Türkiye tarımının kurtuluş hareketi Ödemiş'te başladı. Hafta içi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir Tarımı projesinin tanıtım toplantısını yerinde izledim. Tunç Soyer, projenin detaylarını açıkladıkça salonda bulunan çiftçinin yüzü aydınlanıyordu. Onlarca yıldır heba edilen emeklerinin, nihayet değerini bulacağını, organize bir şekilde topraklarından koparılmalarının son bulacağını düşündükçe geleceğe olan umutları artıyordu. Bu, gözlerindeki ışıltıdan görebiliyordum.

Tunç Soyer'in tarıma, köylüye verdiği değerin sahici olmadığını söylemek için deli olmak lazım. Başkan, kararlı, köylüyü yeniden milletin efendisi yapacak. Köylü, kendi toprağında üretecek, doyacak, çocuğunu okutacak. Gençler köylerini terk etmeyecek, bir an önce kendi toprağında üretime katılmak için can atacak.

Bu hareket, Türkiye tarımının 'kurutuluş savaşı'dır.

Bu hareket, uluslararası tekellere ve onun yerli iş birlikçilerine karşı yürütülen bir mücadeledir. Ve kararlılıkla uygulandığı zaman bu mücadele kesinlikle başarıya ulaşacaktır. İzmir'den başlayan bu hareketin dalga dalga tüm yurda yayılmasını diliyorum.

***

Ama

İşte bir aması var bu işin. Malum, ülkemizde hiç bir iyilik cezasız kalmıyor. Tunç Başkan'ın başlattığı bu hareketin önüne engeller çıkarılması muhtemeldir. Zira o halktan yana bir politika izliyor ve tarlasını ekip biçmesin diye destek ödemelerine mahkum edilen köylüyü ayağa kaldırmaya çalışıyor.

AKP hükümeti, bu ülke için, bu halk için doğru bir iş yapıldığında önce o işi kimin yaptığına bakıyor. Eğer o işi yapan AKP'li değilse hemen bir engel çıkarıyor önüne. Yıllarıdır bu şekilde hareket ediyrlar. Ço uzağa gitmeye gerek yok 2020 yılında koronavirüs salgının ilk günlerinde CHP'li belediyelerin başına gelenlere kısaca bakmak yeterli.

***

CHP'li belediyelerin salgının yol açtığı zararların giderilmesi için erken davranıp toplumu seferber etmelerine, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ile müdahale edildi. Kampanyalar durduruldu, banka hesaplarına el konuldu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturmalar açıldı.

CHP'li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Muratpaşa ve Eskişehir Odunpazarı belediyelerinin aş evlerinin hesaplarına el koyuldu.

Başta İstanbul, Mersin ve Adana olmak üzere CHP'li Büyükşehir Belediyeleri'nin bedava ekmek dağıtımı engellendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu engeli zekice bir hareketle aşmayı bildi.

Adana Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç halinde kullanılmak üzere fuar alanını sahra hastanesi olarak düzenledi. Önce iktidar yanlılarının eleştirileri geldi, ardından Sağlık Bakanlığı inceleme başlattı.

***

Bakalım Tunç Soyer'in önüne nasıl engeller çıkaracaklar.

Ne engel çıkarırlarsa çıkarsınlar Soyer'in bunların üstesinden geleceğini düşünüyorum.

Zira Ödemiş'te yaptığı konuşmada ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. “Başkaldırıyoruz” dedi Soyer ve kararlılıkla şunları söyledi: “Yabancı tohumlar ülkemizi istila ederken, topraklarımız çoraklaşacak, göllerimiz bir bir kuruyacak, yer altı sularımız yüzlerce metre derinlerde kaybolacak.
Üstelik tüm bunlar olup biterken, yerli ve milli olmak hamaseti yapmaya devam edeceksiniz. Merak ediyorum. Bizi biz yapan toprağımızdan, suyumuzdan ve doğamızdan daha yerli ve milli ne olabilir? Ellerimiz ülkemize ait tüm değerleri tek tek yok ederken, sözlerimiz nasıl yerli ve milli olmaktan bahsedebilir? Kimse kusura bakmasın. Tarım tekelleri daha da büyüsün; yabancı şirketler borç batağı altında ezilen köylümüze daha da fazla ithal tohum, daha çok ithal ilaç, ithal yem ve hayvan satsın diye; topraklarımızın kuraklaşmasına ve halkımızın yoksullaşmasına asla izin vermeyeceğiz.”

***

Başkan köylüyü yeniden milletin efendisi yapmaya kararlı. İzmirli köylü, çiftçi kararlı... Basın olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yolun açık olsun Başkan.