orijinal olan video izlendiğinde herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanını kastederek halk nazarında tehdit vari bir konuşma yapmadığım, konuşmanın tamamen tarihsel olduğu açıkça görülecektir. 45 yıllık meslek hayatım boyunca sayısız televizyon programına katıldım ve köşe yazıları yazdım. Bunların herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur."

Kaynak: Haber Merkezi, Halktv.com.tr