Atatürk'ün 1937 yılında yapılan 2. Tarih Kurultayı için o dönem İzmir'de bulunan 3. Tayyare Alayı'ndan çekilmesini istediği hava fotoğrafları albümü Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde meraklıları bekliyor.

Demiryolu Bakım Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YOLDER) için yayıma hazırladığımız Gazete Yolderiz için söyleşiler ve haberler yapmak üzere 2012 yılında karlı bir şubat günü Ankara'ya gitmiştik. YOLDER'in kurucu genel başkanı merhum Özden Polat ile birlikte Ankara Gar Kompleksi içinde bulunan Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi'ni ziyaret etmiştik. "Direksiyon Binası" olarak da anılan yapının ilk katında son derece etkileyici bir müzeyle karşılaşmıştık.

Mustafa Kemal Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ilk gelişinin ardından sık sık kaldığı ve başkomutanlık karargahı olarak kullanılan binada Kurtuluş Savaşı'nın harekat planları hazırlanmış, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin oluşturulması kararları alınmış. Demiryolunun tarihi gelişiminin neredeyse her aşamasının görülebileceği bu muhteşem müzede sergilenen objeler arasında çok sayıda madalya da yer alıyordu.


Müzeyi ziyaretimin ardından, bir başka söyleşi için o dönem Türk Hava Kurumu Basımevi'nin yöneticisi olan havacılık tarihi araştırmacısı yazar Mustafa Kılıç'ı ziyaret etmiştim. Amacım o sıralar üzerinde çalıştığım "Seferihisar'ın Çınarları" kitabını hazırlarken karşıma çıkan "Seferihisar Tayyaresi"ne ilişkin bilgi almaktı.

Mustafa Kılıç, bağış uçaklar konusunda bilgi verirken demiryolculara da bağışları nedeniyle bu madalyalardan verildiğini, madalyanın Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi'nde sergilendiğini söylemişti. Söyleşinin ardından müzeye tekrar gitmiş, sergilenen madalyayı görmüş ve fotoğrafını çekmiştim.

Mustafa Kılıç uzun süre önce emekli oldu ve şimdi tamamen havacılık tarihi, özellikle de Türk Hava Kurumu (THK) tarihi ile ilgili araştırmalar yapıyor. THK Müzesi'nin kurucuları arasında da yer alan Kılıç araştırmalarını kitap olarak yayımlıyor. Emekli bir hava astsubayı olan Mustafa Kılıç, başta Vecihi Hürkuş olmak üzere havacılık tarihimize ismini altın harflerle yazdıran değerlerin unutulmaması için farkındalık oluşturan eserlerleriyle, çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Kılıç'ın bu güne kadar yayımlanmış "THK-13 Uçan Kanat","Son Tayyareci", "Ayancık Sen Benim İlk Aşkımsın", “Türk Havacılık Kronolojisi-THK Dizinseli” “Uçman Avni Yaykın”,"Benim Dedem Tayyareci - Halim Canko" ve “Türkkuşu, yeniden uçabilecek mi?" adlı kitapları havacılık tarihine meraklı olanlar için oldukça ilgi çekici. Aynı zamanda bağımsızhavacilar.com sitesinde de yazıları yayımlanan Kılıç, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir çalışmayı ilgimi çekeceği düşüncesiyle benimle de paylaştı. Kendisinden aldığım izinle ben de onun yazısını sizlerle paylaşmak istedim.


ESKİ ESERLER ALBÜMÜ
"Atatürk, Ören Yerleri ve 3. Tayyare Alayı" adını taşıyan yazısında Mustafa Kılıç Ankara'da, yıllar önce Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu'nda (TTK) karşısına çıkan sürpriz bir albümden söz ediyor. Albüm, 1937 yılında Atatürk'ün isteği üzerine, Genelkurmay'ın emriyle 2. Tarih Kurultayı'nda açılacak "Türk Tarihi ve Eski Eserler Sergisi" için hazırlanmış. Albümün kapağında "Ege Bölgesi'ndeki Eski Eserler - İzmir - Temmuz 1937" yazıyor.

