Türkiye'de motorlu araçlarda kullanılacak yeni nesil güvenlik sistemlerine ilişkin idari şartlar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle resmen belirlendi. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme, araç güvenliğinde çığır açacak teknolojik sistemleri zorunlu hale getiriyor. Yönetmelik kapsamında, akıllı hız destek sistemi, sürücü dalgınlık ve dikkat uyarı sistemi, olay veri kaydedicisi, alkol kilidi kurulum ön hazırlığı ve gelişmiş sürücü dikkat dağınıklığı uyarı sistemine ilişkin idari şartlar detaylı olarak açıklandı.

Düzenlemenin temel amacı, insan hatalarından kaynaklanan trafik kazalarını minimum seviyeye indirmek ve Türkiye'deki trafik güvenliği standartlarını Avrupa Birliği seviyesine çıkarmak olarak ifade ediliyor. Güvenlik sistemleri sayesinde, sürücülerin dikkatsizliği veya yorgunluğu sonucu meydana gelebilecek kazaların önüne geçilmesi, alkol etkisindeki sürücülerin trafiğe çıkmasının engellenmesi ve aşırı hız kaynaklı kazaların azaltılması hedefleniyor.

Bakanlık yetkilileri, yönetmeliğin hazırlanmasında Avrupa Birliği'nin 2019/2144 sayılı yönetmeliğinin esas alındığını ve Türkiye'nin bu konuda küresel standartları yakalamayı amaçladığını belirtiyor. Yeni düzenleme ile birlikte Türkiye'de üretilen veya ithal edilen araçların tip onay işlemlerinde bu sistemlerin varlığı ve standartlara uygunluğu da kontrol edilecek.

Alkol kilidi sistemi nasıl çalışıyor ve uygulama detayları

Yönetmelikte en çok dikkat çeken düzenlemelerden biri, araçlara takılacak alkol kilidi sistemi oldu. Bu sistem, sürücülerin araçlarını çalıştırmadan önce nefes testine tabi tutulmalarını sağlayacak şekilde tasarlandı. Alkol kilidi, sürücünün nefesindeki alkol seviyesini ölçerek, yasal limitin üzerinde alkol tespit edilmesi durumunda aracın çalışmasını engelliyor.

Sistemin çalışma prensibi oldukça basit: Sürücü, aracı çalıştırmak istediğinde önce alkol kilidinin sensörüne üflemek zorunda kalacak. Bu test sonucunda sürücünün kanındaki alkol oranı yasal limitlerin üzerinde çıkarsa, araç çalışmayacak ve sürücü direksiyona geçemeyecek. Bazı ileri modellerde, sürüş esnasında da rastgele nefes testi talep edilebiliyor ve sürücü testi geçemezse, araç güvenli bir şekilde yavaşlayarak duruyor.

Türkiye'de uygulanacak alkol ölçüm cihazlarının teknik standartları da yönetmelikte açıklandı. Buna göre, cihazların hassas ölçüm yapması, kolay manipüle edilememesi ve hatalı sonuç vermemesi için gereken özellikler detaylandırıldı. Ayrıca, sistemin sürücü dışındaki birinin nefesiyle aracın çalıştırılmasını engelleyecek önlemleri de içermesi gerekiyor.

Yönetmelikte şu an için "alkol kilidi kurulum ön hazırlığı" ifadesi dikkat çekiyor. Bu, araçların alkol kilidi takılabilecek altyapıya sahip olması gerektiği anlamına geliyor. İlerleyen dönemde, özellikle alkollü araç kullanma suçundan ceza almış sürücüler için bu sistemin zorunlu olarak takılması öngörülüyor.

Akıllı hız destek sistemi ve diğer güvenlik özellikleri

Yeni düzenlemede yer alan bir diğer önemli teknoloji ise akıllı hız destek sistemi. Bu sistem, aracın bulunduğu yoldaki hız limitlerini algılayarak, sürücüyü hız sınırı konusunda sesli ve görsel olarak uyarıyor. Sistemin en ileri versiyonlarında, sürücünün hız limitini aşması durumunda gaz pedalına direnç uygulanarak aracın hızının otomatik olarak düşürülmesi de mümkün olacak.

