Demokrasinin temel koşullarından biri olan seçme hakkımızı kullanmak için sandıktayız. Tabii köşemde zorunlu olarak siyasete ara verdim...

Eski dostum Recai Şeyhoğlu’nun yeni projesi çok ilginç. Recai Şeyhoğlu’nu 2000’li yıllarda TRT’de iken Bergama köylerinde kütüphaneler açarken tanıdım. Sosyologların özgün bir aydınlanma modeli olarak tanımladıkları “Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri” Belçika'nın Charleroi iliyle birlikte 48'e ulaştı. Önümüzdeki günlerde 2 ya da 3 kütüphane daha açacağını belirtiyor Şeyhoğlu. Şimdi Recai dostum çıtayı yükseltti. Kütüphanelerin yanı sıra bir değerbilirlik kokan, anne sevgisi müzecilik aşkı ve kütüphaneciliğin harmanlaması olan “Anı -Aydınlanma Evleri” projesini hayata geçirdi. Bu proje ile Aliağa, Bergama, Sarıveliler, Karaman, Ayvalık, Antakya, Ören, Milas, Bayraklı ve Seferihisar Çocuk Belediyesi'nde “Anı -Aydınlanma Evleri”açıldı.

Neler var burada?


Gaz lambaları, lüksler, eski radyolar, dolma kalemler, feylesof isimleri yazılı ahşap kalemler, çakmaklar, düdükler, daktilo, makaralı teyp, kasetçalar, pikap, profesyonel ses alma cihazı, ışıldaklar,el feneri, İmece Gazetesi arşivi, Akbaba Dergisi, Rasime Ana'ya ait fotoğraflar, son dönemlerinde yazmaya başladığı hatıra defteri, şekerlik, masa ve kol saatleri, gözlüğü, kullandığı özel eşyalar, demir ütü, telefondan ve et kıyma makinesinden yapılma aydınlatma araçları ve Recai'nin kitapları. Anı ve Aydınlama Evi’nde olağanüstü güzellikte büyük boy gaz lambaları, eşine ender rastlanır lüks ve her türlü ışık kaynağı raflarda yerini aldı.

Bu saydıklarımın hepsi aydınlatıcı ve uyarıcı nesneler. Nasıl mı? Kitap, saat, daktilo, radyo, flüt uyandırır. Kalem uyarır. Recai Şeyhoğlu projeyi anlattı; “Edebiyat Müze Kütüphaneleri ve etnoğrafya müzelerinin yanı sıra bunlardan uzak olmayan ama tamamen annemi anlatmayı amaçlayan bir kültür mekanı yaratarak dünü bugünle buluşturduk. Anı Evi anlayışını,annemin aydınlatıcı çalışmaları nedeniyle Aydınlanma Evi modeline dönüştürdük.İstiyoruz ki anne sevgisi kitap- kütüphane ve müzecilik aşkı bir arada bulunsun,çevreye ışık saçsın.”

Aydınlanma Evi projesiyle kütüphaneci olan Recai, şimdi de müzeci. Ne güzel. Şimdi soruyorum. Avrupa ülkelerinde ve Doğu'da çok sayıda anı evi var. Neden Attila İlhan, Hasan Ali Yücel gibi değerlerimiz için de aydınlanma evleri açılmasın? Sözün özü; dostum Recai projeleriyle Kafka’nın “Davası olan insan güzel insandır” diyen sözünü kanıtlıyor adeta.

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.