ESERLERİ FOTOĞRAFLAYANLAR

Truva Antik Kenti Pilot Teğmen Rüştü Atagök ile Rasıt Asteğmen Hasan Ayavar tarafından, Sart Antik Kenti Pilot Astsubay Üstçavuş İsmail Erkan ve Rasıt Teğmen S. Taşkın tarafından fotoğraflanmış. Bergama'daki eserleri Pilot Astsubay Başçavuş Adil Ergenekon ile Rasıt Yüzbaşı Fevzi Uçantürk fotoğraflamış.

Efes Antik Kenti ile Selçuk'taki eserler Pilot Astsubay Başçavuş S. Uçkun ve Rasıt Yüzbaşı Fevzi Uçantürk tarafından, Milet Antik Kenti Pilot Astsubay Başçavuş Osman Özkan ve Rasıt Yüzbaşı Basri Kula, Eskihisar Didim Antik Kenti Pilot Astsubay Üstçavuş İsmail Erkan ve Rasıt Asteğmen T. Birman tarafından fotoğraflanmış.

İki örnek olarak hazırlatılan albümdeki fotoğraflar 59 x 49 santimetre boyutunda basılmış. Fotoğrafları çekenler ise o yıl İzmir'de konuşlu 3. Tayyare Alayı'ndaki pilotlar. Albümün arkasına da altın yaldızla İzmir'de uzun yıllar kurum ve kuruluşlara yaptığı özenli ciltleriyle tanınan "Mücellit Ali Rıza" etiketi basılmış. Bugün Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde bulunan albümde, o günün koşullarında son derece zorlu bir görev üstlenen pilotlarla rasıtların adlarına yer verilse de, fotoğrafların ne tip bir makineyle çekildiği, nerede, nasıl bastırıldığı bilgisi ne yazık ki yer almıyor.

Mustafa Kılıç, Mustafa Kemal Atatürk'ün arkeolojiye olan ilgisinin amatör bir ilgi olmadığına ve arkeoloji alanında çok sayıda kitap okuduğuna, bilgi sahibi olduğuna dikkat çekiyor. Büyük önderin, fırsat buldukça ya da fırsat yaratarak ören yerlerine geziler yaptığını, modern anlamda müzelerin kuruluşuna, gençlerin yurt dışında müzecilik ve tarih eğitimi almalarına önderlik ettiğini anımsatıyor. Kılıç'ın sözleri aklıma Atatürk'ün 1934 yılında askeri bir manevrayı izlemek için gittiği Bergama Asklepion'da basamaklarda çekilmiş fotoğrafını getiriyor.

"Türk Tarih Kurumu'ndaki fotoğraf albümünü keşfedince Atatürk’ün havacılara da bu anlamda bir görev yüklediğini keşfettim" diyen Mustafa Kılıç, araştırmaları sırasında Alacahöyük Kazı Başkanlığı da yapmış Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu’nun bir makalesine denk geliyor. 2019 yılında vefat eden Prof. Çınaroğlu, Jeofizik Dergisi'nde yer alan "Atatürk ve Arkeoloji" başlıklı makalesinde “1933 ve 1936 yıllarında iki kez özel uçak kaldırtan Atatürk, Orta, Batı ve Güney Anadolu’nun antik kentlerinin havadan fotoğraflarını çektirmişti” diyor. Prof. Çınaroğlu'nun makalesine internetten erişip okuduğumda Atatürk'ün arkeoloji konusundaki çabalarına, öngörülerine bir kez daha hayran kaldım.

FOTOĞRAFI ÇEKEN PİLOTUN ANILARI
Çalışmalarını "Ege Bölgesindeki Eski Eserler" üzerinde yoğunlaştıran Mustafa Kılıç, izini sürdüğü albümün nasıl oluştuğuna ilişkin ipucuna, fotoğrafların çekiminde görev alan askerlerden biri olan Albay Fevzi Uçantürk'ün Hava Kuvvetleri Dergisi'nde (Haziran 1971, Sayı 211) yayımlanmış anılarında rastlıyor. O dönem yüzbaşı olan Fevzi Uçantürk bu görevde Bergama ve Efes, Selçuk fotoğraflarını çekmiş. Uçantürk, Atatürk'ün emriyle hazırlanan ekibin bu işi nasıl yaptığını şu sözlerle anlatmış yıllar sonra...