Sürücü dalgınlık ve dikkat uyarı sistemi ise, sürücünün davranışlarını analiz ederek yorgunluk veya dikkatsizlik belirtilerini tespit ediyor. Sistem, direksiyon hareketleri, şerit takibi ve göz hareketleri gibi parametreleri değerlendirerek, sürücünün dikkatinin dağıldığını veya uyuklamaya başladığını tespit ettiğinde sesli ve görsel uyarılar veriyor. Bu sayede, yorgunluk kaynaklı kazaların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Olay veri kaydedicisi ise, kaza anında ve öncesindeki verileri kaydeden bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Araçlardaki kara kutu olarak da nitelendirilebilecek bu sistem, kaza anında aracın hızı, frenleme durumu, emniyet kemeri kullanımı gibi kritik verileri kaydediyor. Bu veriler, kazaların nedenlerinin daha doğru tespit edilmesine ve gelecekte benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasına katkı sağlayacak.

Acil durum şeritte tutma sistemi de yönetmelikte yer alan bir diğer önemli güvenlik özelliği. Bu sistem, sürücünün istem dışı şerit değiştirmesi durumunda devreye girerek, aracı güvenli bir şekilde şeride geri döndürüyor. Özellikle otoyol ve hız yollarında oluşabilecek tehlikeli durumların önüne geçmeyi amaçlayan bu teknoloji, sürücünün dikkatinin dağıldığı anlarda hayat kurtarıcı bir rol üstlenecek.

Dünya genelinde benzer uygulamalar ve sonuçları

Türkiye'nin hayata geçirdiği bu düzenleme, dünya genelinde birçok ülkede uygulanan benzer sistemlerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde, 2022 yılından itibaren yeni üretilen araçlarda akıllı hız destek sistemi zorunlu hale getirildi. İsveç, Finlandiya ve Norveç gibi İskandinav ülkelerinde ise alkol kilidi uygulaması uzun süredir kullanılıyor ve trafik kazalarının azaltılmasında önemli başarılar elde edildi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde de özellikle alkollü araç kullanma suçundan mahkum olan sürücüler için alkol kilidi uygulaması zorunlu tutuluyor. Yapılan araştırmalar, alkol kilidi kullanan sürücülerin tekrar alkollü araç kullanma oranının yüzde 70'e varan oranlarda azaldığını gösteriyor. Bu sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte, alkol kaynaklı trafik kazalarında da ciddi düşüşler gözlemlendi.

Japonya ve Güney Kore gibi teknolojik gelişmelerin hızla uygulamaya konulduğu ülkelerde, araçlardaki güvenlik sistemleri çok daha ileri seviyede. Bu ülkelerde, sürücü yorgunluğunu algılayan yüz tanıma sistemleri, araç içi kameralarla sürücünün göz hareketlerini takip eden dikkat monitörleri ve hatta kalp ritmi ve nefes desenini algılayan biyometrik sistemler bile kullanılıyor.

Dünya genelindeki uygulamalar incelendiğinde, bu tür güvenlik sistemlerinin trafik kazalarını ve ölümlü kazaları önemli ölçüde azalttığı görülüyor. Özellikle Avrupa Birliği'nde yapılan çalışmalar, akıllı güvenlik sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte trafik kazalarının yüzde 30, ölümlü kazaların ise yüzde 20 oranında azaldığını ortaya koyuyor.

Trafik güvenliğine beklenen etkileri ve uzman görüşleri

Trafik güvenliği uzmanları, Türkiye'de hayata geçirilen bu yeni düzenlemenin trafik kazalarının azaltılmasında önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Türkiye'de her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği trafik kazalarında, insan faktörü en önemli etken olarak öne çıkıyor. Trafik kazaları istatistiklerine göre, kazaların yaklaşık yüzde 90'ı sürücü hatalarından kaynaklanıyor ve bu hataların başında aşırı hız, alkollü araç kullanımı ve dikkatsizlik geliyor.

Otomotiv sektörü temsilcileri ise, yeni sistemlerin araç maliyetlerini artıracağını ancak güvenliğe yapılan bu yatırımın uzun vadede toplumsal maliyetleri azaltacağını vurguluyor. Trafik kazalarının Türkiye ekonomisine yıllık maliyetinin 50 milyar TL'yi aştığı düşünüldüğünde, kazaların azaltılmasına yönelik her adımın ekonomik açıdan da fayda sağlayacağı belirtiliyor.

Sürücü ve araç üreticilerini bekleyen değişimler

Yeni yönetmelik, hem sürücüler hem de araç üreticileri için önemli değişimleri beraberinde getiriyor. Araç üreticileri, yönetmelikte belirtilen güvenlik sistemlerini araçlarına entegre etmek zorunda kalacak. Bu durum, üretim süreçlerinin yeniden yapılandırılmasını ve ar-ge çalışmalarının hızlandırılmasını gerektiriyor.

