Asgari ücrette son düzlüğe girdik. Asgari ücret tespit komisyonun hafta içi yapacağı son toplantıda zam oranı belirlenecek. Milyonları ilgilendiren asgari ücrette geçtiğimiz yıl olduğu gibi yüksek bir zam beklentisi olanlar varsa, fazla ümitlenmesinler derim.
2015'ten bu yana iki genel, bir yerel, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir halk oylaması olmak üzere neredeyse her yıl bir-iki seçim yapıldığı için asgari ücret TÜFE'nin üzerinde arttı. Yakın bir zamanda seçim yok.
Zaten TÜİK komisyona sunduğu raporda işin rengini gösterdi. TÜİK, bir işçinin aylık gıda harcama tutarı ağır statüdeki işlerde 2 bin 331 lira, orta statüdeki işlerde 2 bin 086 lira 80 kuruş, hafif statüdeki işlerde bin 940 lira 70 kuruş olarak hesaplamış. Diyelim bu rakamlar doğru! Ve yine diyelim ki enflasyon da açıkladıkları rakamlarla birebir örtüşüyor! Peki bir işçi sadece karın tokluğuna mı çalışıyor? İnsanca yaşamayı, tiyatroya – sinemaya gitmeyi, hiç olmazsa ayda bir defa ailecek felekten bir gece çalmayı geçtim. Barınma, eğitim, sağlık, ulaşım gibi en temel harcama kalemleri bu hesabın neresinde?
Oysa asgari ücret, “işçilere bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vb. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanıyor. TÜİK'in sunduğu rapor baz alınarak belirlenecek asgari ücret, “ölmeyecek kadar karnızı doyurun yeter” anlamına geliyor.
***
Türk-İş, asgari ücret görüşmelerinin önceki toplantılarında, bir kişinin yaşam maliyeti olarak belirlediği 2 bin 578 liranın altındaki rakamı müzakere etmeme kararı almıştı. Peki Türk-İş bu kararının arkasında durur mu dersiniz? Ergün Atalay, 'konuyu fazla uzatmayalım' noktasına gelirse ne olacak peki?
Masada söz hakkı olmayan DİSK ise her platformda 3 bin 200 TL rakamını telaffuz ediyor. Ama dediğim gibi DİSK masada yok. Bir gün o masaya oturursa işin rengi değişir mi çok merak ediyorum.
Bir de işverenler var. Yani parayı verecek olanlar. Yani patron tarafı şu an 2 bin 20 TL olan asgari ücretin 2020'de en fazla 2 bin 262 TL olmasını istiyor.
Şimdi şu bilgiyi de bir kenara not edelim; asgari ücreti belirleyen komisyonda 5 işçi, 5 işveren, 5 de devlet temsilcisi bulunuyor. Bu komisyonda, işveren tarafını TİSK, işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türk-İş temsil ediyor. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. Yani, asgari ücrette son sözü devlet söylemiş oluyor.
Her yıl sonu belli olan bir gösteri sahneleniyor ve biz her seferinde farklı bir final bekliyoruz.