“Atatürk havacılardan bölgelerindeki arkeolojik değeri olan kalıntıların havadan çekilmiş fotoğraflarını istemiş. 1937 yılının Haziran’ında Genelkurmay Başkanlığı bir ay içinde bu çekimlerin gerçekleştirilerek fotoğrafların bir albümle Ata’ya verilmek üzere kendilerine teslim edilmesini İzmir 3. Tayyare Alayı'na emretmiş. Tayyare Alay Komutanı Hava Albay Şefik Çakmak, kuruluşta Letov S-16 T Smolik uçakları ile donatılmış tek kara keşif bölüğü bizimki olduğundan bu görevi bize verdi.

Ben o zamanlar bölüğe komuta ediyordum. Yüzbaşı rütbesinde rasıt olarak bölükte görev yapmaktaydım. Alay komutanımız bizzat beni çağırarak fotoğrafların çok iyi çekilmesini, Ata’ya layık bir albüme konularak 20 gün içerisinde hazırlanmasını emretti. Ertesi gün ben başta olmak üzere, foto çekme uçuşlarına başladık. O zamana kadar bölüklerde her türlü keşif, topçu atış tanzimi, foto görevleri birkaç uçucu subay tekelinde kalır, diğer uçucular pilotluktan başka bu gibi görevlere iltifat etmezler, eğitilmezlerdi.

Benim alışılmamış bu tarz hareketim bölükteki foto tekelcisi ile görev verdiğim uçucular tarafından tepki ile karşılandı. Durum tabur ve alay komutanlarına duyuruldu. Komutan haklı olarak endişelerini açıkladı ve bu önemli görev iyi yapılmaz ise ağır olan sorumluluğumu hatırlattı. 'Bana güveniniz olduğunu sanırım. Görev verdiğim uçucu subayların tarihi değeri büyük olan bu albümde yerleri, emekleri olmasını istedim. Yoksa en kolayını seçerek ben ve yetişmiş subaylar bu görevi kısa sürede başarırdık. Güç olanı seçtim, başaracağı' cevabını verdim.

O günlerde İzmir’in en iyi ciltçisini bulup yeşil kadifeden büyükçe bir albüm hazırlattım. Ciltçi Atatürk için yapıldığını duyunca, yalnız masraf ücretini alıp, 'Benim için bu bir şereftir' diyerek el emeğini almadı. 15 gün içinde albümü hazırlatıp alay komutanına teslim ettim. Komutan memnun oldu ve 'Çok teşekkür ederim' dedi. Albüm alay komutanı tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na, oradan Atatürk’e sunuldu. Bu arada aynı albümden Sayın Mareşal Fevzi Çakmak da istemişler. Hazırlatıp gönderildi. Atatürk’ün hazırlattığı bu albümü Dolmabahçe Sarayı’nda topladıkları yerli ve yabancı dil, tarih otoritelerine göstermiş, havacıların bu başarısı takdirle karşılanmıştır.”

"Yeşil kadife ciltli olan albüm nerede?"

Yazısına ilişkin konuşurken Mustafa Kılıç bir detayı da anımsadı. Kendisinin inceleyerek fotoğraflarını çektiği albümün kapağının lacivert olduğunu belirten Kılıç, "Tayyare Alay Komutanı Hava Albay Şefik Çakmak, Atatürk için hazırlanan albümün yeşil kadifeden olduğunu söylemiş. Oysa benim gördüğüm lacivert kadifeden yapılmıştı. Demek ki, Atatürk'e verilen değil Mareşal Fevzi Çakmak için hazırlanan albümdü TTK'daki albüm" dedi.

Telefonu kapatırken aklımda "Acaba yeşil kadife ciltli olan albüm nerede?" sorusu kaldı.

(Fotoğraflar: Mustafa Kılıç arşivine aittir)

HAVA FOTOĞRAFLARI:

Didim Milet Antik Tiyatro, Didim Apollon Tapınağı

Sart Artemis Tapınağı, Bergama Asklepion