Türkiye'de faaliyet gösteren otomotiv firmaları, yeni düzenlemeye uyum sağlamak için hazırlıklarına başladı. Birçok firma, Avrupa pazarı için ürettikleri araçlarda zaten bu sistemleri kullandıklarını ve Türkiye pazarına sunacakları araçlara da aynı teknolojileri kolaylıkla entegre edebileceklerini belirtiyor.

Sürücüler açısından ise, özellikle alkol kilidi sistemine alışmak başlangıçta zorlayıcı olabilir. Her sürüş öncesi nefes testi vermek, bazı sürücüler tarafından zaman kaybı veya özel hayata müdahale olarak değerlendirilebilir. Ancak uzmanlar, güvenlik adına bu küçük zahmetin katlanılabilir olduğunu ve zamanla herkesin bu sisteme alışacağını vurguluyor.

Yeni nesil araçlardaki akıllı sistemlerin kullanımı konusunda sürücülerin bilgilendirilmesi de önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Sürücü kurslarının müfredatlarının güncellenmesi ve mevcut sürücülerin de bu sistemler hakkında eğitilmesi gerekiyor. Ticari araç sürücüleri için ise, özel eğitim programlarının düzenlenmesi planlanıyor.

Yönetmeliğin uygulanma takvimi ve geçiş süreci

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin detaylı bir takvim belirledi. Buna göre, yeni tip onayı alacak araçlarda belirtilen güvenlik sistemleri zorunlu olacak, mevcut araçlar için ise kademeli bir geçiş süreci öngörülüyor.

Bakanlık yetkililerinden alınan bilgilere göre, ilk aşamada yeni üretilen ve ithal edilen araçlarda alkol kilidi kurulum altyapısının bulunması zorunlu olacak. Ancak, sistemin aktif kullanımı için yasal düzenlemelerin tamamlanması bekleniyor. Özellikle alkollü araç kullanma suçundan hüküm giymiş sürücülere ait araçlara, mahkeme kararıyla alkol kilidi takılması planlanıyor.

Altından rekor üstüne rekor! Altından rekor üstüne rekor!

Akıllı hız destek sistemi ve sürücü dalgınlık uyarı sistemi gibi diğer güvenlik özelliklerinin ise, 2024 yılından itibaren yeni tip onayı alacak araçlarda, 2026 yılından itibaren ise tüm yeni araçlarda zorunlu olması öngörülüyor. Olay veri kaydedicisi (kara kutu) için de benzer bir takvim belirlendi.

Mevcut araçların bu sistemlerle donatılması konusunda ise, şu an için zorunlu bir uygulama planlanmıyor. Ancak, özellikle ticari araçlar ve toplu taşıma araçları için retrofit (sonradan montaj) uygulamaları gündeme gelebilir. Bakanlık yetkilileri, konuyla ilgili çalışmaların devam ettiğini ve ilerleyen dönemde daha detaylı açıklamalar yapılacağını belirtiyor.

Maliyetler ve araç fiyatlarına olası yansımalar

Yeni güvenlik sistemlerinin araç fiyatlarına yansıması, tüketicilerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Otomotiv sektörü temsilcileri, bu sistemlerin araç maliyetlerini artıracağını ancak seri üretimle birlikte maliyetlerin zamanla düşeceğini öngörüyor.

İlk etapta alkol kilidi sisteminin yaklaşık 5-10 bin TL, akıllı hız destek sisteminin 3-5 bin TL, olay veri kaydedicisinin ise 2-3 bin TL civarında ek maliyet getirmesi bekleniyor. Ancak bu sistemlerin standart donanım haline gelmesiyle birlikte maliyetlerin yarı yarıya düşebileceği belirtiliyor.

Tüketiciler açısından bakıldığında, araç fiyatlarındaki artış ilk etapta caydırıcı olabilir ancak sigorta şirketlerinin bu sistemlere sahip araçlara özel indirimler sunması bekleniyor. Trafik sigortası primlerinde yüzde 10-15 civarında indirim yapılması, uzun vadede tüketicilere ekonomik fayda sağlayabilir.

Ayrıca, trafik kazalarının azalmasıyla birlikte toplumsal maliyetlerin düşmesi, sağlık harcamalarının azalması ve iş gücü kayıplarının önlenmesi gibi dolaylı ekonomik faydalar da göz önünde bulundurulmalı. Uzmanlar, güvenlik sistemlerinin getirdiği ek maliyetin, sağladığı faydalar düşünüldüğünde makul olduğunu vurguluyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