Son yıllarda bilgisayar diline takanlar giderek arttı.
Merhaba yerine mrb, selam yerine slm, şerefsiz yerine şrfsz gibi sesli harflerin yutulması, özellikle dil konusunda hassas olanlar için ciddi bir sorun.
Çok endişeliler ve sürekli yakınıyorlar…
Ben öyle kaygılı olanların tarafında değilim. Bu heves fazla uzamaz, bir gün geçer.
Başka hevesler de yok değil.
İşin adını değiştirince sanki olayın önemi artıyor, sanki daha ciddiyet kazanıyor, sanki akademik bir hal alıyor.
Bin yıllık berber oldu saç tasarım uzmanı.
Bildiğin şoför, ulaşım sorumlusu.
Yönetici asistanı diye tanıtılan abla, sekreter…
Daha saymakla bitmez.
Hiç boşuna zorlamayın.
Biz berberi biliyoruz ve işini iyi yaptığı zaman hepimiz saygı duyuyoruz.
Bazı şoförler var ki; pilottan daha çok ilgi görüyor...
Ben patronundan daha saygın sekreterler tanıyorum.
Yani…
Aslolan işin özü…
İşte en büyük sorunumuz burada…
Türkiye 1960 yılından bu yana neredeyse her 5 yılda bir ekonomik krize girmiş.
Yani yönetmek için iktidara gelen ve bizlerden oy isteyenlerin önemli bölümü her şeyi halletmiş, yönetme işini becerememiş…
Son yıllarda durum daha da kötü…
Geldiğimiz noktayı görüyorsunuz…
Doğuda “Yorgan kısa boy örtmüyor” diye bir laf vardır…
Evet yorganımız kısa…
Ama biz de sıkıya gelemiyoruz kardeşim…
Ekonomi disiplin ister, sabır ister, ciddiyet ister…
Onlar da bizde yok…
Biz jan janlı lafların arkasından gitmeyi tercih ettik. İri iri konuşanı, ağzı iyi laf yapanı iktidar yaptık…
İşin özünü ihmal ettik…
Vatandaş da boş durmadı tabii.
Berberin yanına çırak olarak giremeyecek kişileri saç tasarım uzmanı olarak pazarladı.
Ambalajımız iyi olunca içeriği de iyi olacak sandık.
Ama öyle olmadığını sert biçimde gördük.
AVM yaparak gelişmeyi denedik olmadı.
Zengin taklidi yapıp gereğinden fazla lüks yaşadık olmadı.
Etimize butumuza hiç bakmadık.
Abi gelin özümüze dönelim.
Şoförsek şoför olalım, berbersek berber.
Paramız tek pantolona yetiyorsa tek pantolonumuz olsun.
Bu haftanın en güzel sözünü Balıkesir’den tanıdığım, çok sevdiğim ayakkabı boyacısı roman bir arkadaşım paylaşmış…
“Depresyona girecek lüksüm yok. Kazandığım para ancak üzülmeye yetiyor…