Yüzler beyazlamaya başladı bile…
Hiç gördünüz mü korkudan beyazlayan yüz…
Ben gördüm..
Bi rahmetli peder kalp ameliyatına girerken gördüm…
Bi de ismi lazım değil kaç “Başkan” yüzü…
Misal bir tanesi; Aslında zaten belediye başkanıydı…
Koltuğa ısındıktan sonra eline satırı aldı, kesmediği, posta koymadığı kalmadı.
Sonra seçim yaklaştı…
Bi kenarda oturuyordu…
Yüzü “Ameliyat beyazı” idi…
Teselli ettim… “Senden iyisini mi bulacaklar takma kafana” dedim…
Rahatladı… Yine Belediye Başkanı oldu… Aldı satırı eline, oturdu sadrazam koltuğuna…
Bir erkek bir erkek oldu… Değme gitsin…
Dikkat et “Erkek” dedim “Adam” değil…
Şimdi şimdi başladı yine “Ameliyat Beyazı” bir çoğunda…
Laf şu olmaya başladı;
“Başkanlık dediğin gelir geçer…Mühim olan bittikten sonra selam verecek adam bulmak”
Vay arkadaş…
***
Dikili deyince Osman Özgüven gelir akla…
“Efsane başkan” desen gideri vardır…
Dikili’de denk geldik…
Etrafında hala sevenler…
Etrafında saygı ve sıcaklık duvarı…
Seçim yok, parti lideri yok, delegelere hırlama yok.
Rant yok, ihale yok…
Ne var?
Sevgi var, saygı var…
Demek seçimle, olmuyor…
Koltuk gitti ama makam hala yerinde…
Bazılarına ders olurdu, görseler…
Koltuğa bağdaş kurmak ile kalplerde koltuk yaratmak…
İşte mesele bu…
***
Seçime 1,5 yıl kaldı…
Mübarek 3,5 lar başladı…
“Ameliyat beyazı” sezonu açıldı…
Size hayırlı sezonlar…
Biz gazetecilere de ağızı açık seyirler dileriz…
***
Gökmen’e sevgi seli…
Yalan…
Sevgi seli mevgi seli olmadı…
Yüz elli iki yüz kişiydik kardeşim…
Demokrasi, özgürlükler, gak guk …
Dikili’de senin için toplananların sayısı ahan da bu kadardı…
Gel klavyeye, sosyal medyaya…
Herkes oturduğu yerden kral kesilmiş durumda…
Böyle mi olmalıydı?
Bu işe sahip çıkan parti kim ise (!) ilçelerinden arabalar kaldırmamalı mıydı?
Madem canına tak demiş bir düzen var,
Gökmen’in adı altında isyanını meydana taşımamalı mıydı?
Tamam Milletvekilleri oradaydı, Gazeteciler Cemiyeti temsilcisi,
İl başkanı… Eeee gerisi…
Sen ben bizim oğlan… Böyle mi olmalı…
Örgüt tembel, klavyeden sallamak kolay olanı…
Kaldır kendini gel tepkini ver… Yok…
Sonra da deki “Bu iktidar toplama kalabalıkla miting yapıyor”
İyi… Sen onu da yapamıyorsun ya… Derdiniz gücünüz, mavi liste, beyaz liste… Onu da kasap dükkanın da seçim yaparak …
Hadi oradan be…
***
Çocuk müzesine akın
Aynı bu başlıkta okudum haberi.
Karşıyaka’da açılan çocuk müzesi ile ilgili.
15 Günde 18 bin kişi gezmiş…
Bak gördün mü ?
Sen salla, ben savunayım, boş bunlar…
Güzel iş yaptığın zaman, vatandaş ödülünü verir kardeşim…
“Paranın peşinde koşma kaçar, başarının peşinde koş, para takılır peşine…”
Aynı bu söz gibi…
Al çocuğunu sende git…
***
Kepazeson
İzlinda maçını özetliyoruz sayın seyirciler…
Seavarsson
Arnason
Bödvarson
Gunnarson
90 dakika bitti,
Rezilson
Kepazeson…
***
Yılan kaçtı içine…
Samsun’da adam avladığı yılanı pişirip yedi.
Fotoğrafları sosyal medyaya koydu…
Dram başladı…
Doğa Koruma ekipleri bastı cezayı.
909 lira ceza 600 lira tazminat…
Kim kimi yedi?...
“Yılan kaçtı içine” derler adama…
***
Ziya’nın yeri:
''Yürü ya kulum” cümlesindeki kul ben olabilir miyim rica etsem.