Altın, 2025 yılı boyunca yatırımcıların en çok kazandıran varlıkları arasında yer aldı. Haziran ortasından bu yana tarihi rekorlara imza atan sarı metal, ABD Merkez Bankası’nın (FED) eylül ayında 25 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte yükseliş trendini güçlendirdi. FED’in daha ılımlı bir politika izlemeye başlaması ve doların yılbaşındaki 109 seviyesinden eylülde 97’ye gerilemesi, altını yabancı yatırımcılar için daha cazip kılıyor. Faiz oranlarının dünya genelinde düşmesi de altını elde tutmayı daha avantajlı hale getiriyor.
Küresel ticaret gerilimleri ve fiziki talep “stagflasyon kokteyli” yaratıyor
Uzmanlara göre altının 2025’teki rekor tırmanışında üç temel güç var: Trump döneminde artan gümrük vergileriyle derinleşen ticaret gerilimleri, yüksek enflasyonun kalıcılığı ve giderek artan fiziki talep. Asya ve gelişmekte olan ülkelerde merkez bankalarının rezervlerini istikrarlı biçimde altına kaydırması ve ETF’lere olan yoğun girişler, altın fiyatlarını kendi kendini besleyen bir döngüyle yukarı çekiyor. Bu tablo, “stagflasyon kokteyli” olarak adlandırılıyor ve güvenli liman talebini güçlendiriyor. Özellikle Hindistan’da başlayan düğün sezonu ve Diwali öncesi geleneksel altın alımları, piyasadaki fiziki talebi artırarak fiyatlara ekstra destek sağlıyor.
4 bin dolar senaryosu gündemde
Haziranda onsu 2 bin 975 dolar olan altın, eylülde Aralık vadeli kontratlarda 3 bin 753 dolara ulaştı. Son bir yılda yüzde 43, son üç ayda yüzde 11, son bir ayda yüzde 10 yükseliş gösterdi. JPMorgan, FED’in faiz indirim döngüsünün ve yatırımcı talebinin etkisiyle bu yılın dördüncü çeyreğinde onsun 3 bin 800 dolara ulaşabileceğini, gelecek yılın ilk çeyreğinde ise 4 bin doları aşabileceğini öngörüyor. Goldman Sachs’a göre, kurumsal yatırımcıların tahvillerden küçük bir payı altına kaydırması bile fiyatları 5 bin dolara taşıyabilir. UBS ise 2025 sonu için fiyat hedefini ons başına 3 bin 800 dolara, 2026 ortası için 3 bin 900 dolara çıkardı.
Uzmanların ortak görüşü, altının “güvenli liman” rolü nedeniyle yükseliş trendinin kısa vadede devam edeceği yönünde. Ancak fiyatların 4 bin dolar ve üzerine tırmanıp tırmanmayacağı, FED’in faiz politikasına, küresel ticaret gerilimlerinin seyrine ve merkez bankalarının altın talebinin sürüp sürmeyeceğine bağlı olacak.